EĞİTİM ŞART
İlkokula başladığım
ilk günden itibaren nelere itiraz ettiysem (ailem, öğretmenler ve okul yöneticileri dahil,
hatta bir kez yanlışlarını
anlatmak için toplantı talep etmiştim yöneticilere ortaokul yıllarımda, ciddiye alınmamıştım) neredeyse hepsini uyguluyorlar,
demek olabiliyormuş.
Ben itiraz hakkımı kullanıp, aşırı ısrar
nedeniyle kavga dövüş sadece liseyi bitirip, devamını getirmedim.
Her ne kadar ortaokul ve lise yıllarımda
sürekli saçma sapan dersleri ve de askeri bir disiplin sistemi ile yaşama özgür
insanlar kazandıracağını zanneden gri, ruhsuz okulu asıp, veya derslerde hayal
kurarak, uyuklayarak, tebeşirden heykeller yaparak paçayı kurtarmışım gibi
görünsem de,
Sıkıcı, heyecandan yoksun, vizyonu
güdük, 'aslında' nasıl bir insan olduğunu kendi bile bilemeyen, bilse de itiraf
edemeyecek kadar korkak, gazoz kapağı gibi birbirinin neredeyse aynı
milyonlarca insanla bir arada yaşamanın ızdırabını çekmek zorunda bırakıldım
yaşamım boyu bu ülkede.
Ben sadece kendim gibi olabilmek için
çabalarken, onlar (kapitalist düzenden nemalanlar, yani bekçileri) kontrol
edebilecekleri, ürünü; 'standart insanlar' adı 'okul' olan fabrikalarını
çalıştırdılar ve çalıştırmaya devam ediyorlar yüzlerce yıldır.
İşin tuhafı, bu saçma sapan, eğitim
verdiğini zanneden okullara yani standart insan fabrikalarına girenlerde gurur
duyuyorlar kendilerinden, bu okulları bitirenler de...
Dayatılan eğitim sistemi;
Aklın bilgiden önce benlikten beslendiği
gerçeğini yok sayarak,
Milyarlarca insanı önce gönüllü kılarak,
Önlerine konulan havuçlara doğru
koşturup,
Sonra koşudan maksimum geliri elde etme
projesidir bu.
Yiyen yiyor, ben yemedim.
Onlar, altmış yaşlarına yirmili otuzlu
yaşlarında kurgulandırıldıkları karşılığı ve gibi onlara dayatılan bir hayatı
yaşayarak ulaştılar, aslında neler yaptılar ettilerse hepsini kendi 'öz'
fikirleri zannederken hem de, ki seksenlerine nasıl ulaşacaklarıysa şimdiden
çok belli,
Ben altmışlarıma kendi öz benliğim ile
neyi nasıl istiyorsam öyle yaparak, kendim gibi yaşayarak geldim, seksenlerimeyse
nasıl ulaşacağım hakkında hiçbir fikrim yok.
Onlar onlu, yirmili yaşlarında
öğrendikleri ile kocaman bir ömrü tamamlayıp, öğrendikleri ile geleceklerini
belirliyorlar ve belirlediler,
Benim öğrenmem bitmediği için geleceğim
hakkında en küçük bir fikrim yok.
Normal bir insanı temsil ediyorum
aslında ben.
Düşüncelerim, duygularım normal, normal
olan benim.
Onlarsa bu çok anormal bir durumun
normal olduğunu zanneden, zannettirilen, zannetmeseler de bu yaştan sonra
aksini savunup bu ana kadar yaşadıklarını ve yaşattıklarını inkar edemeyecek
kadar ürkek, korkak bir alay anormal.
10 yaşında Finli bir çocuğun hayalleri
ile benim hayallerim aynı heyecan düzeyindedir muhtemelen,
Sizlere ait hayallerin heyecan
düzeyi hangi seviyelerde acep?
Murat Denizel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder