31 Aralık 2015 Perşembe

E mi...

E mi...

Karın insanın içini sevgiyle doldurmasına neden, 
Örtmesi. 
Görmek istemediklerimizi. 
Örtülünce sevinir, kandırırız kendimizi,
Sanki ve aslında o pamuk, o yumuşak beyazlığın altında kalan çirkinlikler yok olmuşlar gibi. Sanki.
Yılbaşılar kar gibidir.
O gün, o akşam, o gece cıvıl cıvıllıklar, şıkırtılar, rengarenkler, cıngıldayan müziklerin kahkahaların sesleri bir an için dahi olsa örtü verince çirkinliklerimizin üstlerini,
Yok zannedince bir an için bile olsa,
Bir sevinç dolar içimize,
Çok kıpırdak, bir o kadar da cilveli.
Bir merhaba dır yeniden,
Hep aslında,
Özlediklerimize,
Hep arzu ettiklerimize. Değil mi…
Ümittir bu sevinç,
Güzellikler dilemektir,
Elini sımsıkı tutmaktır sevginin,
Sarılmaktır huzura,
Sağlık kokan bir nefestir,
Berekettir sofralara,
Sıcaklıktır akmayan damların altında,
Bir merhaba dır yeniden,
Yaşama.
Çok içten ve bir o kadarda samimi.
El sallamaktır ardlarından belki,
Bir daha duymak,
Bir daha görmek,
Hissetmek istemediklerimize, bir veda gibi. Sanki.
Kar gibidir yılbaşları,
Erimesin isteriz,
Erir amma sabahın ertesi.
Sizse,
Siz olun,
Çevirin gökyüzünün sonsuzluğuna gözlerinizi,
İzin verin,
Ruhunuza yağsın karlar lapa lapa,
Örtsün yok etsinler istemediklerinizi.
Erimesine izin vermeyin, eritmeyin güzellikleri, güzelliklerinizi.
Ve ruhunuza doldurduğunuz,
Kar taneleri kadar sayısız ve çok,
Ve saf,
Sevgi,
Ve de,
Her bir kar tanesinin sessizliği kadar,
Huzur olsun,
Dolsun içinize,
E mi…
Murat Denizel

Hiç yorum yok: