11 Haziran 2018 Pazartesi

FİLM BAŞLADI BİLE
24 Haziran gecesi meclis çoğunluğunu yitirmiş bir iktidar ve meclis çoğunluğunu elde etmiş bir muhalefetle gireceğiz yataklarımıza.
24 Haziran gecesi muhtemelen 2. Tura kalmış cumhurbaşkanlığı (devlet başkanlığı demiyorum, değişecek, orijinal fabrika ayarlarına geri döneceğiz en kısa zamanda) seçiminin sonuçlarını konuşarak gireceğiz yataklarımıza.
Ne kadar tahminde bulunsak da tam olarak ne kadar soyulup soğana çevrildiğini bilemediğimiz bir ülkenin vatandaşları olarak gireceğiz yataklarımıza.
Amma öğreneceğiz.
Tek tek. Ve tek tek hesap soracak bu millet. Ve de tek tek hesap verecekler. Tek tek…
Gezi’den sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bir daha derdim,
Herkes Gezi’nin o son gün sabahına bakıp, yaşananların bir geri çekilme olduğunu düşünürken.
Çarşı grubunun bir lafı vardı,
‘’Anıtkabir’in tek taşına zarar gelir ise, fragman biter esas film başlar’’.
Esas film o gün başladı aslında.
Fragmandan hemen sonra,
O gün başladı.
Divan’dan çıktığımızda, o sabah 06.00 da,
Esas film çoktan başlamıştı.
Sonrası,
Debelenme dönemleriydi,
Sonrası da,
İyice zırvalama, akılsızca saçmalama dönemi. Şu an ki durumları yani.
O son sabahın gecesi yatağıma girdiğimde,
Yüzüm gözüm yanmayan tek bir yerim yoktu. Her yerim acıyordu. Ölüp giden onca gencecik insana, sakat kalmış onca insana rağmen,
Gülümsüyordum amma.
Devlete değil,
Millete güvenim tavan yapmıştı.
Aynı güvenim hala ve tam olarak devam ediyor.
Atlatacağız.
24 Hazirandan sonra çok şey değişmeye başlayacak bu ülkede.
İnsan olmayı özledik,
İnsanları özledik,
Doğayı özledik,
Yürekten kahkahalar atmayı, şakalaşmayı,
İçimizin düğün bayram etmesini,
Eşitliği,
Özgürlüğü,
Sevgiyi,
Saygıyı,
Anlayışı,
Sanatı,
Mizahı özledik çünkü.
Esas,
Aklı özledik en çok galiba.
Piyango bugün hayatta olan her kuşaktan insanların ömürlerinin tamamına veya bir kısmına denk geldi.
Bu piyango her devlette her millette illaki bir dönem yaşayanlara denk gelir. Hele bizim kuşağa tee 70’lerden beri denk geliyor.
Aşarız.
Aşmayı öğrendik çünkü.
Geçeriz bu günleri.
Sabrı öğrendik çünkü.
Geçmişin acılarını sarar, açıklarını gediklerini kapata kapata devam ederiz,
Laik bir cumhuriyetin,
Evrensel haklarla donanmış hukuku, gerçek adaleti, her yönde her konuda derin vicdanı, özgürlükleri,
Eğlenerek gülerek,
El ele,
Dinleyerek,
Anlayarak,
Anlaşarak,
Sanatla,
Bilimle,
Sevgiyle,
Saygıyla,
Aşkla,
Yaşayan insanları oluruz. ‘Yeniden’ demiyorum bilerek, eskilerle kıyas edilemeyecek kadar yüksek değerlerle donatırız yaşamlarımızı bu sefer.
Burada,
Esas mesela,
Vazgeçmemek.
Biri her zaman erken yorulur kavgada.
Yorulmak lüksümüz yok bizim.
Olağanüstü akıllarla cesaretle, kanlarıyla canlarıyla bu ülkeyi kuranlara,
Karşı çok mahcup oluruz sonra.
Esas,
Kendi yüzümüze bakamaz hale geliriz sonra.
Esas,
Çocuklarımızın, torunlarımızın,
Esas,
İnsanlığın yüzüne bakamaz hale geliriz sonra.
Başımız hep eğik gezeriz son nefesimize kadar.
24 Haziran gecesi yataklarımıza giderken,
Unutmamak lazım.
Bu daha,
Başlangıç.
Mücadeleye,
Devam.
Sonu değil,
Başı filmin henüz.
Fragmansa, çok gerilerde kaldı...
Murat Denizel

Hiç yorum yok: