10 Ocak 2013 Perşembe

DİŞ FIRÇALIĞI DEYİP GEÇME

Bir evde yaşanan hayatı o evin dış fırçalığına bakarak anlarsın. Çok önemli bir eşyamızdır diş fırçalığımız. Her gün defalarca ziyaret ettiğimiz lavabonun kenarında her gün defalarca bize bizi anlatır istesen de istemesen de, münasebetsizce. Hem de.

Evlisi bekarı hiç fark etmez herkesin hayatında çok önemlidir dış fırçalığı. Amma bekarların hayatında çok mu daha önemlidir acaba?
Orada tek başına duruyorsa eğer ki diş fırçan,

Yüreğin boş demektir. Yüreğin dolu dahi olsa, sevdalınla ayrı düştün demektir.
Amma eğer ki varsa yanında şöyle renkli menkli bir yareni diş fırçanın,

Yerinde demektir yüreklerin keyfiyse.
Bir sevdiğin sevenin olur bir gün. Birkaç ziyaret önce. Sonra, sevgi coşuyorsa eğer, keyifler de yerindeyse eğer,

Birkaç ziyaret zamanla olur sana gelip gitmeler. Hep. Sürekli.  Hem de.
Gelen,

İlk diş fırçasını bırakır geldiği evde. Gelecek ya, daha da ha bire. Pat, bir misafir geliverir kendi diş fırçanın yanına. Gelen iyi bilir artık geleceğini hep o eve. Seviyorsa eğer ki. Seviliyorsa da.
Biri mavi biri pembe. Biri yeşil biri mor. Farklı tipler.

Biri erkek biri kadın.
Sonra,

Bir sonraki akşam bir sonraki sabah,
Ne zaman ki geçersin lavabonun başına, sevdiğinin diş fırçasıyla göz göze gelirsin bir an.

Bir tebessüm yayılır yüzüne.
İyi ki var yahu hayatımda dedirten nevinden. İçin ısınır birden. Bir diş fırçası ısıtabilir mi içini? Isıtır. Çok ısıtır hem de.

Galiba daha da çok seven mi ister ağırlamayı sevdiğini evinde? Olabilir.
Sevgi çok misafirperverdir çünkü, belki de nedeni ondan. Daha çok seven mi kalkar gelir evinden? O da olabilir bak. Misafir hissettirmez kendini sevgi, sevdiğinin evinde.

İlk gün,
O gün, düğünlerinin ilk günüdür sevdiğinin diş fırçasıyla senin diş fırçan bir araya geldiğinde. Büyük bir neşe. Büyük bir heyecan. Büyük bir sevgiyle.

Sonra,
Yine bir gün,

Büyük bir üzüntüyle büyük bir keyifsizlikle büyük bir kırgınlıkla büyük bir acıyla,
Son demlerini yaşarlar önce birlikte,

Sonra da yok olur gider bir gün o diş fırçası sevgiler eksildiğinde, ümitler azaldığında, kafalar karıştığında ya da bazen en acısı ki yaşamlar sona erdiğinde.
Bir gün ayrılırsın. Nedense bir gün ayrılınır illaki. O neden mutlaka gelir bulur seni zaten. O neden bu neden, sonuç itibariyle biri diğerinden önce çıkar gider ilişkiden.

Genelde,
Daha az seven ayrılır denir. Amma ayrılan ne kadar severek ayrılmıştır bilinmez. Belki de çok sevgi ayırır. Bilinmez. Belki de çok seven korumak isterde ayrılır sevdiğinden. Belki de korkar mı acaba zarar verecek diye sevdiğine ilişkisinden? Bilinmez. Kalan kendini bilir bir tek. Gideniyse hiçbir zaman bilemez.

O gün o an gelir.
O günse, o an en zorudur. Eğer ki ayrılmışsan severken.

Alırsın eline diş fırçasını sevdiğinin, baka kalırsın bir an. Bazen o an uzun bir zaman.
Yüreğinde sevdiğin,

Dir,
O diş fırçası aslında o an. Ondan evde kalan son izdir. Gözünün gördüğü.

Gönlünüyse kör eylersin sevdiğini görmemek için belki de günler evvel seviştiğin yatağında bile. Onun oturduğu köşede. Onunla dans ettiğin halının üstünde. Beraber sohbet ettiğiniz mutfak masasında. Sarhoş olduğunuz kanepenizde. Her yerde onu görürsün. Sevgi manyak bir şeydir. Körü bile görür eder özlemiyle.
Gönlünü kör ederken,

Gözünü de kör etmek istersin. Yok etmek istersin izlerin hepsini. Önce kıyamazsın. Sonra kıymamak için kendine, kıyıverirsin izlere.
Elin uzanır,

Atıverirsin. Çöpe. Çöpü evde bile tutmazsın,
Çöp de doğruca çöp kutusuna kapının evinin önüne.

Bir insanda daha doldurmuştur miadını yaşamında. Diş fırçalığında tek başına kalmıştır kendi diş fırçan. Yine.
Çok renklilikse, tek renge dönüşmüştür yeniden.

Kendinle kalmışsındır baş başa yeniden.
Hep düşünürüm,

Özler mi acaba kalan diş fırçaları çöpe gidenleri diye?
Özlerler bence. Sevmişlerse hele, ne çok özlerler kim bilir hem de.

Sakın diş fırçalığı deyip geçmeyin.
O evin en küçük eşyalarından biri,

Amma,
Aslında,

O küçücük diş fırçalığında yaşanır,
Bütün aşkların bütün sevgilerin bütün ayrılıkların,

Bütün düğünlerin,
Bütün cenazelerin,

Hikayesi.
Sadece bir diş fırçalığı demeyin sakın,

Bir ömrün,
Bir aşkın,

Yüreklere sığamayacağı kadar kocaman öyküsü,
Sığıveriyor,

O küçücük kutucuğun içine.
Diş fırçalığınızın rengarenkliği hiç bitmesin derim.

O renkler,
Yüreğinizin ve yaşamınızın,

Aynasıdır sizin.

Hiç yorum yok: