9 Ekim 2012 Salı

EL TUTMA ELİNİ TUT

Kalabalıklar içinde yaşıyoruz. Çok kalabalıklar içinde her tarafımız insan. İnsan çok. Dolu. Hatta el tutan insan da çok. Dolu. Nedeni olan. El tutan insan çok da nedeni olan, elini tutan insansa hiç yok neredeyse sadece sevgiyle. Nedensiz olan. Ki, esas olan el tutmak değildir,

Esas olan,
Elini tutmaktır sevgiyle. Sevdiğinin.

Sadece sevdiğin için. Nedensiz,

Beklentisiz.

Karşılıksız.
Öylesine.

Sevgidir,
Bunun adı.

Neden iki elimiz var biliyor musunuz?
İşlerimizi daha iyi ve daha hızlı yapalım diye değil.

Bir elimizi tutan olursa,
Bir elimizle de biz bir başka insanın elini tutabilelim diye. Yine sevgiyle.

Sevgidir,
Bunun adı.

Aksın diye sevgi el den ele.
Zaten bu yüzden,

İki gözümüzde var. Açılarla mesafeleri daha iyi ayarlayalım diye değil.
İki gözünü bir den kaçıramazsın. Ya yere bakarsın ya göğe.

Eğer ki sevgin nedenliyse,
Değilse,

Öylesine.
İki gözünün bebeği birden bakıyorsa  sevdiğinin iki gözünün bebeğine  sevgiyle,

Sevgidir,
Bunun adı. Nedensiz.

Aksın diye sevgi gözlerden gözlere. Öylesine.
O kadar çok yanılmıştır yanıltmıştır ki insanlar duyarken duyururken hissederken hissettirirken,

Sevgilerini,
Seni seviyorum,

Demek bile,
Sıradanlaştı  artık iyice. Aşığım demekse aşkııımmmla çoktan cıvıdı yaşamın bir yerlerinde.

Herkes seviyor,
Gelince söz gelince lafın sırası,

Sevgiye.
Herkes aşık,

Aşkııımmm diye,
Seslenince önüne gelene. Herkese.

El ele yaşanır halbuki,
Sevgi.

Ellerdir sevgi. Parmaklardır. Parmak uçlarıdır. Avuç içleridir sevgi. Sevginin elidir,
Ellerimiz.

Göz göze yaşanır halbuki sevgi. Gözlerdir sevgi. Gözlerin bebeğidir sevgi. Sevginin de,
Gözbebeğidir,

Sevgimiz.
Tam da o anda amma. Tam da.

Tam da çok istediğinde amma. Tam da.
Tam da,

Yüreğin özlediğinde,
Tam da,

Elini,
Bırakmak istediğinde seveninin eline. O an da. Sevdiğinin eline. Tam da soğukken, tam da üşürken. Tam o an sevgiyle sevginin,

Sıcacık ellerine.
Gözlerini de sermek istersin seveninin sevdiğinin gözlerine. Yaşam gözlerini tam da dondurmuşken. Tam da üşürken gözlerinin  bebekleri,

Sımsıcak bakışlara. Sevgiyle.
Sevgidir,

Bunun adı. Tam da o an el ele göz göze yaşanan ruhlarda yüreklerde. O an,
Bazen bir ömür boyu bir kez dahi olsa,

Artık,
Sevgiyi çok iyi hisseden bilen yaşayansın sen. Sevgi oldun aktın artık sen. Katiyen geriye dönüşü olmayan.

Akla hiç mi hiç müracaat etmeden hem de.
Bedenleri,

Dillendirmeden hem de.
Sarılmalara dahi ihtiyaç duymadan hem de.

Yüreğinden tam da,
Taştığı gibi hem de.

Yüreğinin ruhunun tam da coştuğu kabardığı çağıldadığı gibi hem de.
Sade,

Net,
Sessiz,

Duru,
Amma,

Çok derinlerden  çok derinlerde. En derinlere,
Sevgidir,

Bunun adı.
Bazen bir an bir ömre bedel olan,

Bir an. O an.
O anı o bir anı kaçırmamak gerek hiç. Sevgiyi yakaladığın o anı. Sevginin seni sevdiği o anı. O bir anı.

O an,
İnsan olursun bir an. Hem de,

Tam insan.
O,

Bir an,
Ne erkeksindir  ne de kadınsındır sen. Ne çocuksundur  ne de yaşlısındır sen. Ne okuryazarsındır  ne de allame i cihansındır sen.

O bir an,
O an,

Sevgisindir sen.
Sevgidir işte bunun adı.

Mutlu etmek istersin. Öyle. Mutlu olsun istersin. Öyle. Yüzü gülsün istersin. Öyle. Huzur vermek istersin. Öyle. Yaşamı sevsin istersin. Öyle.
Kendini iyi hissetsin istersin. Öyle. Kendini daha da çok sevsin istersin. Öyle.

Öylecene,
Nedensiz.

Hiçbir nedeni olmadan. Hiçbir nedenin olmadan. Sadece sevgiden.
Nedenleri düşünmeyi bile düşünmeden. Sadece sevgiden.

Ki,
Mutlu olursun o an. Çok. Yüzün güler o an. Çok. Huzur dolarsın o an. Çok. Yaşamı daha da seversin o an. Çok. Kendini daha da çok seversin o an. Çok.

O anlarla,
Yaşanır sevgi. Çok sevgi.

Bir an,
Da,

Olsa,
Artık bilirsin ki sevgi var. İnsanda.

Seven insanda,
Var hem de.

Sevilmeye bırakırsın kendini. Sende. Sevilmenin o dayanılmaz mutluluğu sarar gönlünü ruhunu her yerini. Seninde.
Yağmur yağsa,

Sevgi yağıyor sanırsın o an. Kar yağsa sevgi yağdı sanırsın o an. Güneş çıksa  sevgi parlıyor sanırsın o an. Yıldızlara baksan sevgi pırıldıyor sanırsın o an.
Yeşil bile daha da yeşil bakar gözlerine. Sanki seni çok seviyormuş gibi.

Mavi bile daha mavi gözükür gözüne. Sanki seni çok sarıyormuş gibi.
Çiçekler bile daha da çiçek açarlar gözlerinde. Sanki sana çok hayranlarmış gibi.

Bulutlar bile daha da uçuşurlar yüreğinde. Sanki seni çok çok yükseklere uçuruyorlarmış gibi.
Sular bile daha da berraktır ruhunda. Sanki içini yıkanıyorlarmış  gibi.

Yemyeşil ormanlarda rengarenk açan çiçeklerin arasından akan berrak suların üstünde,
Bembeyaz bulutlar gibi uçuşursun masmavi gökyüzünde, gecenin karanlığında yıldızlar gibi pırıldarsın pırıl pırıl,

Yaşamın,
Yaşamının içinde.

İşte,
Sevgidir bunun adı. Öylesine.

Kimse,
Tam da anlatamaz sevgiyi. Mümkün değil. Kimse tam da hissettiremez sevgiyi. Mümkün değil. Kimse tam da diyemez sevgisini mümkün değil,

Eli elini sevgiyle tutmadıkça,
Gözleri sevgiyle gözlerine dolanmadıkça.

Sevgiyi,
Özlediğinizde,

Sevginin elini tutun. Sıcacık. Sevgiyle.
İki gözünüzün bebeğiyle iki gözünün bebeğine dolanın sevginin. Sımsıcak. Sevgiyle.

İnsanı çok özlediğinizde,
Sevmeye hasret kaldığınızda,

İnsan,
Olursunuz bir an. Sevgi olursunuz o an. Esas, aşk olursunuz o an.

Gerisi mi?
Gerisi bildiğin gerisi bildiğimiz hesap kitap,

Gerisi bildiğin gerisi bildiğimiz,
Yalan dolan.

Gerisininse ötesindedir esas hayat. Gerisinin,
Ötesiyse,

Sevgidir,
Sadece,

Bizi tam insan yapan.
Yani doğmamıza yaşamamıza,

Neden olan,
Yani,

Hayatın manası yani evreni dahi var eden,
Yani,

Esas,
Olan.

Nedir diyorsanız eğer,
Sevgidir,

Bunun adı.
Ve,
Sevdiğiniz kadardır,

Hayat.
Ve sevildiğiniz kadardır,
Yaşam.

Hiç yorum yok: