24 Ekim 2017 Salı

BEBEK KABİNİ

BEBEK KABİNİ

Bebek bırakma kabinleri. 
Büyütmek istemediğin bebeğini kabine bırakıyorsun, hemen alarm çalıyor merkezde, gelip alıyorlar bebeği.
Danimarka’da aynı yöntemi tartışmaya başlamış, meclislerinde destek fazlaymış, olacak gibi yani onlarda da bebek kabinleri.
Avrupa’da kürtaj karşıtı kurumların içinde, hastanelerde, manastırlarda da varmış zaten bebek bırakma kutuları.
Almanya’da bugüne kadar beş yüz bebek bırakılmış bebek bırakma kutularına.
Bizdeki karşılığı cami avlusu. Yılda ortalama beş yüz bebek gibi terk edilen bebek sayısı.
Afrika’da milyonlarca (1.000.000 larca) bebek bırakılıyor her yıl sokaklara, otobüs duraklarına, otoban (otoban var amma, otoban önemlidir, otoban medeniyettir, kime?) kenarlarına.
Afrika’yı kısmen bilirim, bilgim oradan, diğer kıtaları bilmiyorum, gidip yaşamadım. Diğer kıtalarda da vardır yılda en az birkaç milyon terk edilen bebek sayısı diye tahmin ediyorum.
Anonim bebekler deniyormuş, deniyor yani bunlara.
Ya hayır kuruluşları bakıyorlar, ya devlet kurumları, ya da hayırseverler. Ya da ölen ölüyor, kalan kalıyor.
Büyüyenler içinde azınlık bir kısmı kendi yaşamını kuracak hale geliyor, çoğunluksa kaçırılan çocuklarla harmanlanıp çocuk mafyalarının eline düşüyorlar.
Hırsızlık, fahişelik, uyuşturucu satıcılığı, asker, işçi, yani köle oluyorlar.
Mesela Dünya’da 350 milyona yakın işçi çocuk çalışıyor. Bunların 200 milyona yakını 5 -14 yaş aralığında.
Dünya’da yılda 1,5 milyon civarında çocuk çalınıp, alınıp satılıyor.
Yine Dünya’da tahminen kızı erkeği 2,5 milyon çocuk fuhuş sektöründe çalıştırılıyor. 
Yine Dünya’da 8-18 yaş arası yarım milyona yakın çocuk asker var, ölüyor öldürüyor.
Şu an itibariyle faaliyetteler yani…Görev başındalar.
Ha birde açlık sınırında yaşayan 1 milyar insanın yarısından fazlası çocuk. Onlarda bugün ölmemek için yaşam mücadelesi veriyor. Şu an itibariyle.
Bütün bunları hepsi bu gezegende,
Bizim adını Dünya diye koyduğumuz, üstünde yaşadığımız bu gezegende oluyor.
Ben bu satırları yazarken,
Sizler bu satırları okurken,
1 milyar adette çocuk,
Ya köle gibi çalıştırılıyor,
Ya insan öldürüyor, 
Ya sex yapıyor,
Ya uyuşturucu satıyor,
Ya da ölmemek için yaşatılmayı bekliyor.
Her,
1
Bir
i
Dünya güzeli,
Güzeller güzeli,
1
Bir 
Milyar çocuk,
Ve de,
Dolar yükseldi mi,
İstifa ettiler mi,
Köprüde şerit tıkanmış,
Kentsel dönüşümde rant,
Penaltı mıymış o,
Enflasyon yükselmiş,
Hukuk sistemi çökmüş,
Diktatör bu gün ne yumurtladı yine,
Vize işlemleri durdurulmuş,
Ve de bu nevi,
Gibi ve kadar,
Bir türlü,
Mutlu olamayan, 
Ve de,
Güzel yaşayamadığından,
Yakınan,
İnsanlar.
Hepsi çok gerçek.
Birde,
Yakınma,
Hissini hiç tatmamış, hiç tadamamış, 
Yakınmanın ne büyük bir lüks olduğunu farkında olma ihtimali olmayan,
1
Bir
Milyar
Çocuk.
Elimize verilen oyuncaklarla oyalana oyalana, oynaya oynaya ömrünü tamamlayıp yaşayan milyarlarca insan bir yanda,
Diğer yanda,
Oyuncağı içine giren cinsel organ zanneden,
Oyuncağı tüfek tabanca bomba zanneden,
Oyuncağı kokain eroin ot hap zanneden,
Oyuncağı makine el aleti küfe zanneden,
Oyuncağı bir yudum su bir avuç tahıl zanneden,
1
Bir
Milyar
Çocuk.
Hepsi bu gezegende.
Sende.
Bende.
Onlarda.
Murat Denizel

Hiç yorum yok: