27 Ağustos 2012 Pazartesi

EVLİLİK Mİ?

Evlilik mi? Şöyle diyorsun, ben seni ömür boyu seveceğim. Bak sen. Ne çocukça. Sevmekle kalmayacağım, hatta başka hiçbir kimseyi de sevmeyeceğim sevişmeyeceğim de ömrüm boyu. Vay  tam çocuk. Ve de evleniyorsun. Ve de boşanıyorsun. E hani ne oldu demiştimlerine? Çocuk aklı işte.

Çocukça gül gibi yaşar giderken,
Büyüklük taslayan çocukların,

Keşfettiği yarattığı ve de insanın yapısına aykırı en büyük işkence aracıdır,
Evlilik.

Ölüm  hariç,
İnsanları ritmik ve düzenli olarak en çok üzen tek can sıkıcı düzendir evlilik. Hem de tekrar tekrar. Ve de bıkıp usanmadan kendine uygun hale getirmeye çabaladığı.

İki çocuk aynı odada.
Bu iki çocuk isterlerse başka oyuncak mağazalarını da geziyor olsunlar istedikleri an,

Sonra,
Dönüyor olsunlar aynı odaya yine amma,

Aynı oyuncaklarla otuz kırk elli sene oynuyor olsunlar hep,
Hem de sadece o ikisi, ve de o iki çocuk,

Hiç mi hiç sıkılmıyor olsunlar bir birlerinden,
Ve de hiç mi küsüşmüyor mızıkçılık yapıp kavga etmiyor olsunlar,

Ve de hep bir birlerini seviyor olsunlar en azından ilk gün ki kadar,
Ve de hep ama hep böyle oynamaya da devam etmek istesinler. Sadece ikisi amma.

Ki,
Oyuncak mağazalarında da oyuncaklar hep yenileriyle yeni oyuncaklarla da,

Değişip duruyor olsunlar her an. Her geçen gün daha renklileri daha da güzelleri çıkıyor vitrine raflara diziliyor olsun hep.
Mümkün mü?

Hep aynı keyifle oynamaları bu iki çocuğun,
Akılları sokaktayken.

Mümkün değil. İllaki tuttururlar onu da isterim bunu da diye. Amma ne tutturmalar. Ki,
Bu arada ha bire de itişip kakışmaya da devam odada. Huyları falan birbirlerine kaynaşsa da. Ne fark eder ki.

Ki,
Dersin ki onlar çocuk amma. Bizler büyüğüz amma.

Öyle mi?
Peki nedendir ki,

En güzel en eğlenceli dönemindir çocukluğun?  Sınırsızca yaşayabildiğin. Hayallerini bile. Bazen en büyük oyuncağın seni eğlendirmediği amma bir dal parçasıyla uzun uzun oynadığın.
Peki neden terk edemezsin çocukluğunu?  Neden özlersin hep o keyiflerini eğlencelerini?

Neden mi?
İnsan evladı sadece keyfetmek ve eğlenmek için yaşar çünkü.

Dert çözücü değildir. Derdi yoktur çocukların. Büyüklere aittir dert.
Dert üreticisi de. Dert üretmez çocuklar kendilerine. Derdi büyükler üretir.

Keyif insanı bir canlıdır insanoğlu. Keyfine düşkün eğlencelide. Çocukça yani.
Zaten keyfini de çıkarmak için uğraşır didinir yaşamı boyu hayatın. Çocuklar gibi.

Daha keyifli ev.
Daha keyifli araba.

Daha keyifli iş.
Daha keyifli alet edevat.

Daha keyifli mobilyalar.
Daha keyifli üst baş.

Daha keyifli tatiller falan diye diye...
Amma hep daha keyiflisi. Hep daha da keyiflisi.

O yüzden zaten dağıtıp saçı başı koşuyoruz paranın pulun peşinde enselemek için birkaç tane daha keyfilisinden her neyseleri.
Keyif demek  para demek zannediyoruz çünkü,

Büyük aklı  işte. Çocukların akıl edemediği.
Büyük  aklıyla bu kadar oluyor demek.

Büyük aklıyla çocuklar gibi dalıyoruz oyunlara iş güç sosyal hayat hobilere aileye anneliğe  babalığa  ebeveynliğe falan ya zaten. Evliliği de.
Büyük büyük insanlar,

Büyük işler peşinde çocuklar gibi koşturup duruyoruz ya oyundan  oyuna.
Hangisi hoşumuza  giderse, hangisinin getirisi keyfi  ön plandaysa o anlarda.

Amma büyük büyükken.
Evlilikte öyle.

İki çocuğun oyunlarından biri evlilik büyükken amma. Çok heveslendikleri. Hadi gelsene oynayalım diye de oyun arkadaşı aradıkları kendilerine çocuklar gibi.
Amma sıkılıyoruz bir yerinden sonra.

Çünkü,
Çocuklar gibi.

Çünkü,
Çocuklar sadece kendileri için eğlenirler özgürce. Başka çocuklar da eğlensin diye oynamazlar oyunlarla oyuncaklarla.

Başka çocuklar,
Eğer ki eğlenceyi keyfi neşeyi arttırıyorlarsa katılıp onlara,

Kabul görürler oyunların  içinde.
Amma,

O oyunda o an için. Sonra bir başka oyunda yine dönerler başa çocuklar.
O an eğlendiriyorsa  o an keyif veriyorsa  oyun arkadaşıdırlar  bir başka çocukla da.

O an için amma.
Büyüklerin evlilik oyununda,

Oyun bellidir. Nasıl oynanacağı. Nelerle oynanacağı. Ne zaman nasıl oynanacağı. Kiminle oynanacağı.
Mızıkçılık için ideal durum.

Mızmız olmak için al sana fırsat,
Gözün diğer oyunlarda diğer oyuncaklardayken. Ki çocukların gözleri hep diğer oyunlardadır diğer oyuncaklardadır ya zaten hep. O yüzden oyundan oyuna koşarlar ya. Bu yüzden sıkılıverirler ellerine verdiğin oyuncaklardan ya hemen.

Büyük olmak oyunu ise en sıkıcısı insanlar için.
O da bir oyun.

Adı  büyük oyunu. Her şeyi tanımlanmış her şeyi belli olan.
Her şeyi belli olan oyunlarla oyuncaklarla fazla oynayamaz çocuklar. Biliriz,

Sıkılırlar hemen. Büyükler gibi.
Mızıkçılık yaparlar hemen. Büyükler gibi.

Mız mız olurlar yani. Büyükler gibi. Mızmızlık fenadır. Eğlendirmez keyif kaçırır.
O yüzden çıkarlar oyundan hemen büyükler çocuklar gibi. Kimi küstüm der çıkar kimi kavga edip kimi sessizce kimiyse kovar diğer çocuklar büyükler gibi.

Çünkü oynatamazsın çocukları zorla,  çünkü,
Özgürdür ruhlarında çocuklar. Henüz zapt edilmemiştir ruhları. Zapt edemezsiniz de.

Çocukluk işte.
Aslında bakma kestikleri rollere sığındıkları değerlere, büyüklerde çok özgürlerdir ruhlarında yaşamak istediklerinde. Çocukturlar çünkü. Amma korkaktır büyükler. Cesur değillerdir çocuklar gibi.

Sonra,
Sıkılır bir gün büyüklerde çocuklar gibi. Yeni oyunlarda yeni arkadaşlarla oynamak ister büyükler de çocuklar gibi.

Merak işte.
Her şeyi merak ederler çocuklar. Büyüklerde.

Evlenirler büyükler bu yüzden yeniden. Merak işte. Heves işte. Ümit işte.
Büyük aklı işte. Çocukça yani.

Çünkü ümitlerle  beslenir çocuklar. Büyüklerde.

Çünkü heveslerle kandırırsın çocukları. Büyükleri de.
Çünkü vaatlerdir çocukların ruhlarını heyecanlandıran gönüllerini hoplatan. Büyüklerin de.

Çünkü,
Çocukturlar aslında büyüklerde.

O yüzden kıpır kıpırdır aslında büyüklerin de,
O yüzden aslında fışır fışırdır arzuları da istekleri de büyüklerin. Aynı çocuklar gibi.

Amma derinlere gömerler derinlere gömülür tüm arzular istekler hayalleri hep. Büyükler gibi. Amma,
O yüzden hep kanmak istiyoruz ya,

O yüzden hep kanmaya hazırız ya,
O yüzden hep kanıyoruz ya,

O yüzden hep kandırıyoruz ya,
Çocuklar gibi.

Çocukluk işte bizimkisi de.
Çocuk aklı işte,

Başka bir şey bilmiyoruz ki,
Eğlenelim yeter.

Keyif olsun yeter.
Sıkılmayalım yeter.

Gülelim yeter.
Kıkırdayalım yeter.

Yeni olsun yeter.
Severiz hemen. Özgürsek eğer çocuklar gibi.

O yüzdendir iki saniyede kaynaşırlar çocuklar bir birlerine. Özgürdürler çünkü.
Bir saniyede de küser giderler. Özgürdürler çünkü çocuklar.

Büyüklerin kaybettiklerini zannettikleri.
Bu yüzden sevgileri çoktur çocukların taşar durur zapt edemezsin. Çok özgürdürler çünkü.

Bu yüzden çok sevilirler çocuklar. Özlemleri temsil eder çocuklar. Özgürlüğü yani. Büyüklerin kaybettiklerini zannettiği.
Yeniden başlamaktır her bir ana yeniden yeni biri gibi çocukluk. Büyüklerin yapamayacaklarını zannettiği.

Ve de aslında hep bunlar yüzünden tazelenir ya insanlar yeniden sevince sevilince,
Yeniden sevişince,

Yeni oyunlarda,
Yeni arkadaşlarla,

Yeni sevgililerle,
Yeniyse her şeyler. Yeni biri gibi. Koskoca büyük bir insanlarken hem de çocuklar gibi.

Oynarken evlilik oyununu kapatmamak lazımdır çocukları aynı odaya,
Büyükleri yani.

Aynı eve de bazen belki de neden olmasın yani.
Aynı oyuncaklara mahkum etmemek lazımdır çocukları sıkılmasınlar diye bir birlerinden de. Büyükleri yani.

Serbest bırakmak lazım değil midir çocukları,
Gelişsin ruhları da iyice diye? Büyükler gibi?

Ne kadar serbest bırakırsan özgür kılarsan o kadar çok sever o kadar çok özlerler büyükler de,
Odalarını evlerini sevdiklerini,

Çocuklar gibi.
Özgürlüğün sınırsızlığını yaşadıkça sokulmaktır sarılmaktır yeniden sevdiklerine evlere aslında evlilik oyunu bu çok belli. Tek kuralı vardır amma o da sahiplenmeden vereceğin sevgiyle,

Dibine kadar,
Özgürlüğün kendi.

Çünkü özgürlüğü sever sevmeyi sevilmeyi sever büyüklerde,
Aynen,

Çocuklar gibi.
Ki,

Bu yüzden özleriz çocukluğumuzun geçtiği evleri. Büyüdüğümüz odaları. Bizi büyütenleri. Büyüyünce çocuklar gibi.
Çünkü,

Oradadır gerçek,
İçine kendini bıraktığın seni sarıp sarmalayan bolcana,

Güvenle,
Karşılıksız,

Sevgi.
Çocukluk işte. Büyüklerin bir türlü büyük büyük akıllarıyla beceremediği.

Ki lafa bak sen,
Koskoca kadınları erkekleri de kandırıyor,

Bildiğimiz,
Sıradan,

Bir elma şekeri.
Aynen,

Çocuklar gibi.
Çocuklar kural sevmez,

Aynen,
Büyükler gibi.

Ki,
Kuralları koyansa büyükler,

Uymaya çalışırlar,
Aynen,

Çocuklar gibi.
Bu yüzden,

Beceremedin mi büyük aklınla her neyse o şeyi,
Mesela evlilik gibi,

Çocuklara yazdırmalı o zaman yeniden,
Evliliği.

Yeni haliyse,
Mutlaka olacaktır hem,

Özgürce,
Hem keyifli hem de çok eğlenceli.

İçi dışı her yeri,
Her daim taptaze,

Dopdolu,
Bol,

Güvenle,
Karşılıksız

Sevgi.
Çok,

Çocukça yani.
Sabah  akşam çok  özlediğin yani.

Hiç yorum yok: