20 Temmuz 2012 Cuma

AYNA AYNA

Aynanın önünde yüzüme tuhaf tuhaf şekiller veriyorum. Amma ne tuhaf. Ne insana benziyorum ne hayvana, uzaylı yaratıklara bile benziyorum her bir yeni denememde. Ne suratsızmışım ben meğersem, ben hep derim kendi kendime her bir yeni yüzümle yüz yüze geldiğimde. Ne çok yüzüm varmış meğersem, hem de bir sürü. Aynada her biriyle yüzleşiyorum  her seferinde.

Ciddi tek tip suratla gezmek  yaşamak kadar can sıkıcı bir şey olamaz.
Zannedersin ki,

Tek bir kalıptan çıkardılar insanların suratlarını.
İnsanları seyredin,

Sohbetlerde,
Ne kasıntı suratları. İş toplantılarında da. Ben bir haltım suratı. Kendilerine biçtikleri yaşamın yüzüne bürünmüşler  insanlar, en ciddi halleriyle.

Hele erkeklerin çoğu.
Hele birde bir kadın türü var ki felaket.

Kıpırdamıyor yüz çizgileri.
Hadi bir kısmı botokstan ya da estetik ameliyatlar nedeniyle,

E diğerlerine ne demeli…
Bir tek gözlerinin renkli kısmı oynuyor beyaz göz akının üstünde insanların.

Oynuyor derken fırıl fırıl değil,
Ciddi ciddi oynuyor.

İnsanın göz bebeği ciddi küçülür büyür mü?
Bunların göz bebekleri bile ciddi. Tek tip.

Bir  afra bir tafra. Önemli  insan yüzü. Ulaşılmaz. Ayrıcalıklı.
Sıkılıyorum insanların asık ciddi tek tip suratlarına bakmaktan.

Benim çocukluğumdan beri en sevdiğim eğlencelerimden biridir,
Ayna önünde farklı surat yapma oyunu.

Bazen tesadüfen öyle suratlar çıkıyor ki çok beğeniyorsun,
İnsanın o suratı dondurup sokağa çıkası geliyor. Denedim beş on saniye sonra bozuluyor ifade, olmuyor. Amma o an kalıyor gözlerinin önünde. Başka bir sen. Amma yine sen, amma bilmediğin sen. Çok da beğeniyorsan eğer, o beş on saniyeler bakıyorsun oluyor sonra beş on yıllar yeni yüzünle.

Yaşam hep güzellikler taşımıyor insanlara.
Kişisel veya genel,

Dert çok.
Kasvet desen diz boyu.

Yok aşk meseleleri.
Yok para pul.

Ya iş güç.
Ya ilişkiler.

Ya ailevi dertler.
Ya memleket meseleleri.

Ya siyaset.
Ya savaşlar.

Ya trafik kazaları.
Ya hastalıklar.

Ya doğal afetler.
Ya insanın insana yaptığı eziyetler haksızlıklar.

Ya insanın hayvanlara doğaya verdiği zararlar.
Say say bitmez.

Ne yöne dönsen,
Dert kasvet göz yaşı üzüntü.

De,
Bir de diğer yönü var hayatın.

Diğer yönüyse,
Aslında  esas  yönü hayatımızın.

Bir elin bir kolun bir bacağın tutuyor mu?
Bir gözün bir kulağın iş görüyor mu?

Karnını doyurdun mu karnını? Dilin tat alıyor mu?
Dudakların öpebiliyor mu?

Yatacak bir yerin var mı?
Bitti.

Mutlusun be kardeşim.
Aşkın yok,

Sevdiğin iş güç para pul kök söktürüyor,
İyi de sana ne.

Yoksa yok.
Söktürürse söktürsün sevdiğin iş güç para pul kökünü, söktüremezde ayrıca hiç tasalanma, kök sende merak etme.

Ya sen?
Sen iyi misin sen kardeşim? Sen senden haber ver esas.

Keyifler kıyak mı? Uyumadan evvel hayal kuruyor musun hayal? Yüzün gülüyor mu uyumadan evvel,
Ona bak sen. Her bir yeni hayal her bir yeni yüz. Her hayalse yeni sen. Oh ne güzel,

Ko  gitsin rahvan.
Kimseyi tutmak için uğraşma yanında.

Kimsenin derdini bürünme üstüne.
Dünyayı memleketi sen mi kurtaracaksın.

Sen mi bitireceksin işleri güçleri tek başına.
Kendi dertlerini bile,

Ko  gitsin rahvan anasını satayım.
Mutluluğundan utanma yahu. Gizleme için için duyduğun sevinçlerini.

Dans et yahu mesela, evde de olur. Tek başına da.
Dertlerinden kaçma, amma dertlerle de yaşama yahu.

Dertlerle ciddileşen yüzünle oyna mesela.
Aynanın önünde.

O yüzünle çok güldün hani o anlatılana,
Yaşadığına her neyse,

O yüzünle ağladın sen zırıl zırıl,
O çok üzüldüğüne.

O yüzünü sen bilmezsin hani o seni çok mutlu eden haberi aldığında.
Ya ne demeli çok aşık olduğun seni öptüğünde,

Ne hale gelmişti yüzün,
Sen bilmezsin görmedin ki yüzünü.

Çok sevmelisin yüzünü,
Çok.

Al mesela iki avucunun içine,
Bak melül melül,

Kendi yüzüne.
Sev onu.

Senin yüzün o yahu.
Yüzün var senin bu yüzsüzler aleminde. Hala yüzün varken, yüzün tutarken,

Ne mutlu sana.
Daha ne istersin hayatta.

Hayvanların yüzüne bayılırız. Ay o ne güzel bakışlar diye.
Çocuklarında melek diye. Hatta yaşlılarında. Nur basmış yüzüne deriz.

Neden?
Saftır hayvanlar. Saftır çocuklar yaşlılar.

Ya çocuklukla yaşlılık arası?
Hinlik cinlik hesap kitap içten pazarlıklar menfaat peşinde koşmalar ihtiraslar hırslar gırla. Ne saflık kalmış ne de kendin  gibi hallerin.

Uyurken baktın mı hiçbir insanın yüzüne? Öldüğünde de mesela?
Ne güzeldir. Sakin dingin kendi gibi.

Sen çocuklukla yaşlılık arasında yaşayan insanların yüzüne bakıyor musun hiç?
Ne güzeller aslında yahu. Bir an için bile o saflık basınca yüzlerine.

Yüz yüze geliyor musunuz kendi yüzünüzle? Gelin,
Beklemeyin yüz yaşınıza gelmeyi,

Güzelliğinizi keşfetmek adına.
Yüz yüze gelin yüzünüzle,

Süslemek için değil sadece.
Mutlu yüz olun mesela.

Komik yüz olun.
Arabesk yüz var müthiş gır gır oluyor.

Ezik yüz olun.
Lider yüz de yapın tek kaş havada.

Yavşak yüzü de tavsiye ederim.
Bin türlü yüzünüz var,

Kullanmadığınız,
Suratınızın ortasında sizi bekleyen.

Hayata geçsin diye,
Umutla bekleyen.

Kapılıp gitmeyin tek bir yüzünüzün peşinde hayatınıza.
Değişin.

Değiştirin.
En azından yalnızken.

Neler keşfedeceksiniz neler,
Sizin bile haberinizin olmadığı,

Yepyeni yüzler.
Devrim yapın bu hafta sonu,

Yeni yüzünüze de siftah olsun.
Eğlenin,

Asık yüzler aleminde.
Sevin yüzünüzü,

Sevme fukaraları cennetinde.
Her şey sizin için.

Hepsi.
Güldürün yüzünüzü,

Darmaduman edin o ciddi çizgilerinizi.
Darmaduman edin,

Alışkanlıklarınızı. Hazır yüzünüz tutarken.
Yeni bir yüzle,

Başlayın yepyeni bir güne.
Hem de alabildiğinize,

Yüzsüzce.
Yüz bulursunuz hayattan o zaman,

Yüz verdikçe.
Yüzünüzü değiştirin,

Hemen şimdi,
Merak ediyorsanız eğer,

Dostlarınızın,
İnsanların,

Gerçek,
Yüzlerini.

Hiç,
Yüz vermeniz gerekmeyecek kimselere bir daha,

İnsanların gerçek yüzleriyle,
Yüzleştikçe.

Amma,
Önce,

Yüzleşin tek tek her bir yüzünüzle,
Kendinizle.

Haydi bakalım,
Ayna,

Aynanız,
Önünüzde.

Hiç yorum yok: