Aynanın
önünde yüzüme tuhaf tuhaf şekiller veriyorum. Amma ne tuhaf. Ne insana
benziyorum ne hayvana, uzaylı yaratıklara bile benziyorum her bir yeni
denememde. Ne suratsızmışım ben meğersem, ben hep derim kendi kendime her bir
yeni yüzümle yüz yüze geldiğimde. Ne çok yüzüm varmış meğersem, hem de bir
sürü. Aynada her biriyle yüzleşiyorum her seferinde.
Ciddi tek
tip suratla gezmek yaşamak kadar can
sıkıcı bir şey olamaz.
Zannedersin
ki,
Tek bir kalıptan
çıkardılar insanların suratlarını.
İnsanları
seyredin,
Sohbetlerde,
Ne kasıntı suratları.
İş toplantılarında da. Ben bir haltım suratı. Kendilerine biçtikleri yaşamın
yüzüne bürünmüşler insanlar, en ciddi
halleriyle.
Hele
erkeklerin çoğu.
Hele birde
bir kadın türü var ki felaket.
Kıpırdamıyor
yüz çizgileri.
Hadi bir
kısmı botokstan ya da estetik ameliyatlar nedeniyle,
E
diğerlerine ne demeli…
Bir tek
gözlerinin renkli kısmı oynuyor beyaz göz akının üstünde insanların.
Oynuyor
derken fırıl fırıl değil,
Ciddi ciddi
oynuyor.
İnsanın göz
bebeği ciddi küçülür büyür mü?
Bunların göz
bebekleri bile ciddi. Tek tip.
Bir afra bir tafra. Önemli insan yüzü. Ulaşılmaz. Ayrıcalıklı.
Sıkılıyorum
insanların asık ciddi tek tip suratlarına bakmaktan.
Benim
çocukluğumdan beri en sevdiğim eğlencelerimden biridir,
Ayna önünde
farklı surat yapma oyunu.
Bazen
tesadüfen öyle suratlar çıkıyor ki çok beğeniyorsun,
İnsanın o
suratı dondurup sokağa çıkası geliyor. Denedim beş on saniye sonra bozuluyor
ifade, olmuyor. Amma o an kalıyor gözlerinin önünde. Başka bir sen. Amma yine
sen, amma bilmediğin sen. Çok da beğeniyorsan eğer, o beş on saniyeler
bakıyorsun oluyor sonra beş on yıllar yeni yüzünle.
Yaşam hep
güzellikler taşımıyor insanlara.
Kişisel veya
genel,
Dert çok.
Kasvet desen
diz boyu.
Yok aşk
meseleleri.
Yok para
pul.
Ya iş güç.
Ya
ilişkiler.
Ya ailevi
dertler.
Ya memleket
meseleleri.
Ya siyaset.
Ya savaşlar.
Ya trafik
kazaları.
Ya
hastalıklar.
Ya doğal
afetler.
Ya insanın
insana yaptığı eziyetler haksızlıklar.
Ya insanın
hayvanlara doğaya verdiği zararlar.
Say say
bitmez.
Ne yöne
dönsen,
Dert kasvet
göz yaşı üzüntü.
De,
Bir de diğer
yönü var hayatın.
Diğer
yönüyse,
Aslında esas yönü
hayatımızın.
Bir elin bir
kolun bir bacağın tutuyor mu?
Bir gözün
bir kulağın iş görüyor mu?
Karnını
doyurdun mu karnını? Dilin tat alıyor mu?
Dudakların
öpebiliyor mu?
Yatacak bir
yerin var mı?
Bitti.
Mutlusun be
kardeşim.
Aşkın yok,
Sevdiğin iş
güç para pul kök söktürüyor,
İyi de sana
ne.
Yoksa yok.
Söktürürse
söktürsün sevdiğin iş güç para pul kökünü, söktüremezde ayrıca hiç tasalanma,
kök sende merak etme.
Ya sen?
Sen iyi
misin sen kardeşim? Sen senden haber ver esas.
Keyifler
kıyak mı? Uyumadan evvel hayal kuruyor musun hayal? Yüzün gülüyor mu uyumadan
evvel,
Ona bak sen.
Her bir yeni hayal her bir yeni yüz. Her hayalse yeni sen. Oh ne güzel,
Ko gitsin rahvan.
Kimseyi
tutmak için uğraşma yanında.
Kimsenin
derdini bürünme üstüne.
Dünyayı
memleketi sen mi kurtaracaksın.
Sen mi
bitireceksin işleri güçleri tek başına.
Kendi
dertlerini bile,
Ko gitsin rahvan anasını satayım.
Mutluluğundan
utanma yahu. Gizleme için için duyduğun sevinçlerini.
Dans et yahu
mesela, evde de olur. Tek başına da.
Dertlerinden
kaçma, amma dertlerle de yaşama yahu.
Dertlerle
ciddileşen yüzünle oyna mesela.
Aynanın önünde.
O yüzünle
çok güldün hani o anlatılana,
Yaşadığına
her neyse,
O yüzünle
ağladın sen zırıl zırıl,
O çok
üzüldüğüne.
O yüzünü sen
bilmezsin hani o seni çok mutlu eden haberi aldığında.
Ya ne demeli
çok aşık olduğun seni öptüğünde,
Ne hale
gelmişti yüzün,
Sen
bilmezsin görmedin ki yüzünü.
Çok
sevmelisin yüzünü,
Çok.
Al mesela
iki avucunun içine,
Bak melül
melül,
Kendi
yüzüne.
Sev onu.
Senin yüzün
o yahu.
Yüzün var
senin bu yüzsüzler aleminde. Hala yüzün varken, yüzün tutarken,
Ne mutlu
sana.
Daha ne
istersin hayatta.
Hayvanların
yüzüne bayılırız. Ay o ne güzel bakışlar diye.
Çocuklarında
melek diye. Hatta yaşlılarında. Nur basmış yüzüne deriz.
Neden?
Saftır
hayvanlar. Saftır çocuklar yaşlılar.
Ya
çocuklukla yaşlılık arası?
Hinlik
cinlik hesap kitap içten pazarlıklar menfaat peşinde koşmalar ihtiraslar hırslar
gırla. Ne saflık kalmış ne de kendin gibi hallerin.
Uyurken
baktın mı hiçbir insanın yüzüne? Öldüğünde de mesela?
Ne güzeldir.
Sakin dingin kendi gibi.
Sen
çocuklukla yaşlılık arasında yaşayan insanların yüzüne bakıyor musun hiç?
Ne güzeller
aslında yahu. Bir an için bile o saflık basınca yüzlerine.
Yüz yüze
geliyor musunuz kendi yüzünüzle? Gelin,
Beklemeyin
yüz yaşınıza gelmeyi,
Güzelliğinizi
keşfetmek adına.
Yüz yüze
gelin yüzünüzle,
Süslemek
için değil sadece.
Mutlu yüz
olun mesela.
Komik yüz
olun.
Arabesk yüz
var müthiş gır gır oluyor.
Ezik yüz
olun.
Lider yüz de
yapın tek kaş havada.
Yavşak yüzü
de tavsiye ederim.
Bin türlü
yüzünüz var,
Kullanmadığınız,
Suratınızın
ortasında sizi bekleyen.
Hayata
geçsin diye,
Umutla
bekleyen.
Kapılıp
gitmeyin tek bir yüzünüzün peşinde hayatınıza.
Değişin.
Değiştirin.
En azından
yalnızken.
Neler
keşfedeceksiniz neler,
Sizin bile
haberinizin olmadığı,
Yepyeni
yüzler.
Devrim yapın
bu hafta sonu,
Yeni yüzünüze
de siftah olsun.
Eğlenin,
Asık yüzler
aleminde.
Sevin
yüzünüzü,
Sevme
fukaraları cennetinde.
Her şey
sizin için.
Hepsi.
Güldürün
yüzünüzü,
Darmaduman
edin o ciddi çizgilerinizi.
Darmaduman
edin,
Alışkanlıklarınızı. Hazır yüzünüz tutarken.
Yeni bir
yüzle,
Başlayın yepyeni
bir güne.
Hem de
alabildiğinize,
Yüzsüzce.
Yüz
bulursunuz hayattan o zaman,
Yüz
verdikçe.
Yüzünüzü
değiştirin,
Hemen şimdi,
Merak
ediyorsanız eğer,
Dostlarınızın,
İnsanların,
Gerçek,
Yüzlerini.
Hiç,
Yüz vermeniz
gerekmeyecek kimselere bir daha,
İnsanların
gerçek yüzleriyle,
Yüzleştikçe.
Amma,
Önce,
Yüzleşin tek
tek her bir yüzünüzle,
Kendinizle.
Haydi bakalım,
Ayna,
Aynanız,
Önünüzde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder