31 Mayıs 2012 Perşembe


Karar Vermek Gerekiyor Bazen – 31.05.2012
İyi bir nedenin olursa bırakıyorsun sigarayı, tütün kullanımını.

Ya bir illete yakalanıyorsun  veya çok sevdiklerinden biri yakalanıyor, ya da sevgi bıraktırıyor.
Eğer ki nikotine bulanmış beynin tam ve sağlıklı çalışmadığı için akılla gelen nedenleri ekstra zannediyorsa tabii ki...

Kızmaca yok. Sinirlenmece de yok. Surat asmaca da yok.
Böyle bu.

Yaş on beş, yaş elli dört.
Üç farklı yaş dönemi.

Okullar, işler, şehirler, memleketler, evlilikler, paralar pullar her şey değişmiş,
Ya o sebepten ya da bu,

Amma o dumanlı yar var ya o dumanlı yar, hep elimde.
Dudaklarımda.

İçimde.
Her şey gerektiği anda terk etmiş yaşamımı da,

Ancak ne o beni, ne de ben onu terk etmemişiz.
Eder gibi yaptıklarımız olmuş karşılıklı,

Ya aklım sanki başıma gelir gibi olmuş arada,
Ya  doktor demiş ki en azından şu sıralara içme,

Hepsi bu.
Bırakmasını bileceksin her neyse,

Eğer ki zarar veriyorsa yaşamına terk etmeyi bileceksin,
Çok sevsen dahi o şeyi.

Sevgin varsa, düşkünsen  kendi keyiflerine,
‘’Sevgin varsa sevdiklerine, düşkünsen sevdiklerine’’ diyeceksin kendine ve karşındakine,

‘’Ben sevsem de bırakıyorum seni’’ diyeceksin sana zarar verene. Sevgi eğer ki artılar taşıyorsa yaşamına güzeldir, yoksa keyfini çıkaramazsın sevginin. Keyfi çıkarılamayan sevgiden de uzak duracaksın. Vaktini yer boşuna, hayatını kemirtirsin boşu  boşuna.
Ruhen arınıyorsun, elinde sigara.

Kafaca arınmak için çabalıyorsun, elinde sigara.
Bedenin form tutsun istiyorsun, elinde sigara.

Seni seviyorum, hayatımız boyu ayrılamayalım diyorsun, elinde sigara.
Evde çocuklar var, elinde sigara.

Neyini düzeltmek toparlamak daha da iyiye taşımak istersen iste, hep elinde sigara.
Amma hemen gelir laflar peş peşe,

-         Yaa ben az içiyorum.

-         Paketi bulmuyor,

-         Günde üç beş.

-         Yaa  ben az içiyorum, içki varken eğlenirken filan.

-         Yaa ben gündüz zaten içemiyorum olmuyor, akşamları içerim ben zaten.

-         Yaa ben pipo içiyorum, içime de çekmiyorum zaten.

-         Yaa ben zaten sigara içmiyorum, benim ki puro, tütün yani, doğal.

Hepsi benim laflarım.
Benim fırtmalarım.           

Benim hainliklerim.
Ha diyeceksin ki dün bir bugün iki dur bakalım başlarsın yine,

Erken ötme yani.
Başlamam.

Onları da yaşadım.
İyi bilirim,

İyi bir bahane ile,
Yeniden başlamayı.

-         A aa, bir taneden bir şey olmaz zaten bıraktım, artık kontrol bende,
Dediğin günden,

Bir ay say,
Paket ya cebinde ya çantanda.

Sevgililer, karılar, kocalar, arkadaşlar, akrabalar, aile de çok etkiliyorlar.
Varsa içinler,

İçiyorlarsa eğer,
Bu duman altı, dumanlı durum normalize oluyor bir zaman sonra.

Öğütler falan havagazı.
Sen iç fosur fosur sevdiklerinin, çocuklarının önünde,

Sonra içmeyin,
Zararlı nutku çek etrafa.

Birde,
Sinirlenenler var.

Ben o grupta hiç yer almadım.
İçmedim içmeyenlerin yanında.

İçenlerin haklarına değil, içmeyenler haklarına saygı duymaya çalıştım.
Sinirlenir.

İçme deyince.
Hele bir de kötülersen sigarayı, tütünü,

Yok fena kokuyor, yok iğrenç şu bu diye,
İki misli içer inadından.

Bir de uzun bir konuşma çeker asabi,
Sigara içenlerin haklarından,

Hak verip,
Yakasın gelir bir tane daha.

Ha birde, ben seviyorum cular var.
Ben seviyorum vallahi, hayatta bırakmam. Keyfim benim bu,

Diye,
Israrla ne çok sevdiklerini anlatanlar da var.

Ki,
Hepsini yaşadım.

Yaşamadığım hiç biri kalmadı.
Şimdi,

Sıra geldi yaşamımın ikinci perdesinin başında,
Bugüne kadar yaşadıklarımı tekrar yaşamamaya.

Yeni heyecanlar,
Yeni mutluluklar,

Yeni sevgiler,
Yeni özgürlükler,

Yani,
Yeni,

Den,
Yeni bir hayat yaşamaya.

İlk elli yılda edindiğim bana ikinci elli yılda da lazım olacaklar cepte zaten,
İlk elli yılda edindiğim bana ikinci elli yılda lazım olmayacaklar da cepten atılıyor tek tek.

İlk elli yıl bodoslama, bedeli ömrü kısaltmakta olsa.
İkinci elli yıl bodoslama ömrümüzü uzatmak adına esas.

Tütünü bırakın.
Tütünü bırakayım.

Zaten dünya da yaşayan insanların tamamının  yüzde yirmi bile değilsiniz. 1 milyar kişi yani içenlerin hepsini toplasan.
Ki,

İçenlerin neredeyse tamamı da,
İçmeyenlere,

İçmeyi bırakmak isteyenlere, bırakanlara nedense kızgınlar biraz.
Hele bırakmaya niyetlenenlere, bırakanlara oldukça bozuluyorlar.

Yalnızlık hissi beklide artıyor gittikçe içlerinde yatan.
Bir gün herkes bırakacak, bir ben mi kalacağım içen,

Paniği, telaşı gibi sanki.
Ki,

Artık ağız tadıyla içeni de gittikçe azaldı, evlere kapanmıyorsan.
Ki,

Bırak Avrupa’yı, Türkiye’yi, git Kenya’ya geçtim kafenin restoranın bahçesini,
Bazı yerlerde otopark da bile yasak.

Orası Kenya. Anla bu bilinç nasıl akıyor her yöne doğru dünyada.
Sen istediğin kadar diren.

Bende direndim.
35 sene.

Amma,
Doğru aklın önünde er veya geç tüm bağımlılıklar sırt üstü düşüyorlar yere er veya geç.

Ya kendi sırt üstü düşüyor,
Ya da seni sırtının üstüne düşüyor, biniyorsun dört kolluya,

Doğru,
Öbür dünyaya.

Sigarayı bırakın. Puro, cigar, tütünle ilgili ne var ne yoksa bırakın.
Ya siz onu bırakacaksınız,

Ya da içinde 4.000 çeşit kimyasal olan ve 50 adet kanserojen tehlikesi içeren zehir sizin hayatı bırakmanıza neden olacak.
Bekara kız boşaması kolay derler.

Kolay değil.
Hiç de değil.

Zor oğlu zor.
İlk iki denememden çok iyi biliyorum.

Zor amma,
Ölüp gitmek,

Sevdiklerimi bir daha görememek,
Boğazda rakı içememek,

Hayallerimi yaşayamamak çok daha zor.
Hele kazık kadar olmuş çocuklarınla orta yaş mavralarından mahrum olmak, vay vay,

En zoru bu olur.
Ha, bir de Ocak ayında dede olacağım,

Torunla itlik yapamamak en zoruma giden olur,
En zorlardan biri de  o olur.

Ha birde varsa eğer ki bir sevdiğin, bir de seni sevenin,
Onunla hayatı yaşayamadan, hayatın ikinci bölümünde dibine vurmadan yaşamın göçüp gitmek de var diğer yanda. Vay vay vay, bu da çok zor yahu.

Bana yaşayamadığım takdirde nelerin çok fena koyacağını çok iyi tanımlıyorum, biliyorum artık bu yaşımda.
Bana yaşamımdan yok oldukları  an koyacaklara sahip çıkmaya karar verdim.

Bana hiçbir şeyin de koymasına hem izin vermiyorum, hem de tahammülüm yok artık.
Hele vicdansızlığa ve vefasızlığa hiç tahammülüm yok artık.

Tütünde, sigarada vicdansızlar  ve hiç mi hiç vefa duyguları  da yok bunların.
Er  veya geç bırakacaksınız.

Ya paşa paşa kendi ellerinizle, ya doktor marifetiyle,
Ya da mezarda.

Böyle.
Sinirlenmek yok.

Surat asmakta.
Kızmak hiç yok.

Böyle.

Hiç yorum yok: