16 Haziran 2012 Cumartesi

Madikara Geliyor Selamını Veriyor – 16.06.2012

Hayat ’madikara geliyor selamını veriyor’ yapıyor sonrada gıdı gıdı diyor, bazen gülüyorsun gıdıklanınca bazense sinir oluyorsun üstünde seni gıdıklamak çabasıyla gezinen ellere...
Taa bebeklikten beri. Ya sana madikara yapıyor biri, ya da sen birine büyüyünce.

İşin tuhafı gıdıklanacağını bile bile sana doğru adım atan o iki parmağa bakıyorsun hep her seferinde,
Ne yapacak bakalım diye, bile bile hem de ne yapacağını.Sonunda gülmek ihtimali var ya…

Birde havaya atarsın bebeği.
Tutunca da sen, güler kıkırdayarak.

Bebeği her tuttuğunda güveni artar sana.
Hiç düşürmezsen elinden,

Düşmek kavramıyla henüz tanışmadığından,
Hep gülersin, hep gülerler.

Nasılsa komik ve eğlenceli önce havalara doğru yükselip,

Sonra güven dolu ellere teslim olmak düşerken.
Sonra büyürsün,

Hep birileri havalara atar seni,
Sonra ya tutar gülersin sevinirsin, ya tutmaz,

Tutamaz,
Düşersin.

İstemeden yanlışlıkla veya hata sonucu düşürürse seni,
Hemen başlar madikara yapmaya.

Güldürecek ya.
Güldürüp unutturacak ya.

Bile bile düşürdüyse,
Madikara da yapmaz zaten.

Attaa gider.
Bazende sen gidersin attaa ya.

Bazende kandırırlar çocukları,
Sus bak,

Yaramazlık yapma bak,
Attaa ya götüreceğim seni diye.

Susup yaramazlığı bırakanın işi zordur,
Hayatı boyu.

İnanır.
Hem ona söylenene, verilen sözlere,

Hem de hep bir getiri beklemeye alışır,
Yapmak istediklerinden vazgeçmek adına. Yeter ki attaa götürsünler onu.

Genelde sözler tutulmaz,
Götürmezler attaa ya,

Yapmak istediğini yapmamak, yapamamakta,
Iskaladıkların hanene,

Yazılır anında.
Birde attaya götürüle götürüle,

Attaa ya götürmeyi bilemezsin birisini,
Beceremezsin hayatın boyunca.

Ya da attaa ya götüre götüre,
Attaa ya götüreceklere de,

Döner gidersin arkanı.
Elinden tutula tutula,

Uzatıp da elini,
El tutmayı bilemezsin zamanla.

Ya da,
Hep birilerinin elini tuta tuta,

Eline sevgiyle uzanan elleri,
Fark edemezsin zamanla.

Yaşam,
Bebekken başlıyor.

Amma,
Lafada girerken,

Aklım erdiğinde diye başlıyoruz anlatmaya.
Sonrada,

Bir gün bir yerde,
Hiç aklım ermiyor da diyoruz,

Olana bitene,
Madikaralarla gıdıklamalarla gıdıklanmalarla,

Havalara atıla tutula düşürüle,
Attaa lara gide gele, götürüle götüre,

Sersemlemiş aklımızın,
Erdiği günü bilirmişiz gibi,

Milat koyuyoruz anlatırken hayatımızı,
Aklımın erdiği gün diye…

Benim aklım hep erdi nasıl olduysa.
Aklımın ermediği hiç bir şey yok diyorum. Çünkü ne olup ne bitiyorsa aklımın ermesinin mümkün olmadığına ermiş aklım bebekken demek ki.

Aklınla yaşarsan,
Ya hep erer ya hep ermez. Bir erer bir ermez.

Nerenle yaşayacağına iyi bakacaksın bebekken. Neyin seni mest ettiğine bakacaksın.
Madikaralarla gıdıklanmalarla mı,

Havalara ata atıla mı,
Attaa lara gide götüre mi? Yaşamaktan yana tercihin.

Biri gönlüne,
Bir ruhuna,

Biride aklına hitap eder.
Ya bırakırsın kendini gıdıklanmalara gıdıklamalarına,

Gönlün hoş olur,
Ya yükselir yükselir inersin bir aşağı bir yukarı ruhuna iyi gelir,

Ya da attaa lara gidersin gidemezsin götürürsün götürmezsin,
Aklınla muhakeme ede ede yaşar gidersin, aklına iyi gelir aklın gelişir akıl mahkemelerinde.

Benim aklım madikaralara gıdıklanmalara,
Havalara atmaya atılmaya hiç yatmadı.

Amma gönlümle ruhum sevdi bebeklikten beri.
Attaa işine de ne gönlümle ruhum yattı,

Ne de aklım erdi zaten.
Benim tercihim gönlümle ruhuma oldu taa bebeklikten beri.

Hep gönlüme ruhuma müracaat ettim yaşamım içinde.
Rehberim onlar oldu.

O yüzden akla aykırı işler yaptım,
Akla aykırı yaşadım akıllıyım diyenlere göre tabii ki. Akıllı gelmedi yaptıklarım ettiklerim, akıllılara tabii ki...

Attaa ya da gitmedim, attaaya da götürmedim.
Gönlüm ruhum nereye gidiyorsa,

Madikara yapa yapa, madikaralara açık gıdıklana gıdıklaya,
Havalara atıla tutula düşürüle tuta düşüre,

Yaşadım.
Araştırma yapmışlar bir ülkede, keşke var mı hayatınızda, varsa ne ile ilgili diye sormuşlar, cevap var çıkmış, seks ile ilgiliymiş insanların keşkeleri en büyük oranda diye anlattı,

Çok sevgili biri geçenlerde, bana da sordu, hiç keşke var mı hayatında diye?
Sorunca bana,

Bende döndüm gönlüme ruhuma sordum,
Yok dediler. Seks değil konu, ne var ne yoksa canlarının istediği çektiği yapmışlar demek.

Aklıma sordum, aklım bana ne senin keşkenden dedi zaten sorar sormaz,
İlgilenmedi bile.

Akıl olmayınca,
Keşke de olmuyor demek.

Aklına keşke diye sormak bile gelmiyor insanın aklından demek.
Keşkesiz hayat çok güzel,

Çok akılsızca oluyor.
İnsanlara tuhaf geliyor.

Aklıyla yaşayanlarsa,
İkide bir keşke diyorlar.

Bu da bana tuhaf geliyor.
Düşünmekten ölçmekten biçmekten hesaplamaktan,

Yaşamaya,
Fırsatları kalmıyor aklınca akıllı insanların galiba.

Daha da tuhafı,
Lafa da,

Keşke,
Düşünmeseydik, o gün gönlüm ruhum öyle demiyordu öyle istemiyordu aslında diye de giriyorlar yaşlar ilerledikçe.

Kıçıma sürülecek aklım yokmuş da diyorlar.
Bende kıçımla gülüyorum onların zamanında akıllıca zannettikleri akılsızlıklarına.

Sabırlıyımdır.
Demiştim otuz kırk sene evvel aklınıza güvenmeyin diye, gönlünüze dönüp bakın ruhunuza ayak uydurun diye, inanmadılar bana.

Bekledim elli sene kadar,
Bu yaşa kadar iki kelam etmek için,

Yaşarken yaşamı,
Yaşamışken yaşamı,

Keşkesiz.
Akılda rekabet var. Hep bir akıl üstün diğerinden. Sınırları var hep aklının aklın sınırlarında. Keşkelerin nedeni akıl o yüzden.

Gönülle ruhsa,
Rakipsiz, sınırsız.

Akılsız mıyım ben?
Geçiniz.

Fena oldu galiba,
Hay patron,

Yazmasa mıydım bunları,
Keşke...

Hiç sevenim yok yaa...Neden mi? Biliyorum,
Ukalalık diz boyu. Aklınla değil, gönlünle ruhunla verince kararları tepkileri,

Huysuzda diyorlar tanıyanlar bilenler.
Aklımla huylarına gitmediğim için. Huy cambazlığı yapmadığım,

Esas,
Yapamadığım için.

Madikara geliyor,
Selamını veriyor...Gıdıklaya gıdıklana,

Bir havaya bir yukarı bir aşağı devam ben hayata, keşkesiz yaşamıma.
Hadi siz de attaa…

Sözünde durup da,
Götüren olursa seviniyorsunuzdur, götürmezlerse de üzülüyorsunuzdur her halde…

Bizde söz yok.
Söz akıl,

Sevgiyse,
Gönülle ruh işi…

Akıl hesap işi,
Gönülle ruhsa,

Cesaret…
Korkaklık bana göre değil.

Ben hayatın,
Kendini seviyorum, aklımı değil. Aklı değil.

O yüzden,
Keşkem de,

Yok,
Aklım da.

Çok sevdiğim gönlümle ruhum var benle beraber beni yaşatan.
Hayatı doyasıya yaşamak tatmak koklamaksa sarılmaksa hissetmekse,

Maksat,
Gerisine ihtiyaçta,

Yok,
Zaten.

Amman,
Aklımla,

Bin yaşayayım ben,
Keşkeleri,

Duydukça.

Hiç yorum yok: