İNSANLIK GEZİ'NİN DIŞINA ÇIKTI
Dolaplarınızda kaç kişiye yetecek kadar giysi var? Kaç kişiye yetecek kadar yiyecek var? Evinizde kaç kişiye yetecek kadar mobilya var? Giysilerinizin yiyeceklerinizin mobilyalarınızın miktarına hacmine göre mi belirliyorsunuz yaşadığınız evlerin metre karelerini ve yaşam alanlarınızı? Yoksa bir insan evladının ihtiyacı olana göre mi?
Taksim’de ‘sarıl bana’ yaşanacak bu akşam. Bunu da gördüm ya sonunda. Neleri görüyorsam yıllar yıllar boyu iç dünyamda hepsini birebir görmeye başladım son zamanlarda dış dünyamda.
‘Sarıl bana’ şahane bir slogan. Sarılsın insanlar birbirlerine. Önce göz göze gelindi, şimdi sıra geldi sarılmaya. Cinsiyet yaş sosyal konum inanç düşünce ekonomik ve kültürel parametrelerin yok sayıldığı sarılmalar.
Şimdi,
Hazır birbirimize bu kadar sarılmaya başlamışken,
Diyorum ki kendi kendime hayata da sarılmaya başlayalım aynı anda.
Elbiselere yiyecek içecek mobilya stoklarına değil, dizim dizim dizdiğimiz her bulduğumuz kıytı köşeye tıktığımız tıkıştırdıklarımıza değil,
Hayatın kendine sarılalım artık. Yaşama yani. Yani canlılara. Yani suya gökyüzüne ağaca doğaya hayvana insana.
Elbiselerden yiyeceklerden içeceklerden mobilyalardan doğacak boşluğa,
Yaşamın özünü yerleştirelim özenle.
Hükümet ve muhalefet ve basın ve sermaye ve yorumcular ve analistler herkes ‘Gezi’nin neler getirdiğini neler götürdüğünü yazıyor konuşuyorlar.
Acaba,
Farkında mı insanlar ‘Gezi’nin bu gezegene yeniden ‘sevgi’yi yani 'barış'ı yani 'huzuru' yani 'paylaşımı' yani 'saygıyı' getirdiğini esas?
Bundan tam bir ay evvel sizlere bir duyuru yapsaydım;
- Bu akşam Taksim’e gelin sarılın bana diye,
Ya delirdi derdiniz ya sapık olurdum gözünüzde.
On binlerce belki çok daha fazla sayıda insan bu akşam ‘sarıl bana’ diye Taksim’e çağrı yapıyor.
Sizce delirdiler mi?
Veya,
Sapıklar mı?
Hiç biri. İnsan gibi insan oluyoruz yeniden. İnsan oluyoruz yeniden. Özümüze dönüyoruz yeniden.
'Merhaba'nın kelime anlamı için TDK Büyük Sözlük ‘geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, günaydın, hoş geldiniz’ diyor.
‘Benden sana zarar gelmez’ demek yani.
Bende merhaba diyorum,
‘Sarıl bana’ diyenlere.
Merhaba,
‘İnsan’.
Politika mı? Geçiniz. Küçük denizlerde boğmayın büyük hayalleri ve duyguları. Hele,
Sevgiyi.
Murat Denizel
Dolaplarınızda kaç kişiye yetecek kadar giysi var? Kaç kişiye yetecek kadar yiyecek var? Evinizde kaç kişiye yetecek kadar mobilya var? Giysilerinizin yiyeceklerinizin mobilyalarınızın miktarına hacmine göre mi belirliyorsunuz yaşadığınız evlerin metre karelerini ve yaşam alanlarınızı? Yoksa bir insan evladının ihtiyacı olana göre mi?
Taksim’de ‘sarıl bana’ yaşanacak bu akşam. Bunu da gördüm ya sonunda. Neleri görüyorsam yıllar yıllar boyu iç dünyamda hepsini birebir görmeye başladım son zamanlarda dış dünyamda.
‘Sarıl bana’ şahane bir slogan. Sarılsın insanlar birbirlerine. Önce göz göze gelindi, şimdi sıra geldi sarılmaya. Cinsiyet yaş sosyal konum inanç düşünce ekonomik ve kültürel parametrelerin yok sayıldığı sarılmalar.
Şimdi,
Hazır birbirimize bu kadar sarılmaya başlamışken,
Diyorum ki kendi kendime hayata da sarılmaya başlayalım aynı anda.
Elbiselere yiyecek içecek mobilya stoklarına değil, dizim dizim dizdiğimiz her bulduğumuz kıytı köşeye tıktığımız tıkıştırdıklarımıza değil,
Hayatın kendine sarılalım artık. Yaşama yani. Yani canlılara. Yani suya gökyüzüne ağaca doğaya hayvana insana.
Elbiselerden yiyeceklerden içeceklerden mobilyalardan doğacak boşluğa,
Yaşamın özünü yerleştirelim özenle.
Hükümet ve muhalefet ve basın ve sermaye ve yorumcular ve analistler herkes ‘Gezi’nin neler getirdiğini neler götürdüğünü yazıyor konuşuyorlar.
Acaba,
Farkında mı insanlar ‘Gezi’nin bu gezegene yeniden ‘sevgi’yi yani 'barış'ı yani 'huzuru' yani 'paylaşımı' yani 'saygıyı' getirdiğini esas?
Bundan tam bir ay evvel sizlere bir duyuru yapsaydım;
- Bu akşam Taksim’e gelin sarılın bana diye,
Ya delirdi derdiniz ya sapık olurdum gözünüzde.
On binlerce belki çok daha fazla sayıda insan bu akşam ‘sarıl bana’ diye Taksim’e çağrı yapıyor.
Sizce delirdiler mi?
Veya,
Sapıklar mı?
Hiç biri. İnsan gibi insan oluyoruz yeniden. İnsan oluyoruz yeniden. Özümüze dönüyoruz yeniden.
'Merhaba'nın kelime anlamı için TDK Büyük Sözlük ‘geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, günaydın, hoş geldiniz’ diyor.
‘Benden sana zarar gelmez’ demek yani.
Bende merhaba diyorum,
‘Sarıl bana’ diyenlere.
Merhaba,
‘İnsan’.
Politika mı? Geçiniz. Küçük denizlerde boğmayın büyük hayalleri ve duyguları. Hele,
Sevgiyi.
Murat Denizel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder