21 Ağustos 2012 Salı

SEVİŞMEK GELİYOR MU İÇİNİZDEN?

İçimden gelmiyor. Hiç hem de. Siz de nasıl durumlar? Aşk var mı aşk? Sevişmek falan geliyor mu içinizden? Hani vardı ya kampanya, ‘inadına inadına’ diye. Sevişiyor musunuz inadına. Siz inadına eğlene biliyor musunuz şu sıralar?

Benim keyiflerde  tık yok.
Tıkırında değil bende. Tıkanıyor bazen böyle.

Sıkıldım.
Bezdim de.

Doğdum doğalı hep birileri ölüyor bu memlekette terör sayesinde. Yok sol sağ yok din yok milliyetçilik yok Türk Kürt,
İlla ki bir neden var.

Yaşamak için değil de,
Ölmek için doğmuş bir millet gibiyiz.

Öleceksin illaki.
Ya da,

Ölüm dinleyip ölüm yaşayacaksın hep.
Huzur bulmak içinde değil de, huzur kaçırmak için yaratılmışız sanki.

İki satır keyfin gelecek,
İllaki o keyfide bozacak yeni bir haber daha. Bulaşmasan da etrafa, burnunu sokmasan da üstüne vazife olmayan işlere, yaşasan bile tek başına kendi bildiğin gibi,

İllaki gelip bozacak biri keyfini. İllaki.
İçim sıkkın.

Ha bir de,
Şiddete şiddetle karşılık vermeyelim  diyenler var onlar da sıkmaya başladılar canımı.

Kebap muhtemelen,
Halleri,

Bir tatil beldemiz de falan olmadı yanlamış evinde ya da kafede,
Sallıyor, melek ya.

Barış çocuğu.
Ha bir de,

Hiçbir şey olmuyormuş gibi yaşayanlar var.
Vah vah,

Diyorlar duyunca bahsedince biri yanlarında.
Sonra,

Devam hayata.
Kıl oluyorum hepsine.

Züppelere.
İllaki bunların hep gittikleri o avemelerde patlayacak bomba.

İllaki onların mezun oldukları  veya çocuklarının okudukları kolejlerin servisleri uçacak havaya.

İllaki onların pek bir düşkün olduğu restoran kafeyi kavuracak bomba.
İllaki onların semtinde  gümleyecek uzaktan zaman ayarlı araba.

İllaki.
İllaki onların aileden akrabadan arkadaştan biri ölecek.

İstanbul’da,
Bağdat Caddesi Galip Paşa Cami,

Bebek’te Bebek Cami,
Teşvikiye Nişantaşı’nda Teşvikiye Cami.

Levent’te Levent Cami.
Çıkarın musalla taşında yatmışların listesini,

Bakın bakalım,
Şehit var mı içlerinde,

Veya bomba ile parçalanmış biri.
Gazi bile yok gelen cenazelere.

Sallaması kolay.
Şiddete şiddetle cevap vermemek lazımmış.

İnadına inadınaymış. Oldu canım,
Kolay.

Sana kolay.
Sana tv de gazetede radyoda bir haber o. O kadar.

Vah vahlık.
O evlere uğrasana bir sen önce. Hani kocasını karısını sevgilisini çocuğunu annesini babasını bekleyenlerin evlerine.

Hayırdır geç kalmazdı nerede kaldı bu saat oldu,
Diyenlere.

Aramadı demek dağda operasyonda diyenlere.
Sonra kapıda ya polis ya asker.

Üzgünüz,
Başını sağ olsun.

O baş nasıl sağ olur bir daha? Olmaz.
O yanan yüreğin tepesinde ki başın sağlığımı olur sonra bir daha.

Bıktım.
Gençliğimde Ankara Maltepe’de panzerin o kalın kocaman lastiği bir yaşlı teyzenin üstünden geçmişti,

Bir de bir arkadaşımızı vurmuştu faşolar,
Öldü kollarımızda.

Bir de o malum 1 Mayıs’ta Taksimdeydim. Duvara yapışmış adamı itfaiyeci kancasıyla söküp aldılar duvardan.
Onlar geliyor hep gözümün önüne her seferinde.

Bende anı bu kadar.
Birebir olan.

Şanslıyım.
Gerisi,

Tv gazete radyo.
Çevremde de anısı olan yok. Varsa da saklıyordur belki.

Sizde de anı yok gibi gözüküyor.
Mutlu azınlığız. Çoğunluğun evineyse haberler geliyor.

Üzgünüz,
Başını sağ olsun.

Bunlarla yaşamış bir insan topluluğundan sonra,
Aşk bekle, bulduğunu da beğenme,

Sevgi bekle falan. Neymiş böyle sevgi mi olurmuş falan.
Sevişme de kusur ara falan.

Yetmez,
Tenkit et hatta vay ayı vay diye.

Sende,
Vay insan vayken,

Tatilde.
Oldu.

Hiç yorum yok: