28 Ağustos 2016 Pazar

NEFES

NEFES

Ne kadar uzun kalırsanız dipte, o kadar çok oksijensiz kalır beyniniz bedeniniz,
Nefes alamadıkça. Malum.
Sanatın acılı ortamlarda dahi ayakta kalmasına nedendir,
Sanatçının illaki fırtacak bir delik,
Nefes alacak bir aralık bulması en diplerde derinlerde bile.
En kör karanlık zindanlarda bile,
Savaşlarda,
Katliamlarda,
Ya o bir renktir,
O nefes,
Ya bir desen,
Ya bir form,
Ya bir tirat,
Ya bir dizi,
Ya da bir notadır.
Nefestir amma her biri sanata sanatçıya.
Yaşam sanatındaysa o nefes,
Ölmediğine,
Sevinmektir sadece. Her daim.
Ölene üzülmen bile yaşadığına sevinmen kadardır.
Yaşarken ölmekte mümkün deseler ve gibi görünse dahi,
Susayıp çok,
Kana kana o suyu içtiğin andır yeniden yaşama geri dönüşün. Kana kana yaşamaya başlaman yeniden yani.
Yaşayacaksın.
Ne olursa olsun yaşamayı becereceksin, hem de en mutlu en mesut olanından.
Eğleneceksin. Çokcana.
Güleceksin. Bol bol.
Kaybettiklerine yanacaksın, yok olup gidenlere için sızlayacak amma yaşadığın için sevineceksin. Hep.
Her an,
Mutlu olacaksın.
Ne olursa olsun,
Mutluluk okunacak yüzünden.
Çektiğin acı bile mutluluktur aslında. Sadece sevinçlerin sevgilerin değildir mutluluk.
Mutluluk hissetmektir çünkü özgürce.
Ne zaman nerede nasıl ne hissedersen hisset,
O an ertelemeden yaşıyorsan duygularını sonuna kadar hem de dolu dolu eğer,
Hayat senindir o zaman.
Kendi hayatını yaşıyorsun demektir o an ve her an.
Kendi hayatınızı yaşayın özgürce.
Fit olmayın,
Aptalların,
Önünüze koydukları ve uygun gördükleri kadar mutluluğa.
Doğarken doya doya,
Ağladınız,
Giderken,
Güle güle ölün bari.
Murat Denizel

Hiç yorum yok: