22 Ağustos 2012 Çarşamba

ŞEHİT GAZİ ÇOCUKLARINA BURS

Kolej bebeleri göreve. Kaldırın o güzel kıçları. Özel okullar sessizlik içinde, çünkü para peşinde. Memleketin Şehit ve Malul Gazilerinin  çocuklarını  görmemezliğe geliyorlar. Ancak bu çocuklara karşılıksız burs vermek zorundalar. Mecburlar. Kapı gibi yönetmelik var. Kimsenin haberi yok. Amma kolejler sessiz ve duyarsız  kalmakta ısrarlı.

Diyor ki yönetmelik,
MADDE 5 – (1) Kurumlar, öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlüdür. Bakanlıkça bu oran yüzde ona kadar artırılabilir. Ücretsiz okutmada şehit ve malûl gazi çocuklarına öncelik verilir. Aynı kuruma başvurunun ücretsiz okuma kontenjanından fazla olması hâlinde yerleştirme valilikçe yapılır. Şehit ve malûl gazi çocuklarından kuruma başvuruda bulunulmaması hâlinde, yüzde üçlük oranın tamamından kayıtlı öğrenci ve kursiyerler yararlandırılır.

Bitti.
Yani okula alacakları her 100 öğrenciden,

3’ü,
Şehit ve Malul Gazi çocuğu olabiliyor. Mevzuat buna izin veriyor hatta talep ediyor.

Eğer ki,
Müracaat varsa tabii ki.

Kendi acıları içinde yanan,
Aileler,

Nereden bilsinler nasıl kovalasınlar bu yönetmelikleri o can pazarında,
Mümkün mü? Değil.

Özel okullara gelecek olursak,
Herkesler şehitlerin ruhuna gazilerin sağlığına dualar  ederken,

Onlar üç kuruş daha gelir sağlasınlar diye,
Sessizce,

Bu yönetmelikten amman kimselerin haberi olmasın diye ediyorlar,
Dualarını.

Amma,
Var. Bizim var artık. Hepimizin var artık. Artık var. Bak al sana haber. Al sana ilan.

Bir okul gösterin bana,
Bizim kolej dahil falan,

Gazetelere vermiş olsun ilanları,
Ve de,

Cayır cayır duyursun bu imkanı,
Yetim kalmış babası sakat kalmış bu çocuklara,

Açık kapılarımız sizlere diye. Gelin çocuklar, burası yuvanız sizin de diye. Hani bozkırdaki  yuva mesela hani bizim kolejin marşındaki. İlan. Çarşaf çarşaf.
Var mı?

Yok.
Şimdi,

O ilan biziz artık. Çarşaf çarşaf.
İlan edeceğiz.İlan tahtasıyız artık biz ayaklı kanlı canlı hem de.

Kolejlere baskı yapacağız tek tek.
Ve de,

Tüm özel okulların bu ders yılında,
Her yüz öğrencisinden,

3’ü,
Şehit ve Malul Gazi çocuğu olacak. Olmalı. Olmak zorunda.

Ölen ve sakat kalan bu babalara hiçbir şey yapmadık. Sallamayın yaptık falan diye. Ne İngilizce ne Türkçe. Ne Fransızca ne Almanca.
Amma,

Çocuklarına bir faydamız olsun artık bari,
Gençlere.

Haydi kolej bebeleri,
Sevgili,

TED  bebeleri,
SEV  bebeleri,

Robert Kolej, Fevziye Mektepleri, Terakki bebeleri,
Saint Joseph, Alman, Avusturya, İtalyan, Galatasaray, Dame de Sion bebeleri,

Tüm kolej bebeleri,
Bastırın bakalım. Yok öyle kolejlerde okuyup sonra partiler falan dernek toplantıları falan sadece. Madem ki okudun bitirdin, şimdi alacaksın esas diplomayı. Hal ve gidişten insanlıktan.

Bir ışık.
Bu gençlere bir imkan.

Bu gençlere bir katkımız olsun bari. Bir genç çok büyük bir başarıdır. Bir gençle yaşamı değişir onlarla insanın kocaman bir sülalenin.
Kıvırtıyorlar.

Zorluklar çıkartıyorlar. Denediler. İsmi bende gizli o meşhur çınarlık kolejin yöneticileri bile. Şak diye koyarım önlerine gerekirse.
Bin dereden su getiriyorlar almamak için Şehit ve Malul Gazi çocuklarını,

Vermemek için o bursları. Amma,
Oran belli.

Her,
100 öğrenciden,

3’ü.
Kayıt zamanı şimdi. Eşiniz dostunuz arkadaşlarınız yönetici öğretmen o kolejlerde. Sizler mezunlar derneklerinde önemli insanlarsınızdır kesin.

Bastırın.
Bakalım,

Mutlu azınlıktan nemalanan,
Kolejler,

Neler yapacaklar,
O mutlu azınlık mutlu mutlu yaşasın diye sapır sapır şehit düşen kolu bacağı kopan insanların çocukları için.

Kucak açacaklar  mı bakalım bu çocuklara. Kıyak değil ha, mecbur.
Yönetmelik var kapı gibi.

Sakın,
Başka burslarla karıştırmasınlar. Biz zaten veriyoruz falan demesinler.

Sorun. Soru net,
Kaç öğrenciniz var bu yıl babası Şehit veya Malul Gazi diye.

Sorun.
Hepimiz ayaklı ilan tahtasıyız. Akıllı becerikli eğitimli hem de anne babayız da.

Hepimiz memleketi için Şehit düşmüş Malul Gazi olmuş babaların çocuklarına,
Ağbiyiz  ablayız artık. Kendi kardeşiniz için yapın.

Kıvırtanların gözüne gözüne sokun yönetmeliği.
Ya el yaman,

Ya bey.
Göreceğiz.

Haydi kolej bebeleri göreve. Bayram tatili de bitti. Hani dersiniz ya heep, o hoo ben onu da tanırım bunu da diye. Büyük  önemli insanları hani. Haah, tamam bravo iyi ki tanıdınız veya belki de siz zaten büyük önemli bir insansınız,
Yaşa,

İyi o zaman bir ekip Şehit ve Malul Gazi çocukların peşine illaki vardır içlerinde ulaşabileceğimiz,
1 tane daha olsa, unutma yazdık demin bir genç demek bir sülale,

Bir ekip kolej yönetimlerine.
Haydi,

Bir gencin hayatını değiştirin. Bir sülalenin.
Hayatlarını altüst etmek için ömrümüzü verdik biz bu insanların hep beraber el ele dürüst olun kendinize,

Şimdi bir iki saat illaki vardır borcumuz bu çocuklara bu ailelere bu anne babalara.
Hatta,

Nerdee,
Paracıkları koysanız da üst üste bir kaçını da sizler okutsanız. Hani yani.

Borcumuz var o ailelere. Borçluyuz biz. Nettir bu durum.
Haydi,

Kolej bebeleri göreve.
‘Şehit ve Mamul Gazi Çocukları Kolejlere’.

Çokta bizim gibi bebeler olmasınlar amma…
Yakışmadık,

Ne Gazi Paşaya ne de memlekete. Malumunuz.
Hadi,

Bari finali nispeten güzel olsun,
Faydalı olsun bari.

Biliyorum severiz ‘Cemiyet Haberlerini’.
‘Cemiyete’ haber olsun bu, ne güzel.

‘Cemaate’ değil amma.
İkisi de cem. Biri bizim cem, babası da Gazi. Adı Mustafa Kemal. Yeri yurdu belli. Ankara’da Anıt Kabir’de yatar. Bizlere güvendi yaşamaya devam etsin diye.

Biri bizim cem hiç değil, babası kaçağın  kaçığın teki. Beslemedir kendisi. İş adamlarını sövüşler yaşayabilsin diye ABD’dir memleketi.
Yani,

Satranç gibi. Amma üç boyutlusundan yani durum. Çünkü yönetmelik tek. Her ceme aynı.
Cepheye gitmedik, cephe gerisinde adam olalım biraz bari.

Kaldıysa yani. Haydi millet,
Çok iyi en iyi bildiğimiz yerden geldi. Sarılın kağıda kaleme.

Konu:
Kolej Bebeliği.

Döktürün bakalım.

Bu konuda aydınlanmamı sağlayan, babası Malul Gazi,
Sevgili Yiğit’e kolej lise ve tüm yaşantısında babası ve annesi gibi Yiğit’çe bir yaşam diliyorum, hem de kendi gibi kendi adı gibi de Yiğit’çe.

Yiğit’e.

Hiç yorum yok: