- Ne olacak bu Nesrin’in durumu?
- Ne var durumun da?
- Bir tane sevgilisi yok, daha ne olmasın
- Gerçekten di mi. O haliyle daha on yıl bekler sevgilisi olsun diye. Kim çıkar onunla be
- Nesi var ki aslında, çok hoş kızdır.
- Nesi yok ki, yapma allahaşkına. İnsan bir zayıflar falan ne bileyim ben.
- O artık bırakmış bu işin peşini. Tüm zamanını işine adamış.
- İyi işiyle yatar işiyle kalkar o zaman.
- O kadar da abartma canım. Ailesi var, arkadaşları var.
- Sen sevgiliden bahsediyorsun, sevgiliden.
- O başka.
- Lesbiyen belkide. Belki de var biri, arada bir akşamları geliyor evine, pat küt, sabaha karşı çıkıp gidiyor.
- Yok artık. Hayatta öyle işlere girmez benim arkadaşım.
- Naapsın kız, kaç senedir bir adam yoksa hayatında. Parası da var, ya genç bir herif bulmuştur, ya da bir kadın vardır hayatında kesin.
- Ay saçmala lütfen. Delirdin galiba? Ne alakası var.
- Var var. Fizyolojik, biolojik ve psikolojik olarak sağlıklı bir insan öyle senelerce sevişmeden yaşayamaz. Hadi mastürbasyon falan ama seneler seneler, yok yavrum ben ikna olmadım.
- İyi, bul birini bari
- Nereden bulayım. Baksa kendine, verse o kiloları, biraz da kadın gibi kırıtabilse bir iki arkadaşımla tanıştırayım da, çocuklara yazık olur şimdi ki haliyle.
- Ne adisiniz yaa..
- Ne alakası var adilikle. Sabah bir uyandın yanında filus kadinus yatıyor. Yapmaaa, benim şimdi bir anda dötüm göbeğim fışkırsa her yerimden, sen sabah uyandığında yanında malakus menus gibi yatıyor olsam, sevginde gider, seksden de kesilirsin zaman içinde.
- Ne yani her şey vücut mu? Çok iyi bir kızdır o.
- Ne güzel, gitsin derneklerde hayır işleri yapsın o zaman. İç güzellik geçicidir, esas olanda dış güzelliktir ve kalıcıdır.
- Hastasın sen.
- Hasta falan değilim. İşine gelmiyor insanların benim söylediklerimi duymak.
- Kimse bunlarla uğraşmıyorda ondan. Bir kadın için hiç de önemli değildir yanında ki erkeğin vücudu. Sevgi, huzur olsun yeter. Önemli olan karakterdir.
- Doğru. Doğru da insan uğraşır didinir karakterini değiştirir bir yere kadar. Ama boyunu uzatamaz veya leyen kalçalarını küçültemez. Sonra Michael Jackson gibi olursun. İç güzellik geçicidir, esas olan dış güzelliktir, dııış...
- Şaka yapıyorsun dimi? Gerçekten böyle düşünüyor olamazsın.
- Aynen böyle düşünüyorum. Böyle düşünmemede kendine bakmayan insanlar neden oluyor. Devir değişti canım, baksana etrafa yeni kuşak erkekler bakımlı, kızlar aman aman, sonra sen çık koca kıçınla ortalığa. Hadi doğuştan olsa, hadi bir hastalık, hadi bünyesi böyle olsa aklım erecek, sonradan baklava, börek, pasta marifetiyle özenle büyütülmüş kıç o. Sonrada neden yalnızım?. Aptal çünkü erkek milleti de.
- İnanamıyorum bunları gerçekten inanarak söylediğine. Yani bir gün benimde vücudum değişirse ayrılırmısın benden?
- Yani o gün düşünürüm. Çok seviyorsam ayrılmamda, insanın gözü hoş bir kalçaya falan kaymaya da başlar zamanla herhalde.
- Ayı…
- Doğru. Ayıyım bu konuda. Aslında erkeğimde, her erkek gibiyim bende. Kimse itiraf edemediği için bir tek ben ayı konumuna düşüyorum bu durumda. Erkeği, kadını yok canım bu işin. Herkes yanında, yatağında dünyalar güzeli olmasa da fiziği hoş olan birini ister.
- İsterde, bu kadar da değil yani.
- Bu kadar bu kadar. Hiçbir kadın yanında, üstünde kocaman göbekli bir adamı istemez.
- İster. Seviyorsa ister.
- Fetişse ister. Göbek fetişti. Birde para pul nedeniyle. Haa, bak adam çok komiktir veya çok sempatikdir belki o zamanda ister. Küçük bir ihtimal ama, belki.
- Hiç de alakası yok. Kadın sevdimi çok da önemsemez beraber olduğu erkeğin vücudunu. Tabi ki ister slim olsun ama bu durum ana parametre değildir. Erkekler hem kendilerine bakmazlar, hem de barbie gibi kadın isterler yanlarında. Hiç bir kadın takılmaz erkeğinin vücuduna, sevmişse eğer.
- Olur. İki sene sonra yirmi kilo alayım, güneş gözlüklerinin arkasından süzüyormusun süzmüyormusun fit erkekleri görürüz.
- Sapıkmıyım ben?
- Ben sapıkmıyım?
- Sapıksın sen.
Değilim ben.
Ben normalim. Her insan, ister erkek ister kadın yanında olabildiğince düzgün formda birini ister. Şart değildir tabi ki en ideal ölçüler olsun. Ama ne olursa olsun, biraz seksi olsun ister. Seksin önemini vurgulamak değil amacım. Milyonlarca yıldır üremek için çiftleşen insan oğluna cazip gelen nedir? Önce fiziksel görüntü. Görüyoruz, dinliyoruz, dokunuyoruz, kokluyoruz, tadını alıyoruz. Sıralama bu. Ha beceri, akıl, karakter falan onlar sonraları giriyor devreye.
Şu son üç yüz beş yüz sene öncesine kadar kim kimin karakteri ile ilgiliydi allah aşkına?. Bunlar yeni moda işler. Yeni moda derken milyonlarca senedir var olan insan neslinin ömründe bir gün kadar kısadır üç yüz beş yüz seneler.
Mesela;
- Ay yeni aldığım ne kadar düzenli bir dişi anlatamam, bütün gün çalışıyor. Mağaramız cennet oldu iki günde.
- Ohh oh, sevindim. Benimde son karı varya, o kadar filozof ruhlu ki, bayılıyorum valla. Sosyalde, mağaralar arası sosyal dayanışma derneğini kurdu. Taş ocağınında da part time taşikardi danışmanı. Eğitimlide anlayacağın. Bir kusuru var, hemen pörsümeye başladı emme velakin.
- Benimkide hep bir şeyler çiziyor duvarlara. Sanatçı. Huyuda iyi. Diğer karıda kement fabrikasında insan kaynakları müdüresi. Haklısın mirim ancak, benim bu bahsettiğim karıda çok çabuk pörsüdü aslında.
- Sorma, yine de şanslıyız. Pörsükler mörsüklerde, huyları iyi. Yan mağaraki karı taş gibi ama ne farkeder, hem kafa bomboş hemde geçenlerde bizim postlardan birini çalmış.
- Vay kaltak. Alsaydın ayağının altına.
- Yok ya, o nevi karılarla işim olmaz. Ne bulaşacağım. İçi kötü kadınlarla hiç işim olmaz benim, taş gibide olsa.
- Benim de olmaz. Ben ruha önem veririm.
- Bende.
- Bugüne kadar ne karı aldıysam mağaraya hepsi iyi huylu, yumuşak karakterliydiler. Ruhları güzel olanları seçtim hep anlayacağın.
- Benimkilerinde öyle, çok güzeldir ruhları.
- Sizde grup yapıyormusunuz?
- Yapmazmıyız.
- Ne güzel oluyor di mi?
- Sorma sorma.
- Akşam bize buyrun, karılar duvarlara çiziktirirken, bizde ok atarız ovaya doğru.
- Atalım valla. Özledim hocam, yapalım yaa... Garantimiz mi var yarına. Bak Momçak nasıl ezildi gitti koskoca dinazorun altında.
- Yaa, yazık oldu adama. Kim aldı onun karıları.
- Kimse almadı. Orospu olmuşlar.
- Vah vah. Nerede yaşıyorlar şimdi?
- Kimler?
- Rahmetli Momçağın karıları
- Haa, aşağıda ki mağarada.
- Ben bir uğrayayım, belki birşeye falan ihtiyaçları vardır. Dulluk zordur. Ellerinden tutmak lazım.
- Ne iyi insansın sen yaa.., senden sonra ben de uğrarım. Bende tutarım ellerinden. Tamirat falan ne olursa yaparım. Dula yardım etmek sevap olacakmış diyorlar birkaç milyon sene sonra.
- Uğra uğra, iyi insanlarız biz. Hem ‘sevap’ denilen şeyde keşfedilince referans olur hepimize, kayda giriyordur şimdiden. Senin yapamadıklarınıda ben yaparım artık. Gerçekten iyi insanlarız biz.
- İyiyiz tabiki.
- Karılarımızda iyi.
- İyi valla. Bulursam eğer bir tane daha yaşı genç, huyu iyi, ruhu temiz karı, alacağım bu sene yine.
- Ben buldum bir tane yeni, yirmilik.
- Nereden?
- Hommuk’u öldürdüm geçenlerde, hani geçen ay dağın arka tarafına yerleşen aile vardı ya, kıldım zaten herife, kodum kafasına bir tane öldürdüm. Karılarından birininde ruhu nasıl iyi anlatamam. Dayanamadım dul kalıverince, aldım bizim mağaraya bende. Bu arada bi görsen, taş gibide karı haa…
- İyi yapmışsın. Artık eskisi gibi her yerde bulunmuyor ruhu derin karı, hemde yirmilik, hemde üstüne üstlük de taş olanları.
- Nerdeee, bizim kuşağın hepsi ya orospu oldular yada pörsüdüler. Kimide feminist oldu, ne demekse. Tek başlarına yaşayacaklarmış. ‘Kadınız, ama kendimize yeteriz’ diyorlar. Geçenlerde taşa mı ne kazımış karının teki orman yolunda.
- Neyi?
- ‘Hem çocuk yaparım, hemde kariyer’ diye
- Kariyeri nasıl yapıyor? Ne yapacağızda kariyerleri olacak? Ne demek lan bu hem çocuk hem kariyer yapmak?.
- Haydaa.. Bilmiyormusun sahiden?
- Yok, valla bilmiyorum
- Şey gibi düşün, hani biz ava giderken hem ıslık çalarız hemde yürürüz ya bazen, onun gibi bir şey.
- Kariyer ıslık gibi mi? yürümek gibi mi?
- Islık,
- Haa...
- Yürümek gibi olurmu lan, nereden görülmüş karı milletinin yürüdüğü. Karı dediğin bıraktığın yerde durmalı.
- Yaa sana bir şey danışacağım, ‘karılarda bizim gibi insan mı sayılıyorlar’? hakkaten, sen bilirsin..
- Bilmem, zannetmiyorum, başka bir familya galiba
- Bencede, karıdan insan olmaz ki. Eee, taşa çocukda yaparım kariyerde diye kazıyan karıya ne oldu?
- Yedik geçen gün.
- İyi yapmışsınız. Ulan ne adisiniz, insan bir parça bize de getirir be..Bak sinirlendim durup dururken. Töbe töbe. Ulan her gün yeni bir şey icat ediyorlar.
- Bu karı milleti böyledir oğlum. Karnından bebeği, sırtından köteği eksik ettinmi, ya fingirder, ya dili bir karış uzar, ya da kariyer şey eder. Akıllarına da türlü çeşit fitne bücür düşünceler üşüşür. Uzun yaşamamaları lazım. Yaşlandıkca diller bir karış.
- Haklısın. Hiç boşlamamak lazım. Hadi ben kalktım. Yarın görüşürüz avda.
- Ben yarın yokum, çiftleşeceğim.
- İyi, sen bilirsin. Hayırlısı olsun. Sana iyi çiftleşmeler.
- Sanada iyi avlar.
- Haa, bu arada, benim ilk ilk aldığım iki karı varya, yer arıyorum onlara.
- Aaa, neden?
- Sorma, ikiside çok yaşlandılar yaa.. Ruhları çok iyidir de, artık elimi süresim gelmiyor açıkcası. Durmadan da yiyorlar. Canmı dayanır buna. Ha bire besle dur. Zamanında o küçük mağarada yaşarken, yani benim bu av işleri yeni başlamış, küçükken yokluk zamanlarımda iyiydiler de şimdilerde olmuyorlar anacım. Her karı zenginliğe olmuyor işte.
- Haklısın mirim, haklısında kim alır o karıları bu yaştan sonra. Aklıma geldi bak, öldürsene…
- Acıyorum yaa, içim kaldırmıyor.
- Sende pek bir yumuşadın son zamanlarda, yaşlanıyorsun galiba.
- Doğru da dediğin bir yerde, yumuşuyormuyum neyim. Bu gece keseyim ben onları.
- Kes tabi ya, kimse almaz onları bu yaştan sonra. Bizim ovada ki Küküz’e defalarca kes dedim kes dedim kesmedi, elinde patladılar sonra. Sen beni dinle, kes bu akşam onları bir güzel.
- Sağol hocam, sende olmasan kime neyimi danışabilirim ki ben.
- Ne demek, dostumsun sen benim
- Sende benim.
- Byeee
- Byeeeee...
Lafın gelişi. Aslında gelişin ve gelişmelerin atası bir sohbet. İki iyi, iki pırlanta kalplinin sevgi dolu muhabbeti.
Durum şudur, hiç bir erkek, hiç bir kadının hem kendinin, hem de diğer erkeklerin önüne geçmesine izin vermez. Vermemek üzere programlanmıştır erkeklerin genleri. Bu gezegene egemen olan cins erkektir. Kadınlar bu durumu ya kabul eder, ya da dışlanır. Kim tarafından erkekler tarafından. Dışlanan kadın ne olur? Ya şişman her hangi bir kadın olur, ya da aeorbik veya step veya yoga konusunda uzmanlaşmış başarılı bir yönetici veya iş sahibi (hem şişman hem de başarılılarda gün geçtikce artıyor, tuhaf ama gerçek).
Yeni bir türde var. Hem ince,hem fit, hem kültürlü,hem okumuş, hem de iş ve sosyal yaşamda başarılı. Bu daha da tuhaf ama gerçek. Birde, hani ne desem insanın hoşuna giden, akıllı, becerikli, derler ya ‘adamı parmağında oynatır’ denilen cinsden de kadınlar var ortalıkta son zamanlarda. Hatta ve hatta öyle kadınlar var ki erkeklerden her konuda çok daha önde ve ileri.
Gerçekten tuhaflaştı dünya. İnsanın canı sıkılıyor. İnsan derken erkekleri kastediyorum tabiki. Kadınların insan olmadığını hepimiz biliyoruz nasılsa.
Ve de en fenası bu yeni kadın türlerinin sayılarıda gittikçe artıyorda. Nereye kadar yani.. Sıkı bir operasyonla bu gidişe dur demek lazım. Medeni kanun değiştirilmeli. Bu satırları okuduğunuz anda sonra (erkeklere bu lafım) yapmayı düşündüğüm devrimin bir parçası olursanız beni mutlu edersiniz.
Devrimi anlatıyorum; medeni kanunu değiştireceğiz hep birlikte ve de;
‘Her bir karı mutlaka dört erkek alacak’ maddesini en tepeye olmazsa olmaz olarak yazacağız, yasallaştırıp yürürlüğüde tez elden koyacağız.
Her erkeğe dört kadınla veya her erkeğe bir kadınla beceremedik bu işi. Hatta her bir herife bir karı, bir metres ve ekstradan bir de fingirdeme piliçi ile de beceremedik. Verirsek dört herifi bir karıya, işleri tamamdır bunların.
Onlarda etten kemikten (yanlış bilmiyorsam). Katiyen dayanamazlar dört herife. İlk herifleri yani ilk kocalarıyla bu kadar çöktülerse, dört herif var ya bitirierir anında bunları. Ayrıca gaylik konseptinede müthiş bir katkı sağlamış oluruz ki, breh breh kıral yapar bu devrim bizi arkadaşlar.
Güzeeell..., sevdim bu fikri. Akıl bambaşka bir şey canım.
Erkek olmanın avantajları pıtır pıtır çıkıyor su yüzüne hayatın içinde attığımız her bir adımda.
Bu avantajında lokomatifi ‘akıl’. Yani biz erkeklerin doğuştan genlerine enjekte edilmiş en önemli silahıdır akıl.
Siz sevişme sonrası hallerine takılmayın erkeklerin. O boş bakma hali en fazla sürmüyor.
Kırk elli yıl içinde hemen toparlıyoruz kendimizi.
Ne de olsa erkeğiz.
Helal bize bee..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder