10 Ağustos 2012 Cuma

EGE

Bir an düşünün bu ülkenin Ege'si ile İstanbul’u olmasın. Ne renk kalır geriye? Söyleyeyim, siyah gri kahverengi lacivert biraz da bej. Çek Ege ile İstanbul’un kızlarını geriye mesela, ne kıkırdama kalır, ne fingirdeme, ne kırıtma, ne kahkaha, ne işve ne cilve. Tahammülü zor bir ağırbaşlılık gelir yaşama. Hem de gereksiz.

Kadını erkeği bütün ülke solar hafiften aşktan yana,
Donuklaşır,

Keyfi kaçar.
Alınmaca yok, öyle.

Ege ile İstanbul.
İkisi de fütursuz aşkı temsil etmişler,

Var olduklarından beri çünkü içinde acıları barındırmayan, neşeli.
İkisi de sevgiyi sevişmeyi temsil etmişler daralmadan daraltmadan yaşamı.

Hele Ege,
Çıplak,

Aşktır,
Ve de,

Seksi,
Aşktır Ege.

Deli aşktır hem de Ege.
İstanbul,

Derin aşktır bak, ağır edebi falan, raconlu falan.
Ege’yse,

Çılgın akan köpüren kabaran hesapsız kitapsız sınırsız,
Aşktır.

İstanbul hanımefendi takılır aşklarda. Süzüm süzüm,
Göz süzer sevişir,

Ege,
Her an aşktır,

Anında,
Orada,

Hemen.
Seksi sever Ege.

Ege’nin vakti yoktur aşkta vakit kaybetmeye.
Hemen olsun ister. Hemen bitsin ister. Hemen başlasın ister. Hemen yaşansın ister. Hemen insandır Ege çünkü, ölçüp biçmeden.

Beklemez yok gün doğacakmış,
Yok batacakmış,

Hiç.
Ki,

Her şey bekler Ege’de hep aslında. Bekleyeme dayanamazsan sende gitme Ege’ye. Hele işse güçse konu. Eziyettir işle güç Ege’de, bekler hep.
Keyifse,

Hiç,
Beklemez Ege’de. Anında.

Her an her yerde. Tada tada yaşamı. Ağız tadıyla dolu dolu hem de.
O yüzden şarabın en iyisini hem üretir hem de içer Ege. Yudum  yudum içtiği gibi hayatı, aynen. O yüzden bin çeşit otu bin türlü yerleştirir masaya hani hoşluk olsun diye.

Özgürdür özgürlüktür  Ege.
Hesap vermez.

Danışmaz akıl almaz,
Dikine gider,

Dikine  dikine aşkı uğruna sevgisi uğruna. Plansız programsız yaşamayı sever o yüzden Ege.
Neye aşık olacağını neyi seveceğini o bile bilmez,

Ne zaman,
Nerede.

Yeter ki,
Yüreğine düşsün Egelinin o gün orada o yerde.

Yeter ki sevsin.
Yürür gider bedeli ne olursa olsun. Kadın erkek memleket ot börtü böcek hiç fark etmez,

İçinde yürek olsun yeter. Ki yürek güzel olduğundan,
Güzeli sever Egeli.

O yüzden güzeldir kadınları Ege’nin. O yüzden hep güzel kalırlar.
Ve de,

O yüzden ancak,
Güzelsen yakışırsın Ege’ye.

Her tarafın güzel olacak illaki.
İçin dışın.

Ki,
İttir Ege bak ha...

Kızar çoşar kırar döker dağıtır,
Sonra,

Süt  liman ortalık. Üşenir devamına. Manasızlığa  tahammül edemediğinden.
Gönlü geniştir Ege’nin.

Zenginde.
Ha bire affeder o yüzden.

Ha bire barış ister o yüzden. Sevmez huzursuzluğu, huzursuzluk çıkaranı.
Dalgasını geçer,

Matrağa alır,
Dünya yıkılsa. O yüzden uzatır ayağını yan gelip,

Tadını çıkarır hayatın.
O yüzden,

Tatlıdır tatlı gelir yaşam Ege’de.
Gevşektir.

O yüzden gevşersin Ege’de.
Dertler bile yeteri kadar dert gibi değildir Ege’de. İllaki yırtarsın bir yerinden. Sırıtırsın sevimli.

Yırtamasan da,
Yırtmışcasına dalarsın yaşama her an her yerinden.

Fütursuzdur Ege.
Dinlemez. Takmaz.

Ne kanun ne kural.
Kendi kanunu kendi yazar, kendi kuralını kendi koyar,

İster uyarsın kucaklar seni,
Uymazsan da tanımaz iplemez seni. Yok sayar seni.

Bildiğinden sevdiğinden inandığından öte hiçbir şeyi iplemez Egeli.
İsyankar değildir,

İplemediği için,
Uğraşmaz isyanla  misyanla.

Kafaya koyar, koydu mu da,
Yapar.

O yüzden efesi vardır zaten kafaya koyan.
İsyan etmeden isyan çıkarmadan,

Zarifçe dağlarda seken,
Gezen, attı mı tepesinin tası amma,

Kafayı da koyan.
Koyar adama çakar o yüzden Egeli. Efedir efelenir Egeli,

Geldi mi vakti zamanı doldurdun mu miadını dolunca miadı.
Çaktı mı da fena çakar amma haa…

Kodumu da  oturtur  amma haa...
Bu yüzden sıkar mermiyi  düşmanının yobazlığın önüne atlayıp hem de tek başına hem de öleceğini bile bile.

İnatçıdır haa…
Hele aşksa mevzu,

Hele toprağıysa mevzu,
Hele özgürlüğüyse mevzu,

Fena çakar Ege’li bak.
Tersine gelmeyeceksin. Bedel medel hesap etmez Egeli.

O yüzden ağıt yakmaz ölenin ardından. O yüzden kavrulmaz kavurmaz onu ölüm.
Ağlar sadece,

Özler sadece,
Sonra,

Sarılır hayata dalar yaşamın göbeğinden içeri,
Severek yeniden,

Yeniyi.
Kıpırdaktır o yüzden Egeli.

Bu  yüzden sallanır durur toprağı bile ha bire,
Toprağı bile sevmez,

Kıpraşmadan yaşamı.
Bir öyle sallar bir böyle sıkılırsa üstüne binmişleri binenleri.

Toprağı gibidir insanları Ege’nin, ya da insanlarına benzemiştir toprağı da Ege’nin,
O yüzden,

Binersen üstüne abanırsan hayatına,
Hapsedersen onu,

Monotonluğun  bağnazlığın  durağan  hapishanesine,
Dayanamaz sıkılır,

Hemen silkelenir,
Atar sırtından tepesinden ağır geleni ağırlaşanı bakmadan gözünün yaşına bir an bile.

Bu yüzden,
Bencildir Egeli.

Kendi için yaşar bir tek, kendi gibi. Ha bir de kendi gibi olanlar için yaşar. Ha birde insanca olan her şey için yaşar. Ha birde sevmeyi bilen sevilesi her şey için yaşar.
Kendini sever yani Egeli.

İnsana bakmayı da sever, insana değmeyi de,
İnsanı konuşmayı da.

Anlatır Egeli.
Amma ne anlatma. Kazanlar kaynatır fokur fokur. Dedikodu zannedersin tanımazsan bilememişsen Egeliyi. Ki, o bilmeyi sever bildiğini anlatmayı sever ve de ne derse ne yaparsa yapsın hepsi,

Sevdiği içindir,
İnsanı.

Küsüşür o yüzden. Küstüğünü de merak eder nedir halleri diye küste olsa  sevmişse eğer. E dedik ya, sevgi olmazsa yok say sen Egeliyi diye.
İnsanla yatar insanla kalkar o yüzden Egeli. İnsan yatar insan kalkar Egeli.

Yeni olacak amma bak ha...
Her şeyin yenisi.

Hep,
Daha da yeni,

En yeni,
En duyulmamışı en konuşulmamışı en denenmemişi sever.

O yüzden,
Çağın önünde gider ve de hep gitmiştir Egeli.

Çağı yakalamak için koşturmaz,
Çağ,

Hep yakalamaya çalışmıştır Ege’yi.
Muzip,

Bir kaşiftir aslında, keşfetmeye doymayan doyamayan.
Keşfettikçe,

Arınan arınmış  yobazlığın  gericiliğin her türünden her nevinden.
Haylaz çocuğudur bu ülkenin Egeli.

Evin neşesidir.
Tek huzur bulduğu da,

Aileden,
İstanbul kardeşi.

Bu yüzdendir çıkınca Ege’de ki evinden İstanbul’a gelir,
Hiç mi hiç düşünmeden. Bu yüzden,

Çıkınca İstanbullu da İstanbul’da ki  evinden,
Ege kardeşine gelir hep özleyerek her seferinde yeniden.

İstanbul’da güzeli sever çünkü.
Aşkı da.         

Ege’yi de.
Gericiliğe yobazlığa bağnazlığa karşı,

Çağ dışı yaşama karşı,
Sibobudur Ege İstanbul’un,

Tatlı şımarık kardeşidir,
Ege,

İstanbul’un.
Ve de,

Hiçbir zaman unutmayacaksın ki ve de hep hatırlayacaksın ki,
O yüzden bu yüzden şu yüzden geç ne yüzden diye soruyorsan zaten, hiç bilememişsin sen Ege'yi,

Ne yaparsan yap et bu ülkede,
Kızdırmayacaksın,

Ege’yi. Egeliyi. Zor kızar, amma kızdı mı fena kızar.
Bak sevmiyorsa eğer zaten seni döner arkasını gider, ki yırttın demektir, şanslısın demektir.

Yok eğer ki düşmüşsen gönlüne bir kere bir kez,
Hele konu aşksa özgürlükse medeniyetse,

Hele,
Memleket meseliyse,

Hele bir de koymuşsa o efe kafasına,  eğriyi düz edene kadar savaşmayı,
Sabah demez akşam demez yemez içmez,

Yakar gerekirse o şehri bir kez daha,
Kaçamazsın kaçırmaz da seni bir yere,

İllaki kıstırıp bir yerde,
Adam edene kadar,

Yatırıp bir köşeye hem de evire çevire,
Çok,

Fena,
'Sever' adamı,

Egeli.
Çok hem de.

E normal,
Dedik ya,

Ege,
Seksi sever diye...

Hep aşktan sevgiden olacak değil ya,
Arada bir,

Hayır olsun diye de…
Memlekete…

Hiç yorum yok: