15 Nisan 2020 Çarşamba

GÖT KORKUSU

Sokağa çıkma yasağı olmalıymış, 14 gün falan.
Yani tüm ülke evlerine kapanacak, ekmek, su gibi genel ihtiyaçlar kapıya getirilecek,
Herkesler evlerinde ayaklarını uzatıp, tv leri falan açıp, ellerinde cepler,
Bekleşecekler,
On dört gün geçsin diye.
Neden?
Önce sağlık, ondan.
Kim bu 14 gün sokağa çıkma yasağı olsun diye yırtanlar kendilerini?
Evlerinde ayaklarını ‘gerçekten’ uzatmış,
Korona ve de siyaset ve de müzik ve de yemek gibi konularda paylaşımlar yaparak,
Birbirlerinin paylaşımlarına yorumlar döktürenler.
Çünkü,
Göt korkusu var.
Ya bu korona daha da yayılır, ya daha da uzar, ya daha da çok insan ölür diye telaşlananlar ve de,
İşi gücü, düzeni, muhtemelen yaz programı bozulacaklar,
Evde canları çok sıkılanlar falan.
Bir de,
Hayatın her gün onlara,
Korona olduğu,
İnsanlar var.
Sayıları mı?
Çok.
Milyonlarca.
Şehirlerde, kasabalarda, köylerde,
Milyonlarca milyonlarca insan var.
Onlara hayat,
Her gün korona, her gün koronaydı zaten.
O gün evine ekmek getirebilmek için onlar her gün her türlü virüsün kollarına kendilerini atmaya hazırlar.Her an, her yerde.
Açlar baba açlar.
Sen hiç aç kaldın mı?
Hani buzdolabı bomboş,
Hani bakla kadar mutfağın dolapları bomboş,
Hani evde bi lokma yiyeceğin olmadığı,
Çocuklarının, karının, kocanın, annenin, babanın, kardeşlerinin aç olduğu,
Evlerde,
Sen hiç yaşadın mı?
Muhtemelen yaşamadın.
Yaşama da.
Onlar yaşıyorlar amma.
Onların hatta bir kısmı doğdukları günden beri,
Yaşıyorlar,
Korona korona.
İnsanlara saygısızlığı bırakın.
İnsanlara sevgisizliği bırakın.
İnsanları yerden yere vurmayı bırakın.
O gırtlağına kadar yiyecek içecek dolu,
Amma lira, amma dolar, amma euro amma üç kuruş amma çok kuruş paranızla, limiti açık kapalı olmayan kredi kartlarınızla,
Yarın ne yiyeceğiz telaşsız,
Hayatınızda,
Göt korkusu ile götünüzü kanepenize serip,
Ahkam kesmeyin oturduğunuz yerden.
Millet aç baba aç.
Ha ben nereden biliyorum derseniz,
On sekiz yaşımda asgari ücretle hayata tek başına atılmış, kuru ekmeği ocakta mı ısıtayım akşam yoksa çaya mı batırarak yiyeyim diye yaşamış,
Bakkalın ekmekliğinden ekmek çalmış,
Bir insan olarak,
Ben bilirim. Bugün o günleri yaşıyor olsam ilk ben çıkardım sokaklara, akşam aç uyumak çok zor hocam. Siz bilmezsiniz bu halleri muhtemelen. Hiçbir zamanda bilmeyin, bilinecek bir durum değil.
Önce sağlık.
Çok doğru,
Çoluğun çocuğun açsa,
Gözün ne korona görür, ne de sağlık. Gözün bir tek eve ‘o gün de’ ekmek götürmeyi görür.
Götünüzü kurtarmak istiyorsanız,
Önce insanların götlerini kurtarmak için çalışın çabalayın,
Amma iki üç kişiyi dahi istihdam edecek işler kurarak,
Amma siyasete ekran başında değil, sokaklarda partilerde sivil toplum örgütlerinde çalışarak, dahil olarak,
Amma maskenizi takıp, yiyeceklerinizi ev ev gezip insanlara dağıtarak,
Çalışın.
Yaşlarınız henüz ellilerde altmışlarda, taşı sıksanız suyunu çıkarırsınız.
Bizlerin bu satırları ‘Türkçe’ yazmamıza neden olan,
Sevdalısı olduğumuz,
Atatürk ve arkadaşları ve onlara inananlar,
Mücadeleleri boyunca nerelerde yatmış uyumuş, nerelerde neleri yiyememiş içememiş,
Neleri giyememiş, neleri kuşanamamış,
Önce ve iyice bi bakın,
Sonra yaşadığınız hayata bakın,
Utanmıyorsanız kendinizden,
O zaman oturun,
Ahkam kesmeye devam edin, ‘Türkçe’ adı İstanbul’dan, İzmir’den, Ankara’dan, Bodrum’dan falan.
Kurtulmak için, önce kurtuluş için çabalamak, önce savaşmak gerekir.
O savaş,
Ekran başında olmaz.
Sizler ne düşünürsünüz, ne lider, ne de filozof.
Yazdıklarınızı okuyacak, kendiniz gibi on yirmi, yüz iki yüz insanla,
Karşılıklı mastürbasyon yaparak,
Kurtulamazsınız,
Ne koronadan,
Ne de sabah akşam şikayet ettiğiniz durumlardan.
Çok çalışarak kurtulursunuz bir tek, o da aklınızı doğru kullanırsanız, doğru bilgilerle donanmışsanız, doğru insanlarla omuz omuza mücadele veriyorsanız.
Birbirinizi okkalayacağınıza ekran başında,
Çalışın.
Kendi götünüzü kurtarmak için değil,
Açlıktan kurtulmak için sokaklarda gezmek zorunda olan milyonlarca insan için çalışın.
Bi boka yarayın.
Murat Denizel

Hiç yorum yok: