4 Aralık 2015 Cuma

SAL

SAL

Bu topraklarda adını sanını çok iyi bildiğim, iyi tanıdığım ve aklını ruhunu çok sevdiğim bir çok insan var.
Bu topraklarda adını sanını hayatım boyu duymadığım bilmediğim, hiç tanımadığım ancak tanıdığım an çok seveceğimde bir çok insan var.
Şimdi,
Diyorum ki,
Bu toprakları orasından burasından kessem biçsem devasa bir sal yapsam, 
Kocaman, dev bir sal.
Geçsek küreklere hep beraber,
Açılsak uzaklara çok uzaklara doğru şu orta doğu denilen kahrolası yerden uzaklaşsak iyice,
İyice açılsak enginlere amma,
Sonra bir yere gelsek dönüp sorsak balığa kuşa güneşe denize ağaca çiçeğe,
Orta doğu neresi?
Cevap gelse,
O ne ki diye...
Hah desek, tamamdır, vardık sonunda bizim memlekete,
Hemen atsak demiri,
Kursak masaları,
Açsak rakıları başlasak demlenmeye.
Demlene demlene yaşasak,
Demlene demlene sevsek,
Demlene demlene sevişsek,
Demlene demlene sevinsek ha bire.
Ha bire amma...
Yaşamaktan, sevmekten, sevişmekten, sevinmekten yaşlar gelse gözlerimizden.
Tek derdimiz,
En derin mutsuzluğumuzsa,
Son lakerdanın yenilip yutulduğu haberi olsa.
Olacak şey değil,
Diye,
Karalar bağlasak.
Efkarlansak.
Keyfimiz kaçsa.
Yatsak erkenden surat asıp hayata.
Lakerdasız hayat cehenneme çevirse yaşamımızı.
Anla yani,
O denli yani...
Murat Denizel

Hiç yorum yok: