13 Ocak 2012 Cuma

- Ana sayfanın sağ tarafında 'KIRıKLAR KIRıKLAR' İLK BÖLÜMLER başlığı altında yayınlanmış diğer  bölümlerini okuyabilirsiniz.

13.01.2012
Afişten üst başlık;
‘’Gerçek bir kadın çuval da giyse dişidir ve gerçek bir kadın etrafındaki erkeklerde mıknatıs etkisi yaratır!’’
Devamı;
‘’Gerçek ve unutulmuş dişilik bilgilerini öğrenmeye çalışan kadınların değişim öyküleri…’’
Kitabın kapağından;
ASLINDA GİDEN ERKEK YOKTUR.
Dişi olmanın unutulan sırları.
‘Bereket kadının rahminden doğar’
Bu bir kadın yazarın,
Sn. Seda Diker’in bir haftada 25.000 adet satan kitabının kapağı ve de reklam afişindeki tanıtımın metnidir.
Yer, İstanbul Levent Metro İstasyonu.
Tarih, 11.01.2012 Çarşamba.
Ve,
Yazıların hemen yanında çıplak tenine (en azından o hissi veriyor fotoğraf) çuval kumaşından omuzları açık, kısa bir elbise giymiş bir kadın  yere hafifçe yayılarak oturmuş.
Çıplak ayaklar, bacaklar hafiften açılmış.
(Ara Not: Yalan söylüyorsun, yaalaaaann…diyenlere, afişin fotoğrafını mail ederim, kala kalırsınız öyle. Bizde her şey belgeli, yalan yok).
Neyse devam,
Afişin başında yedi sekiz kadın vardı ben gördüğümde.
Dikkatlice inceliyorlar ve okuyorlardı afişi ve kitabın kapağını.
Biri yazarın ismini not aldı telefonuna.
Kadınlarında fotoğraflarını çekecektim afişin önünde, tren geldi, beceremedim.
Budur.
Sevinçler içindeyim sizler adına, ne mutlu siz kadınlara.
Bundan sonraki işveli ve cilveli hallerinize ve dişiliğinize büyük katkılar sağlayacak dev bir hizmet daha bir kadından, tüm kadınlara.
Ve bu müjdeyi sizlere ulaştırmayı bana nasip etti yüce patronumda.
Artık gözüm açık gitmez, bir erkek olarak.
Ben ne kadar iyi bir insanım, umarım ve ümit ederim ki tartışılmaz bugünden sonra.
Memleketimin,
Dişilik uzmanlarından bir baayan,
Sizlere dev bir hizmet için gencecik yaşında saçlarını süpürge etmiş,
Çalışmış didinmiş ve,
Ve yüzlerce sayfa yazmış siz kadınlar için ve artık gerisi de sizlere kalmış.
Bundan sonra yok o erkek gitti, yok bu erkek uçtu,
Deme hakkınız yok şekerlerim.
Ya siz çuvalı taşımayı bilmiyorsunuz,
Ya da niyetiniz yok  dişiliğinizi geliştirmek adına demektir bundan sonra, eğer ki erkeğiniz gidiverirse evden.
Sen,
Çuvalla bile yakalaya bileceğin dişiliği markalarla bile becereme,
Bu yüzden erkekleri mıknatıs gibi etrafına toplama,
Gerçek dişiliği unut,
Sana kaynak kitapları  falanda okuma,
Sonrada neden gitti adamlar.
E gider tabii ki, adamlar.
Ki, baayan  gayet net ve kesin büyük harflerle kitabının kapağında ilan etmiş,
Adamlar gitmiyor, siz gönderiyorsunuz diye.
Çünkü,
Dişi olmanın sırlarını bilmiyorsunuz, sori şekerler.
Hadi bilmediniz, olur, affederiz sizleri, sizlerde insansınız,
Olur böyle hatalar, her şey biz insanlar için,
Olurda,
Okumazsan, öğrenmezsen, öğrendiklerini uygulamazsan,
E gider tabii ki erkekler de.
Her şeyin başı eğitim.
Her şeyin başı öğrenmek.
Okumak şart.
Üniversitede falan değil,
Kolejler falanda değil.
Öyle master, doktoralar falan  yapmak da beyhude,
Önce Sn. Seda Diker’in kitaplarını okumanız  lazım.
Öyle üniversite diploması ile olmuyor bu işler diye yırtıyor duruyorum  kendimi yıllardır,
Kafama kafama  vuruyor kadın arkadaşlar.
Erkeğim ya, altında bin tane çapanoğlu arıyorlar hep.
Ve de,
Sonunda, bir kaynak kitap yazılıyor, kaleme alınıyor,
Hem de bir kadın tarafından.
Artık tezim kabul görür umarım.
Zaten ne varsa kadına destek, yine kadından geliyor. Hep derim, kadına dost yine kadın.
Ben şahsen çok  tuttum bu baayanı.
Bir kere erkekler alemine dişiliğin sırlarına vakıf olmuş kim bilir ne çok yeni yeni kadınlar kazandıracak uzmanımız.
Ayrıca,
Dişilik sırlarına vakıf olmuş,
Cilveli, işveli bu kadınlarda,
Erkeğine çok da yük olmayacaklar  ekonomik açıdan üstüne üstlük.
Bu bir rüya olsa gerek.
Cennetin bu dünyada olduğuna gel de inanma.
Al üç beş top çuval kumaşını,
Bitti, bu kadar.
Zaten fotoğrafın verdiği mesajda net.
Çıplak tene giyiyorsun çuvalı,
Aç omuzları bacakları tamamdır.
Ayakkabıya, iç çamaşırına  bile ihtiyaç yok.
İşte kadın.
İşte dişi.
Budur.
Ki,
Yap bunların hepsini, erkeklerin gitmediklerini ispat et kendi yaşamın içinde,
Sonrada istersen,
Al kalemi kağıdı eline,
Yaz kendi öykülerini.
Çıkar yeni yeni kitapları,
Hem dişiliğin gerçek sırlarını bilmeyen, unutan kadın kalmasın bu dünyada, hem de tüm kadınlar aydınlansın,
Hem biz erkeklerde daha da ışıldayalım bu sayede.
Çığ gibi büyüsün bu devrim.
Sınırları aşsın, dünyayı dönsün dolaşsın.
2012 den çok ümitliydim, insanlık adına, daha yılın başında geldi büyük müjde.
Akşam düşündüm, biz erkeklerin kadınların bu konudaki devrimine ve gelişimine ne gibi katkılarımız olabilir diye,
Ve de üç beş erkek arkadaşıma da danıştım hemen ve hemen oracık da verdik kararımızı.
Nedir bu karar, paylaşmak isterim sizlerle. Paylaşayım ki, içiniz rahat uyuyun.
Şimdi;
Dişiliğin gerçek ve unutulan yönlerini öğrendiklerini nasıl bilecek kadınlar?
Hadi öğrendiler, nereden bilecekler ne derece doğru uygulaya bildiklerini?
Eksikleri nelerdir?
Yanlış olan yönleri var mıdır? Diye de, mesela.
Nasıl olacakta, alabilecekler bu nevi sorularının cevaplarını?
Alıp, öz güvenlerini kazanacaklar dişilikten, kadınlıktan yana.
İşte burada biz erkeklere fedakarca bir görev düşüyor devrime katkı maksadıyla.
Hiç önemli değil, yaparız bu fedakarlığı.
Fedakar doğduk, fedakar da ölmesini biliriz biz erkekler.
Bir fedakarlık daha yapalım ne fark eder  ve de Sn. Seda Diker hanımefendinin öğrencileri için, tüm devrim kadınları için denek olalım bari dedik hep beraber.
Neden?
İnsanlık adına.
İşte insan.
İşte erkek.
Duygulanmayın, bizler böyleyiz.
Maksat insana yardım. Maksat devrime katkı.
Maksat erkeklerin de insan olduklarını,
Erkeklik dokularının şefkatle nasıl da sarılıp sarmalandığını,
Pamuk yüreklerimizin konu yardımsa bir kadına,
Nasıl da heyecanla pıt pıt attığını,
Siz kadınlara göstere bilmek.
Patron razı olsun Sn. Seda Diker hanımefendi gibi kadınlardan.
Patron böyle insanların ömürlerine ömürler katsın.
Bir Seda doğsun, bin Seda olsunlar bir gün.
Olsun ki,
Kadınlarımız aydınlansın. Aydınlansınlar ve,
Bir çuvalla dahi olağanüstü mucizeler yaratsınlar.
Unuttukları gerçek dişiliklerini yeniden kazansınlar.
Ve en önemlisi,
Dişiliklerini ne derece kazandılar,
Kazanabildiler mi,
Kazandılar da hangi seviyeye gelebildiler diye,
Biz fedakar erkekleri göreve çağırsınlar.
İnsan insana hep  lazım.
İnsanlık, insan olmak  bambaşka bir şey.
Göz pınarlarım doluyor yazdıkça.
Müthiş bir sevinç kapladı bu  pamuk yüreğimi.
Ve de en en önemlisi,
Umarım tüm bu çalışmaların sonuçları bereketli olur herkesler için.
Hem tüm kadınlarımız için,
Hem biz pamuk yürekli erkekler için,
Hem de Sn. Seda Diker hanımefendi  için.
Umarım bu sayede herkesin önü açılır yaşam yolunda.
Bir bereket bin bereketi getirir peşinden.
Ki,
Şükürler olsun patronuma,
Artık bereketin nereden doğduğunun,
Hem de,
Bir kadın tarafından keşfedilmesini,
Ve  ilan edilmesini nasip eyledi cümle insanlık alemine bu fani dünyada.
Hayırlara vesile olsun,
Devriminiz mübarek olsun ey sevgili devrim kadınları. Ey gerçek dişiler.
Huşu içindeyim.
Huşu içindeyiz biz erkekler.
Bekliyorum, bekliyoruz biz erkekler.
Göreve hazırım, hazırız biz erkekler.
İnsanım, insanız biz erkekler.
İnsanlığımla, insanlığımızla,
Gurur duyuyorum, duyuyoruz biz erkekler.
Hoş bir seda gibi,
Doğdu içimize,
Kadınların yazdığı, kadınların biz erkekleri  bir kez daha onurlandırdığı, kadınların önce kendilerine ve sonrada biz erkeklere layık gördüğü,
Bu ulvi görev,
Bu ulvi çalışma.
Ne mutlu bana.
Ne mutlu biz erkeklere.
Ve de,
Bundan kelli,
Bir çuval parçasıyla dahi her yerinden dişilik fışkıracak tüm hanımefendilere.
Ağlıyorum,
Sevinçten.
Yazamıyorum artık.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Kitaplarını okumanızı tavsiye edeceğim ama erkeğin gözünden belki anlaşılması güç olabilir.
Yine de bu kadar uzun bir yazı yazıp bu olaya gönül koyduğunuza göre tavsiyeye ihtiyacınız olabilir diye düşündüm. İntiba gayet bu yönde.

DENIZEL dedi ki...

İhtiyacımı tespit ettiğiniz için size şükranlarımı sunarım...:)