Kolej
bebeleri göreve. Kaldırın o güzel kıçları. Özel okullar sessizlik içinde, çünkü
para peşinde. Memleketin Şehit ve Malul Gazilerinin çocuklarını
görmemezliğe geliyorlar. Ancak bu çocuklara karşılıksız burs vermek
zorundalar. Mecburlar. Kapı gibi yönetmelik var. Kimsenin haberi yok. Amma kolejler
sessiz ve duyarsız kalmakta ısrarlı.
Diyor ki
yönetmelik,
MADDE 5 –
(1) Kurumlar, öğrenim gören öğrenci sayısının yüzde üçünden az olmamak üzere
ücretsiz öğrenci okutmakla yükümlüdür. Bakanlıkça bu oran yüzde ona kadar
artırılabilir. Ücretsiz okutmada şehit ve malûl gazi çocuklarına öncelik
verilir. Aynı kuruma başvurunun ücretsiz okuma kontenjanından fazla olması
hâlinde yerleştirme valilikçe yapılır. Şehit ve malûl gazi çocuklarından kuruma
başvuruda bulunulmaması hâlinde, yüzde üçlük oranın tamamından kayıtlı öğrenci
ve kursiyerler yararlandırılır.
Bitti.
Yani okula
alacakları her 100 öğrenciden,
3’ü,
Şehit ve
Malul Gazi çocuğu olabiliyor. Mevzuat buna izin veriyor hatta talep ediyor.
Eğer ki,
Müracaat
varsa tabii ki.
Kendi
acıları içinde yanan,
Aileler,
Nereden
bilsinler nasıl kovalasınlar bu yönetmelikleri o can pazarında,
Mümkün mü?
Değil.
Özel
okullara gelecek olursak,
Herkesler
şehitlerin ruhuna gazilerin sağlığına dualar ederken,
Onlar üç
kuruş daha gelir sağlasınlar diye,
Sessizce,
Bu
yönetmelikten amman kimselerin haberi olmasın diye ediyorlar,
Dualarını.
Amma,
Var. Bizim
var artık. Hepimizin var artık. Artık var. Bak al sana haber. Al sana ilan.
Bir okul
gösterin bana,
Bizim kolej
dahil falan,
Gazetelere
vermiş olsun ilanları,
Ve de,
Cayır cayır
duyursun bu imkanı,
Yetim kalmış
babası sakat kalmış bu çocuklara,
Açık
kapılarımız sizlere diye. Gelin çocuklar, burası yuvanız sizin de diye. Hani
bozkırdaki yuva mesela hani bizim
kolejin marşındaki. İlan. Çarşaf çarşaf.
Var mı?
Yok.
Şimdi,
O ilan biziz
artık. Çarşaf çarşaf.
İlan
edeceğiz.İlan tahtasıyız artık biz ayaklı kanlı canlı hem de.
Kolejlere
baskı yapacağız tek tek.
Ve de,
Tüm özel
okulların bu ders yılında,
Her yüz
öğrencisinden,
3’ü,
Şehit ve
Malul Gazi çocuğu olacak. Olmalı. Olmak zorunda.
Ölen ve
sakat kalan bu babalara hiçbir şey yapmadık. Sallamayın yaptık falan diye. Ne
İngilizce ne Türkçe. Ne Fransızca ne Almanca.
Amma,
Çocuklarına
bir faydamız olsun artık bari,
Gençlere.
Haydi kolej
bebeleri,
Sevgili,
TED bebeleri,
SEV bebeleri,
Robert
Kolej, Fevziye Mektepleri, Terakki bebeleri,
Saint
Joseph, Alman, Avusturya, İtalyan, Galatasaray, Dame de Sion bebeleri,
Tüm kolej
bebeleri,
Bastırın
bakalım. Yok öyle kolejlerde okuyup sonra partiler falan dernek toplantıları
falan sadece. Madem ki okudun bitirdin, şimdi alacaksın esas diplomayı. Hal ve
gidişten insanlıktan.
Bir ışık.
Bu gençlere
bir imkan.
Bu gençlere
bir katkımız olsun bari. Bir genç çok büyük bir başarıdır. Bir gençle yaşamı
değişir onlarla insanın kocaman bir sülalenin.
Kıvırtıyorlar.
Zorluklar
çıkartıyorlar. Denediler. İsmi bende gizli o meşhur çınarlık kolejin
yöneticileri bile. Şak diye koyarım önlerine gerekirse.
Bin dereden
su getiriyorlar almamak için Şehit ve Malul Gazi çocuklarını,
Vermemek
için o bursları. Amma,
Oran belli.
Her,
100
öğrenciden,
3’ü.
Kayıt zamanı
şimdi. Eşiniz dostunuz arkadaşlarınız yönetici öğretmen o kolejlerde. Sizler
mezunlar derneklerinde önemli insanlarsınızdır kesin.
Bastırın.
Bakalım,
Mutlu azınlıktan
nemalanan,
Kolejler,
Neler
yapacaklar,
O mutlu
azınlık mutlu mutlu yaşasın diye sapır sapır şehit düşen kolu bacağı kopan
insanların çocukları için.
Kucak açacaklar
mı bakalım bu çocuklara. Kıyak değil ha,
mecbur.
Yönetmelik
var kapı gibi.
Sakın,
Başka
burslarla karıştırmasınlar. Biz zaten veriyoruz falan demesinler.
Sorun. Soru
net,
Kaç
öğrenciniz var bu yıl babası Şehit veya Malul Gazi diye.
Sorun.
Hepimiz
ayaklı ilan tahtasıyız. Akıllı becerikli eğitimli hem de anne babayız da.
Hepimiz
memleketi için Şehit düşmüş Malul Gazi olmuş babaların çocuklarına,
Ağbiyiz ablayız artık. Kendi kardeşiniz için yapın.
Kıvırtanların
gözüne gözüne sokun yönetmeliği.
Ya el yaman,
Ya bey.
Göreceğiz.
Haydi kolej
bebeleri göreve. Bayram tatili de bitti. Hani dersiniz ya heep, o hoo ben onu
da tanırım bunu da diye. Büyük önemli
insanları hani. Haah, tamam bravo iyi ki tanıdınız veya belki de siz zaten
büyük önemli bir insansınız,
Yaşa,
İyi o zaman
bir ekip Şehit ve Malul Gazi çocukların peşine illaki vardır içlerinde
ulaşabileceğimiz,
1 tane daha
olsa, unutma yazdık demin bir genç demek bir sülale,
Bir ekip
kolej yönetimlerine.
Haydi,
Bir gencin
hayatını değiştirin. Bir sülalenin.
Hayatlarını
altüst etmek için ömrümüzü verdik biz bu insanların hep beraber el ele dürüst
olun kendinize,
Şimdi bir
iki saat illaki vardır borcumuz bu çocuklara bu ailelere bu anne babalara.
Hatta,
Nerdee,
Paracıkları
koysanız da üst üste bir kaçını da sizler okutsanız. Hani yani.
Borcumuz var
o ailelere. Borçluyuz biz. Nettir bu durum.
Haydi,
Kolej
bebeleri göreve.
‘Şehit ve
Mamul Gazi Çocukları Kolejlere’.
Çokta bizim gibi
bebeler olmasınlar amma…
Yakışmadık,
Ne Gazi
Paşaya ne de memlekete. Malumunuz.
Hadi,
Bari finali
nispeten güzel olsun,
Faydalı
olsun bari.
Biliyorum
severiz ‘Cemiyet Haberlerini’.
‘Cemiyete’
haber olsun bu, ne güzel.
‘Cemaate’
değil amma.
İkisi de
cem. Biri bizim cem, babası da Gazi. Adı Mustafa Kemal. Yeri yurdu belli.
Ankara’da Anıt Kabir’de yatar. Bizlere güvendi yaşamaya devam etsin diye.
Biri bizim cem
hiç değil, babası kaçağın kaçığın teki.
Beslemedir kendisi. İş adamlarını sövüşler yaşayabilsin diye ABD’dir memleketi.
Yani,
Satranç
gibi. Amma üç boyutlusundan yani durum. Çünkü yönetmelik tek. Her ceme aynı.
Cepheye
gitmedik, cephe gerisinde adam olalım biraz bari.
Kaldıysa
yani. Haydi millet,
Çok iyi en
iyi bildiğimiz yerden geldi. Sarılın kağıda kaleme.
Konu:
Kolej Bebeliği.
Döktürün
bakalım.
Bu konuda
aydınlanmamı sağlayan, babası Malul Gazi,
Sevgili
Yiğit’e kolej lise ve tüm yaşantısında babası ve annesi gibi Yiğit’çe bir yaşam
diliyorum, hem de kendi gibi kendi adı gibi de Yiğit’çe.
Yiğit’e.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder