Her şeyin
bir saati var değil mi? Yatmanın kalkmanın yemenin içmenin gezmenin tozmanın
çalışmanın sevişmenin. Hatta şekli şemali de. Hatta her şeyin ve yaşamanın da bir
yaşı var, vakti zamanı var yani.
Hatta her bir
şeyin bir de yeri var. Breh breh…
Listeye bak
sen.
Öğlen akşam acıkınca
kahvaltı edilmiyor, yemek yenecek. Neye yemek denir tarifi de mevcut.
Beden,
İtiraz
ediyor da sanki öğlen ve akşam saatinde kahvaltıya. Ki, kahvaltının da tarifi
var. Kapuska yenmez imam bayıldı hiç olmaz sabah açsan mesela.
Gündüz
uyuyup akşam gece yaşayamazsın. Günü kaçırırsın denir hatta. Demek geceleri
kaçırmak iyi bir şey.
Akşam gece
uyku zamanı zaten. Uyu ki bitsin hemen demek zaten.
Mesela iş
kıyafeti vardır. İşe uygun. İşine pozisyonuna uygun. Tarifi belli.
Akşam bir davet içinde abiye kıyafet şarttır protokole uygun.
Giyemez bir
kadın gündüz evde abiye bir giysi, tuvalet falan. Canı bile çekmez muhtemelen
günün ortasında öyle giyinmek. Çekecek kendine ait canı bile kalmamış ortalıkta
belki de.
Hani ev hali kıvamında amma şıkır şıkır mesela.
Mesela,
Ofislerde
sevişemezsin.
Yeri değil.
Çalışırsın ofislerde sadece.
Amma bir çok insan ister ofiste sevişmeyi,
İster de
sevişemeyince,
Fantezi
olur,
Hayal
edince.
Vakti yeri
zamanı değilse yapmak demek istediğin fantezi olur. Düzene uyuyorsa uyum
göstermiyorsa tarifi bellidir arzu edilenin, fantezi.
Nesi
fantezi?
Sevişiyorsun
işte, sanki evdekinden veya bir başka yerdekinden çok farklı.
Yok,
Ofis masası kanepesi yeri ya bu. Ofis odası bu. Ki sevişeni de vardır, gizli
kapaklı. Gizli kapaklı. Breh breh…
Mesela,
Davranış
biçimleri var.
Derler ki,
Kadına bak
kendini genç kız sanıyor.
Veya,
Erkeğe bak,
Yaş dönümü
zahir ne bu delikanlı ayakları.
E öyle
hissediyor.
Genç kız
gibi hissediyor kendini.
Delikanlı
gibi hissediyor.
Yok,
Olmaz,
Hissedemezsin.
Yaşın eğer ki gelmişse bir yerlere. Kemale ereceksin illaki. Kimse neyse artık
o kemal. Erdin mi geriye dönüşü yok. Yaşının kadının, yaşının erkeği. Hangi yaşının? Biyolojik. Ya ruhun
ya özün? Geç. Tarif edilmiş yaşın tarifine uy yeter.
Hissetsen de
dışına vurmayacaksın zaten, hapsedeceksin içine kıpraşmalarını.
Gülmek,
En fenası.
Her yerde kahkaha atamazsın mesela.
Hani katıla
katıla yıkıla yıkıla,
Gülemezsin,
Kalabalıklar
içinde.
Kadınsan
aranıyor len bu orospu bile olabilirsin çok keyfin yerindeyse,
Erkeksen
ibne len bu yavşak olursun mesela. Orospu gibi olmak, ibnelik yavşaklıkta zaten
düzen dışı. Uyuma aykırı ya, alıntı yapar.
Her
kıyafetin ayakkabısı bellidir. Her ceketin bluzu. Her pantolonun gömleği de.
Her kadına
uygun erkeği, her erkeğe uygun kadını,
Ki,
Zaten kadın
erkeğe erkek kadına uygunda olmalı mutlaka. Hele,
Kadın kadına
erkek erkeğe uygunsa,
Tam uygunsuz
olur zaten.
İki kadın bir
erkeğe, iki erkek bir kadına hiç mi hiç uygun değildir. Ne münasebet. Fevkalade
uygunsuz.
İllaki,
Uyulacak.
Uyum içinde
olunacak.
Uyuma uyguna uygun görülen ve kabul görmüşeyse itiraz edemezsin.
Karşına bir
insan ordusu çıkar bir anda,
Uyumu tarif
eden, uyumu savunan, uyuma yaslanmış, uyumun içine saklanmış,
Uyumun
içinde yuvalanmış,
Uyumun
jandarmalığını yapan kocaman bir insan ordusu çıkar karşına hemen.
Düzeni
savunan, düzeni tarif eden, düzenin bekçiliğine soyunmuş olan.
Korkaktır
insanoğlu.
Çok
korkaktır hem de.
Korktuğu
için her an her yerde,
Korkularını
bastırmak, korkularıyla yüzleşmemek için, dışlanacak diye, sevilmeyecek diye,
saygı duyulmayacak diye, bir telaş,
Düzeni
kurar,
Düzeni
savunur hemen.
Uyuma
sarılır hemen. Adını da yanlış koymuştur korkaklığınınsa. Huzur der. Ne alakası
var pısmakla pısırık yaşamakla huzurun. Büzüşür huzurun içine.
Uyumun düzenin
karşılığı işlere sarılır hemen. Ki kendiyle karşılaşmaya fırsat bulamasın vakit
kalmasın diye.
Söyleyemez o
yüzden içinden geçenleri.
Dillendiremez
o yüzden kurduğu hayalleri.
Ortalığa
dökemez aslında içinde kıpır kıpır eden tüm fantezileri. Ki zaten adını koyunca
fantezi diye illaki çıkıntılıktır artık akan giden düzenin durgunluğunda.
Ki,
Uyum ve
düzendir aslında bir çok hayalin arzunun fantezi olarak adlandırılmasına neden
olan. Tersidir fantezi. Belki de tersidir aslında düzen uyum olması gerekenin. Kim
emin? Neden?
Fantezi diye
bir şey yoktur aslında.
Fantezi,
Uyuma düzene
sadık bekçilerin,
Onlara göre,
Uyum
göstermeyenleri düzene uymayanları korkutmaya çalıştıkları,
Öcüdür,
Fantezi.
Ki,
Bir insan
evladının gönlü ruhu aklı bedeniyle yapabileceği her şey için zaten milyonlarca
yıl içinde evrim geçirmiş ve de geçirmeye devam ediyor insanoğlu.
Her şey.
Çünkü hepsi yaşanılası hepsi yaşandığı içindir zaten hepsinin varlığının var
olmalarının gerçekleşmesine neden.
Akıl ettiğin
hissettiğin düşündüğün arzuladığın özlediğin her neyse o,
O zaten var
bu gezegende.
Var olduğu
için o kavram senin de genlerinde ruhunda var zaten.
Mesela,
Kadınların
tamamı eşcinsel desem, yok değildir denir önce.
Erkeklerin
tamamı da eşcinsel halbuki. Halbuki teknik olarak öyle.
Doğuyorsun,
Sonra bir
tarafın ağırlık kazanıyor veya kazanamıyor zaman içinde.
Veya
farkındasın da,
Saklıyorsun en diplerinde bir yerlerde.
Çünkü,
Uyuma
aykırı. Çünkü alışılagelmiş düzenin dışında.
Kadın
kadına,
Var mı el ele
göz göze öpüşen koklaşan sokaklarda mesela.
Veya erkek
erkeğe?
Yok.
Kapıyı
kapatınca ardında var amma illaki.
Mesela,
Kadınlar
neden sütyen takarlar? Sütyen taktığı için çok mutlu olan kadın sayısı ve oranı
nedir acaba?
Bu sıcakta
hem de,
Göğsünde
kumaşlar biyeler şeritler askılar falan.
Takmazsan ne
olur?
Memen
gözükür. Breh breh…
Ne olur en
fazla,
Öküzlere
bayram olur her gün.
Olsun
anasını satayım. Alışırlar. Sahil kesimi öküzleri alıştılar bile nispeten. Ha
birde kıskançlıklar tavan yapar erkeklerde. Meme ucunda erkeklik arayanların
ben erkeğim kabarmalarını köpürten et davası bildiğimiz.
Felaket
gibidir,
Felaket
haberi alır gibidir çıkınca uyumun düzeni dışına karşılaştığın uyarıların
şiddetleri.
Özgürlüğünle
özgürlüklerinle,
Kavururlar
seni kavurmaya çalışırlar seni,
Tek düze
yaşamın içinde düzene uyuma daha da sarılıp uyuyanlar.
Uyuklayanlar.
Uymak
iyidir.
Rahat
uyursun uydukça,
Çünkü,
Uyutur uyum
seni hayatın boyunca.
Uya uya,
Uygunlar
gibi,
Düzenin
içine sığınıp,
Uygunlar
gibi,
Yaşar
gidersin bir gün ölene kadar. Adı a huzur olur, dışı yeknesak tek düze amma içi
fokur fokur kaynayan yaşamının.
Kim bilir,
Neleri
yapamadan edemeden,
Yaşayamadan,
Kim bilir,
Nelerden
mahrum edip kendini,
Vakti
zamanı,
Gelince de,
Göçer
gidersin.
Özgürlüklerle
var edilmiş ruhuna genlerine,
Yerleşmiş,
Yuvalanmış aslında
belki de sen gibi olan kavramların her birini hayatın boyu hem de protesto
edip,
Alışılmışlarla,
İç içe
beklersin bitsin diye hayatın bir gün bir yerde. Yetmez,
Karşı
çıkarsın,
Yapamadıklarına
yapmaya etmeye cesaret edemediklerine hem de.
Hep
beklersin.
O birini.
İster günlük
hayatında ister aşk ister seks ister iş ister siyaset ister dünya
meselelerinde.
O
devrimciyi.
Devrimi
gerçekleştirsin ki,
Katılasın
kalabalıkların arasına,
Çaktırmadan
beleşe,
Konasın
diye,
Sanki,
Sende o
devrimci gibiymişsin diye.
Yalan yalan
üstüne.
Kendi dolandırmaksa en tepelerde. Uyuyan uykuya
yatmış huzurlu dolandırıcı. Düzen değişsin isteyen düzen savunucusu.
Bir sorun
kendinize,
Nedir en
büyük en şiddetli fanteziniz yaşarken yaşamdan yana?
Yapamadığınız,
Gerçekleştiremediğiniz?
Amma,
Hayalini
kurduğunuz.
Nedir?
Var mı?
Yoksa eğer
öyle bir hayaliniz,
Öyle bir
arzunuz,
O zaman
sorun kendinize,
Kimsiniz
siz?
Uyum düzen
bekçisi uyuma uyumu kadar cesur amma korkağın,
Sahip
olduklarını kaybetmemek adına kendini bir gün bir yerlerde çoktan kaybetmiş,
En büyük
fantezisi peşine takılmayı düşlediği bir devrimcinin Mesih gibi dünyaya
yaşamına inmesini bekleyen,
Biri mi?
Yoksa,
Uymuyorum
sizin düzeninize,
Deyip,
Onlara göre,
Uygunsuz ve
düzensiz bir yaşamı seçip geçip,
Kendi özüne,
Göre,
Kendi özüne
ruhuna uygun olanı,
Yaşama
geçirecek,
Bir devrimci
mi?
Mutluluk
diye bir şey yoktur peşinde koşulası.
En büyük
palavralardan biridir olmayan bir şeyin,
Mutluluğun peşinde koşmak.
Peşinde
koşarken,
Ağzına
çalınan bir parmak ballarla mutluluk falan da olmaz.
Olmayan bir
şey de tadılmaz zaten.
Yaşarsın
sadece.
Kendine göre
veya herkese göre.
Birinde
keyfin yerindedir sabah akşam her an her yerde,
Birinde
keyfin kaçıktır hep,
Keyfin
yerine gelsin diye ümitlenirsin her an her yerde. Parmak ararsın ağzına bal çalsın
diye. Hatta balıyla birlikte gelsin diye.
Devrilmeden,
Yaşamaya
çalışırsın,
Devrime,
Hiçte
kalkışmadan. Ki, devrimle ancak ayağa kalkabileceğini, devrimle esas hiç mi hiç
devrilmeyeceğini de bilemeden. Bilmeden.
Kimsin sen?
Sor.
Bildiğimiz
seni ezberledik zaten,
Hani,
O,
Esas sen
kim?
Canavar
sandığın, canavar dedikleri, canavarlaşacağını zannettiren,
Hani var ya,
O,
Sen,
Sorsana ona
kimmiş o?
Hani,
Aslında çok
insanlaştıracak olan seni. Esas insanın kim?
Sor bakalım
bir,
Sana.
Sonra,
İki tek at,
Sabahın
köründe sevişirken,
Hani,
O hep hayal
ettiğin gibi hayal ettiğinle,
Hayal
ettiğin yerde.
Hani,
Keyif olsun maksat
diye.
Mesela.
Uygunsa
tabii ki…Onlara göre onlara değil de,
Gerçek esas
olan,
Sana. Yani,
Öz,
Sana.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder