24 Mayıs 2012 Perşembe

İnsan – 24.05.2012

Arınmak yerine genişledikçe, daraltır seni hayat.
Daraltınca hayat seni,

Sende darılırsın hayata.
Sanki,

Arınması gereken hayatmış gibi,
Hem de,

Senin sana ait, senin kendi yaşamında.
Az olmadıkça, azla olmayınca,

Çoğalamazsın, çoğul olamazsın sonrasında.
Taşıyacağın kadardır istiap haddin,

Hayatında, hayatta.
Ölçeceksin, tartacaksın,

Ağırın altından geçeceksin,
Hafifin üstünde yürüyeceksin,

Ne kadar taşırsın, ne kadarını taşıyorlar,
Diye önce.

Ders çıkaracaksın yaşadıklarından bol bol, hep öğreneceksin.
Amma,

Yaşadıklarının,
İzin vermeyeceksin ambargo koymasına,

Hiçbir zaman, hiçbir yerde,
Yaşayacaklarına.

Arınacaksın hep doğruya doğru,
Eritirken,

Yanlışlarını,
Yanlışları,

Doğrularında, doğrularda.
Hinliklerindir,

Cinliklerindir,
Hinlikleri,

Cinlikleri taşıyanlar sana.
Başkasında sakın arama,

Suçu,
Her canın, hep canın yandığında.

Canını en çok kendin yakarsın,
Yakmak istedikçe başka canları yanlışlarınla.

Doğrular bulamıyorlarsa bir türlü seni,
Doğrulamadın,

Henüz,
Demektir,

Hayatın doğrusunda.
Bir tek doğru vardır hayatta,

Doğrulacağın yerde tam da ortasında,
O da,

Dürüstlüktür,
Yalansız yaşamdır,

Samimiyettir,
Hırslarından kurtulmaktır,

Sadece sevmektir,
Kendi azında, azlarda.

Azın ne kadar karşılıksızsa,
O kadar çoğalır,

Seni gelip bulur,
Karşılıksızlar yaşamda, yaşamında.

Ki, çok,
Kolaydır hayat.

Çok yaşanılasıdır hayat.
Çok mutludur hayat.

Çok sevecendir hayat.
Sen zor değilsen,

Sen yaşıyorsan,
Sen mutlu uyanıyorsan,

Sen seviyorsan.
Aza kanaat getirip,

Çoğun peşinde koşmuyorsan, eğer.
Çoğun peşinde koşmuyormuş gibi,

Yapmıyorsan eğer.
Bir sevdiğin olsun,

Bir de sevenin,
Yeter,

Aslında.
Hatta,

Varsa üç beş sevenin,
Varsa üç beş sevdiğin,

Çoksun,
Paçalarından akıyor sevgi zenginliğin demektir,

Yaşamın adına, yaşamında.
Sevgiyse, bedava. Her yerde, çok yerde.

Eğer ki,
Sen,

Sen gibiysen sevginin, sevdiğinin karşısında, yanında, elinde, kanında, canında.
Sevgin yüreğinin en derinlerindeyse eğer ki,

Sımsıcaksa,
Yalansızsa eğer ki. Ve de,

Dürüstse,
Samimiyse tabii ki.

Zordur azla yetinmek.
Kolaydır çokla yaşamak,

Tercih senin.
Doyumsuzluğundur,

Kaybettiklerindir aslında,
Sen kazandığını tam da zannettikçe aslında.

Aç kalkmayı bileceksin,
Halil İbrahim sofrasından.

Susuz kalmayı bileceksin çeşmelerin başında.
Taşa koyup başını,

Uyumayı bileceksin,
Kuş tüyü yataklarda.

Sarılmayı bileceksin,
Sevdiğine.

Sarılmasa da sevdiğin,
Senin yüreğine. Dayanamaz hiçbir yürek sevilmeye, sevgiye.

Sevmek için, sevilmeyi beklemeyeceksin,
Sevmek için, sevgiyi ölçüp biçmeyeceksin.

Önce,
Sevmeyi seveceksin.

Önce sevmeyi öğreneceksin. Önce sevmeyi bileceksin.
Çünkü neden dersen,

Her şeyin çözümü,
Her şeyin güzeli,

Yaşamın huzuru,
Bir tek sevgide.

Gerisi inatla,
Gelincik peşinde koşmaktır,

Kavurucu kupkuru çöllerde.
Her şeyin olur,

Amma,
Her şeyin her nelerse hayalini kurduğun, mutlaka,

Bir gün bir yerde.
Eğer ki,

Çokların peşinden koşuyorsan,
Kıra döke,

İnsanları,
Hem hayatının, hem de hayatın içinde.

Amma,
Alışınca çoklarına,

Bitince daha daların, daha da çokların,
Kalır tek eksiğin işte o gün sarılmak sadece,

Sevgiye.
İşte o gün,

Alamaz sevgiyi, taşıyamaz sevgiyi,
Ne paran ne gücün,

Mümkün değil,
Yüreğine.

Çokunla kalıverirsin,
Tek başına,

Hayatının, hayatın içinde.
Her şeyi olan, her şeyi çok,

Her tarafı ışıltılı,
Her tarafa şıkırıtılı

Amma,
Tekil,

Renkleri cansız, mis kokmayan yaşamında, yaşamda.
Biri olsa dersin,

Hani aileden olmayan,
Hani akrabadan sayılmayan,

Hani eş dostta değil,
Biri olsa,

Hatırımı soran,
Saçımı okşayan,

Elimi tutan, biri olsa dersin,
Amma,

Çok yürekten amma çok sevgiyle.
O gün,

Çoklarının tam da göbeğinde,
Kalıverirsin,

Canı olmayan,
Cansız her nevi oyunla buyunla,

Tek başına, sessizliğin içinde, kalabalığın arasında,
Sessizce.

Sedasızca,
Yatağının hep bir tarafında yatıp,

Bir yastık senin, bir yastıksa süs,
Sofranda bir çift çatal bıçak, tek bir tane tabağınla, duvarlarla ve kendinle.

Arınmazsan,
Yalandan dolandan, hırslarından, samimiyetsizliklerinden,

Zamanında,
Azla yaşayıp,

Çoğalmasan sevgide,
Gömülmemeğe çalışırsın,

Sarılırsın, tutunursun,
Cansız, canı olmayan edindiğin topladığın değerlerine,

Mutsuzluk bataklığının her geçen gün daha da derinliklerinde.
Hayat böyle işte.

Hayat sevmez seni,
Sen sevmezsen hayatı. Hayat böyledir işte.

Sevgi böyle.
Sevgi sevmez seni,

Sen sevmezsen sevgiyi. Sevgi böyledir işte.
Güven böyle.

Kimse güvenmez sana,
Sen bilmezsen güvenmeyi birine, birilerine. Güven böyledir işte.

Mutluluk böyle.
Mutluluk bulmaz seni,

Tamah etmezsen aza, koşarsan çoğun ardından ömrünün hem başında hem sonunda. Amma, mutlulukta ne yapalım ki,  böyledir işte.
Huzur böyle.

Huzur bulamazsın huzur vermezsen kimselere.
Doğru insan bulmaz seni,

Sen değilsen dosdoğru, çok doğru, en doğru,
Yanlışların, yanlışlıkların dahi göbeğinde.

Sakın,
Gücenme hayata.

Sakın, darılma hayata.
Sakın, daralma hayatta.

Arınmazsan,
Olacağı, olacağın budur, bu kadardır senin için hayat, isyan etsen de etmesen de.

Arınmazsan zamanında,
Şimdilerde,

Sarıl kendi yastığına,
Kaşıkla sofranda ki tek bir tabağı,

Günaydın de kendine sabahları,
İçini çek güzelliklerle karşılaştığında,

Sessiz sedasız,
Tek başına, tek kişilik kendi,

Yuvanda, evinde.
Hayat böyle işte.

Hayat acımasız değildir, sallama.
Acımasız olan sensindir,

Acımadan çar çur edersen sevgileri,
Acımadan zamanında ne var ne yoksa,

Hırslarınla doyumsuzluklarınla arınmamak için direnmelerinle,
Gün gelir, amma o gün illaki bir gün gelir,

Acımadığın ne var ne yoksa,
Tamamı gelir bulur seni,

Ve de inan ki,
Hiç,

Acımazlar işte o gün sana.
Yoksa, inan ki,

Hayat çok tatlıdır. Tatlı mı tatlıdır.
Eğer ki,

Ağzın,
Mayhoş değil de,

Tabii ki,

Tatlı mı,
Tatlıysa…

Hiç yorum yok: