12 Temmuz 2012 Perşembe

Ayak başparmağının tırnağına takılıp kafa üstü çakılma ihtimali büyük. Hadi ondan yırttı diyelim burnunun kılları genzine kaçsa boğulacak, hadi ondan da yırttı şezlonga öyle bir bıraktı ki kendini kesin kırıldı omuriliği sakat kaldı dedim.

Öküz,
Desem şimdi bu canlıya,

Öküzün ne kabahati var.
Demeğe kalmadı,

Havuza girmeye niyetlendi. Niyetlendiğini,
Havuzda ki silikon meme sevgilisine su soğuk mu diye böğürmesinden anladık.

Silikon meme, gelsene şekerim deyince, şekerim haa? Şeker ha? Para neler söylettiriyor insanlara yahu,
Parça parça doğrulmaya başladı yerinden. Önden ayak baş parmak tırnakları tabii ki. Erkeklerin çoğunun ayak tırnakları zaten sanayi tipi. Erkeğin gelişimi aşağıdan başlıyorsa durum vahim.

Bu adamınkiler kendi başına müstakil organlar gibi. Beş tırnaklısından bu. Mideyse kesin dört bölüm. Bütün gönderiyordur işkembeye ne var ne yoksa, gerisi kolay o hacmin içinde. Su kovasını bile öğütür o mide.
Havuzun kenarına doğru yuvarlandı, ayaklar enine mi boyuna mı uzamış tam kestiremedik.

Demeğe kalmadı,
Ayağımsı organının baş parmağını ki iri bir salatalık büyüklüğünde, usulca narin narin sokmaz mı havuza, bakıyor su soğuk mu diye nazenin.

Vaay,
İbnede Öküz.

Suyun ısısını sevdi, sırıttı, sırıttığını yüzünün alt tarafına yerleşmiş dizi dizi sarı dişlerin bir anda gözükmesinden anladık, peşinden,
Bedeni önce paralel oldu su yüzeyine, sonra patlattı göbeği suya. Ve de gök taşı gibi düştü havuza.

İlk darbeyi birinci sıra şezlonglar yedi, ben ikinci sıraydım tsunamilerden aldım nasibimi.
Kayboldu suda,

Birden balina gibi yararak çıktı sudan, o anda silikon memeyi suyun birkaç metre üstünde havada gördük çırpınırken,
Savruldu,

Kıçı başı dağıtmış halde düştü o da suya. Amma ne düşmek öldü dedik kesin, olmadı silikonları patlamıştır muhtemelen.
Vaay,

Şakacıda ibne öküz.
Kız tam kendine gelir gibi oldu başladı pençeleriyle kızın başını avuçlayıp onunla suya batırmaca oynamaya.

Kız boğuluyor,
Amma bizim popo yemiyor ki kızı elinden alalım. Kız diyorum bu yarmanın yaşıyla karşılaştırırsak kız sayılır.

Oyuncu şakacı ibne öküz bu.
Ne oynamak ne oynamak. Gülüyorda, gülen öküz de bu. Maviliğin içinde sarı leblebi gibi dişler.

Sonunda baktı ki kız artık kendinden geçiyor bıraktı oyunu. Akşama lazım silikon meme ona. Sarıldı kıza, kız kılların arasında yok oldu gitti. Sarı çakma saçlar siyah kıllar, renkli bir çift.
Havuzu terk etmeye karar verdi, merdivenlerinden çıkmaya başladı.

Önce kıllı omuzlar ve sırt, silikon meme peşinde tutunmuş kıllara o da çıkıyor havuzdan.
Sonra,

Göbek, demeğe kalmadı kıç çizgisi, güneş görmeyince bembeyaz, ki kıç çizgisi kuru zeytin ağacının gövdesinde ki yarık kıvamında,
Ehh derken kıçı peşinden, ki kıçın çıkması dakikalar aldı ve de hep beraber,

Terk ettiler havuzu.
Asıldı üç metre kumaştan üretilmiş şortunun belini çekiştirdi yukarı, homo sapiensten geliyoruz kesin. Darwin’e gerek yok sağlaması için.

Dizi kanıyor silikon memenin, muhtemelen tırnaklardan biri saplandı diye tahmin ettim.
Hadi gir sıkıysa o havuza şimdi.

Gogulladım hemen şap hastalığı hangi yollardan bulaşıyor diye.
Ki,

Yan tarafta ki erkek tam tersi bizim oyuncu şakacı ibne öküzün, bir metroseksüel o.
Bakımlı.

Fit vücut. Yakışıklı bir erkek.
Kendi halinde.

O kadar kendi halinde ki,
Yanında karısı var iki saattir tek bir laf etmedi karısına.

Bir küçük kız çocuğu.
Arada yakışıklıya asılıyor oynasın onla diye,

Babadan tık yok,
Dalmış aypoda,

Gözü başka bir şey görmüyor.
Başını kaldırmadan karısına çay söylesene dedi. Güzel, konuşabiliyor.

Karısıkalktı yerinden içeri girdi,
Geri döndü.

Aradan epey zaman geçti, çay gelmedi dedi, kadın tekrar kalktı yerinden içeri gitti, elinde çaylar geri döndü.
Şakur şukur karıştırdı çayı.

Hörkleyerek çekti ilk yudumu,
Ne biçim çay bu dedi.

Kadın ne diyeceğini bilemedi,
İçmezmiş o çayı.

Telefonu çaldı, aldı telefonu kalktı yürümeye başladı bana doğru. Güzel, yürüyor da.
Sırtını karısına döndü,

Amma yüzü bana dönük.
Benim bir kulak hafif sağırdır bin yıldır dudak okuyarak idare ederim bazen.

Kadının adı Ömür.
Cumartesi sabahı buluşacaklar.

Özlemiş.
Ne dediyse Ömür, ha bire bende bende dedi üst üste.

Güldü birkaç kez.
Özenle sırtını karısına dönük tutuyor.

Alırım dedi.
Tamam dedi birkaç kez.

On bir de gidecek Ömür’e. Açarım dedi, uzun yazamam dedi. Kapatmam lazım dedi. Fıs fıs dedi ne duyabildim ne de okuyabildim dudaklarını. Kapadı.
Gitti gömüldü şezlonga, açtı aypodunu muhtemelen başladı Ömür’le çete.

Karısı birkaç şey sordu, ha dedi, hı dedi.
Kadın sıkıldı kalktı kızla havuza girdi. Onunla oynadı uzun uzun. Kız çok güldü. Sonra çıktılar anne kız.

Bakımlı öküz ha bire yazıyor arada çaktırmadan karısına bakıyor.
Karısıhavuzdan çıkarken kapadı aypodu. Yattı sırt üstü. Ömür’ü hayal ettiği kesin.

Kadın birşey dedi, yüksek sesle tersledi kadını. Kadın tırsmış belli, kapandı içine.
O kadar belli ki çektirdiği kadına, bir iyi bir kötü. Ne yaşatıyor ne öldürüyor.

Kadın kızını sardı havluya yattılar anne kız kucak kucağa. Sohbetteler.
Karısına gelecek olursak, lokum bir kadın. Umarım boynuzlar bu,

Bakımlı yakışıklıÖküzü tez elden en kısa zamanda. Hakkı kadının.
Umarım.

Derken,
Olay adam geldi.

Badi ağbimiz giriş yaptı havuz mahaline.
Kaslar kaslar. Herif canlı kadavra. İnsan bedeninde ne kadar kas varsa tek tek incelemek mümkün.

Güneş gözlüklerinin arkasında pozisyon aldı kadınların bir kısmı. Pozisyon alan kadınların alayının çocuğu var, parmağında yüzük olanı da var olmayanı da. Çığlık çığlığa çocuklar havuzda, kadınlarsa bıkkın. Umurlarında değil çığlıklar.
Her türden öküzler dikildiler birden yerlerinden.

Biri karısını diğeri silikon memeyi izlemeye aldı,
Bakıyorlar mı kas ağbiye diye.

Yaa bakımlı öküzcüm be, hadi şakacı ibne öküz neyse, silikon memeyi öldürüyor olsa da ilgide kusur yok,
Ulan sen Ömür’e dalıyorsun aklın karında kas ağbiyi kesiyor mu diye.

Hepsi benim bütün kadınlar benim, ben kıralım standart erkek kompleksidir.
Oyuncu şakacı ibne öküz çok gerildi,

Silikonu yakaladı keserken kas ağbiyi.
Kas ağbi, hemen havuzun kenarına yanaştı ki,

Cümle alem kasları daha da rahat sayabilsin diye.
Atladı suya,

Başladı yüzmeye. Yüzüyor. Yüzüyor. Yüzüyor. Dur ulen. Durmuyor. Dur ulen. Durmuyor.İtte ki ciğer değil körük.
Bana yetti.

Hemen olduğum yerde başladım leptopla kol çalışmaya. Derin nefes egzersizlerine de.
Ezik miyim neyim. Eziğim.

Güneşgözlüklülerse tenis maçı izler gibi. Başlar havuzun bir o ucunda bir bu.
Yanmışta. Bronz. Parlıyor herif. Vursam kaç yıl yerim acaba?

Tak iki hareket merdivensiz çıktı havuzdan,
Aha dedim oyuncu şakacı ibne öküz sıkacak kas ağbinin topuğuna sonra da tak tak iki tanede silikon memeye.

Kaldıramadı daha fazlasını, kalk dedi silikon memeye, apar topar terk ettiler havuzu. Var ya o silikonları patlatmazsa eve girer girmez bende hiç bilmiyorum bu işleri.
Kas ağbide, saçlarını düzeltti silkelendi,

Taktı güneş gözlüklerini, tarıyor havuz kenarını, ne mal var elimizde diye.
Sonunda orta yaş bir kadını beğendi.

Gitti bir tur attı, bir tur daha, kendinden emin oturdu yandaki boş şezlonga,
Kadın yatay pozisyonda oturuyor, bir şey dedi kadına omuz kaslarını zıplatırken,

Kadın kestirmeden bir şeyler der gibi oldu, hiç ilgilenmiyor,
Kas ağbi bastırıyor, kadın direniyor, kadın birden şezlongu yatırdı, yüzün koyun döndü.

İyi mi kalkmadı yerinden. Pişkin.
O da oturdu, kola söyledi kendine.

Kadın feci rahatsız, arada bir şey diyor kadına. Kadın ilgilenmiyor kas ağbi ile, kas ağbi gerilmeye başladı, çok emin ki bedenine yaptığı bu yatırımın tüm kadınlar peşinde zannediyor aslında.
Havuzun etrafında yer alan ben ve benim gibi böcekle erkek arası canlıların hepimizin içinin yağları eriyor mutluluktan, kadın kas ağbiyi reddettikçe.

İşte kadın. Demek kastan daha önemliymiş beyin. Hemen açtım satranç oynamaya başladım. Kitap özetlerini de indiriyorum bir yandan netten kültür şart. Devir demek akıl devri. İnsanlıkta gerekebilir amma ben erkeğim, o zor.
Baktı ki hiç ümit yok, kas ağbi kalktı yerine doğru yürürken,

Bir kadına gülümsedi, kadında buna.
Hızlıçekimde gördüklerimiz, ayak üstü laflaşma, kas ağbi havluyu kaptı hemen kadının yanına, bir sohbet bir sohbet,

Ben hemen leptopla kas çalışmaya geri döndüm, nefes egzersizleri dahil.
Hadi amma karar verin, o mu bu mu. Aptala döndüm bir satranç bir kas egzersizi.

Beraber kalktılar. Kadın katıla katıla gülüyordu çapraz atılan adımlarla yürürlerken, hatta bir an için kas ağbinin koluna değdi, sonrasında bence her yerine değmiştir.
Derken,

Erkekler gelmeye başladılar akın akın. İş çıkışı belli. Standart erkekler. Hepsinin ayaklarında aynı lastik terlikler. Mayoları da aynı sayılır. Özensizlik diz boyu.
Karizmatik olduklarını düşündüren sakal şekilleri veya pis sakal. Bir kaçı traşlı.

Bir elde havlu bir elde sigara cep telefonu beraberce avuçlanmış. Şıpılap şıpılap terlikleri sürükleyerek taşların üstünde karılarına doğru dağılıyorlar.
Kocalar gelmeye başlayınca kadınlar derlenip toparlandılar. Heriflerden bir tanesi bile karısını öpmedi. Öpmeden sevişen erkekler bunlar. Lego style.

Yanladılar hemen. Karılar serviste. Çay kahve su kola tost. Zannedersin pezemenkler Viyana seferinden döndüler dört yıl sonra. Konuşmuyorlar. Çocuklara ilgi yok denecek kadar az.
Bir birleriyle selamlaştı erkekler. Bir kaçı hemen boş bir köşede toplaştılar. Erkek erkeğe muhabbeti. Sigaralar çaylar gidip geliyor. Kahveye döndü havuzun bir köşesi

Afralar tafralar. Havalar. Erkeğiz biz pozları. Sallapati oturuşlar. Kadınlar aportta, gözleri kocaların üstünde ola ki bir şey isterlerde kaçırırlar diye. Sonra tatsızlık çıkmasın. Bakışlarda sevgisizlik had safhada.
Herifler aleminde mutsuz kadınlar ordusu. Çok mutsuz çoğu. Pişmanlar, o kadar belli ki hallerinden.

Tek bir erkek, sadece bir erkek havuza geldiğinde kızı koştu boynuna atladı. Erkek kızını aldı kucağına, gitti karısının yanına, öptü dudaklarından karısını.
Oturmadan daha,

Sordu karısına bir şey ister mi diye. Gitti kahve söyledi. Geldi karısının şemsiyesini düzeltti. Bir daha öptü karısını. O da kocasını.
Küçük kız çocuğu bıcır bıcır anlattı babasına. Sabırla dinledi kızını kahvesini içerken. Karısına eğildi bir şey dedi, kadın gülümsedi kıkırdarcasına.

Adamın bacağını okşadı. O da kadının saçını.
Kız mutlu.

Kadın mutlu.
Erkek mutlu.

Onları seyrettim uzun uzun.
İçim sevindi.

Mutluluk bulaşıcıdır.
Sevgide.

Sarılmak lazım insana,
İnsansan…

İnsansa…
Dünya insan dolu zannediyoruz,

Zannettiğimizle de kalıveriyoruz,
Kalmaya devam edeceğiz gibi gözüküyor bu gidişle.

Bugünler de,
Gitmelerin tuttu yine. Baharı atlatmıştık halbuki, hayırlısı.

Ne tuhaftır ki,
Yıllar geçtikçe ölen köpeğimi daha çok özlüyorum.

Keşke Paşa,
Ölmeseydi hiç.

Kız hala kıkırdıyor havuzda babasıyla,
Annesi de,

Dayanamadı girdi havuza.
Sarıldılar.

Şahaneler...
Çok güzeller...

Mutlular...

Hiç yorum yok: