30 Ağustos 2012 Perşembe

DAVETİYE ÇIKARMIŞLAR DEVLETİ UNUTUP

Tepesinde ‘Türkiye Cumhurbaşkanı’ yazıyor iptal edilen 30 Ağustos Zafer Bayramı Çankaya Köşkü resepsiyonu davetiyesinin. Cumhuriyet kelimesini Cumhurbaşkanlığı kaldırmış. Hayırlı uğurlu olsun vatana. Ömrü bu kadarmış Cumhuriyetin.

Dünyaya  tescil ettirdiğimiz,
Ülke adımız,

Türkiye Cumhuriyeti.
Yani,

Republic of Turkey hani İngilizce de  yazmak gerekirse.
Ancak,

Yenisi,
Türkiye,

Artık.
Bitti. Bitmiş.

Ek yok.
Eki,

Yani esası esas olanı kaldırmayı uygun görmüşler.
Çünkü,

O ek,
Bir ülkenin nasıl yönetildiğini açıklar.

Mesela,
Cumhuriyet demek,

Belli aralıklarla yapılan seçimlerle devletin başlıca temel organlarının seçildiğini,
İfade eder.

Kimler tarafından?
O ülkenin vatandaşları tarafından yani halk.

Nasıl bir yöntemle?
Oy vererek.

Oy ne demektir?
Bir ülkenin vatandaşlık hakkına sahip olmuş kişilerin yani halkın kendi hür ve bağımsız iradesi ile o ülkeyi yönetmesini istediği siyasi görüş ve kişilere onay vermesidir.

Şimdi,
Vatandaşın yani halkın çok uzun yıllardır,

Seçim öncesi hür ve bağımsız iradesi söz konusu olmadığından,
Hür ve bağımsız kavramlarının altında,

Eskiden un tuz çaput bezi,
Yol su elektrik vaatleri,

Şimdilerde,
Buzdolabı bile,

Hatta kömürde artık patron ne verdiyse dağıtılacak,
Yattığı için,

Yani vatandaş çok uzun  yıllardır hür ve bağımsız kavramları yerine,
Vaatlerin içerikleri ile,

Kapısına gelen hediyelere göre,
Ülkeyi yönetmesini istediklerini belirlediği için,

Yani,
Çok uzun yıllardır bu ülke vatandaşlarının büyük bir kısmı hür ve bağımsız olmadığı için,

Devletin büyükleri demek ki oturdular düşündüler ve de,
Dediler ki,

Bir manası yok bu cumhuriyet kelimesinin artık.
Gerek de yok. Çünkü hür ve bağımsız iradesi ile vatandaşlık hakkını kullananda yok.

Bence de.
Kim iddia edebilir ki,

Bu ülke bağımsız diye?
Biz bağımlıyız.

Bağımlı bir ülkeyiz.
Bağımlılığımız başka devletlere falan değil.

Bağımlılığımız önce,
Akılsızlığa.

Atatürk bağımsızlığımızı kazanalım yani bir anlamda akıllanalım diye savaştı durdu tüm yaşamı boyu,
Silah arkadaşları ile birlikte.

Zaferler elde ede ede.
Dumlupınar zaferi de 30 Ağustos da kazanılır ve de tüm zaferleri temsil eder,

Bağımsızlık adına verilen.
Ki,

Bu zaferler,
Cumhuriyetle yönetilen bir devlet kurmak içindir de,

Aslında.
Ki,

Bu devletti de,
Bir yıl sonra kurdular.

Adını koydular,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti.

Cumhuriyet lafıysa ağır geldi ağır gelir dincilere hep.
Cumhuriyet seçimi ifade eder çünkü.

Seçimse,
Laikliği.

Yani dini kurallarla değil de,
Evrensel  anayasalarla yönetimi.

Kaşır bu durum dincileri.
Kaşır çünkü dinden nemalananların hep önünü tıkamıştır,

Cumhuriyet,
Demokrasi.

Atatürk bağımsız bir devlet kurdu ancak ne yaptı etti akılsızlıkları yok edemedi.
Akılsızlığa bağımlılığı. O yüzden,

Bi şi olmaz,
Der Türk milleti iki de bir,

Sonucu olumsuz etkileyecek hatta hayati derecede etkileyecek kadar önemlisinden,
Bir şeylerin yaşanma ihtimali olmasını bilimsel olarak fizik kimya matematik mühendislik marifetiyle hesap etmek istemeyerek.

İster sağlıkta,
İster trafikte,

İster iş hayatında,
İster inşaatlarda,

İster siyasette,
Her kesimde.

Bi şi olmaz der yapar.
Ki,

O bi şi olur hep.
Kısmet olur bu sefer adı akılsızlığın.

Taksirat  olur adı.
Patrondan gelir o bi şi. Akılsızlıktan değil. Yani akılsız demiş olursun patrona da. Akılsızlığın boyutuna bak sen hele.

E geldi işte. Patrondan gelmedi amma yine. Akılsızlıktan geldi o bi şi, gelincede,
O bi şi oluverdi yine.

Taksiratta,
Kısmette Cumhuriyete veda etmek varmış.

Ediyoruz zaten  ufaktan.
Bi şinin kokusu geliyor her yandan,

Derken,
Davetiyeden geldi koku.

‘Türkiye Cumhurbaşkanı’
Cumhurbaşkanlığı,

Cumhuriyeti ret ediyor amma cumhurun da başkanıyım diyor. Akla bak sen.
Yani halkın yani topluluğun başkanıyım diyor da,

Amma bu halk bu topluluk,
Cumhuriyetle yönetilmiyor da diyor.

Dese,
Davetiyenin tepesine,

‘Türkiye Cumhuriyeti’ yazardı. Yani  yazması gerekeni. Yani Cumhuriyet kurulduğundan beri hep yazanı.
Halkı toplumu kullanarak yani seçim sistemi ile bir devletin başına geçenler,

Artık bu sistemi reddediyorlar demek.
Demek ki,

Seçime bile gerek kalmadan kıvırırız biz bu işi artık diyorlar ki, Cumhuriyet kelimesi fuzuli hale dönüşüyor artık.
Bu ülkeyi yönetenler ve dincilerin tamamı Cumhuriyete karşı demek,

Cumhuriyet düşmanı demek.
Laik değillerdir çünkü.

Aksini düşünmek için çok saf çok aptal olmak gerekiyor. Ki olabilir çok normal. Bu ülke çok saf çok aptal insanlarla dolu.
Demokrasinin en illet kısmı farklı akıl düzeyinde kişilerin aynı yani eşit sayılmasıdır vatandaşlık hakları karşısında.

Demokrasi aklı gelişmiş toplumlar içindir çünkü. Yani üç aşağı beş yukarı aynı akıl düzeyinde olan insanlar içindir.
Bize uymaz. Uymadığı da çıktı ortaya. Bir tarafta akıllılar akıl düzeyi ortalama olanlar ki azınlıktır bu insanlar bu ülkede,

Diğer tarafta aptallar ki çoğunluktadır bu ülkede. Ki bu aptalları doğru yönlendirirsen hem de Cumhuriyet esas ve kurallarına uygun olarak gelirsin devletin başına,
Akıllıysan eğer.

Ki,
Şu an bu ülkeyi yönetenler akıllıdan öte çok akıllılardır. Çok akıllıca bir stratejidir bu. Aklın aptalları doğru kullanmasıyla elde edilmiş bir,

Cumhuriyet zaferidir bu.
Cumhuriyetle geldiler,

Cumhuriyeti yok etmek için.
Zafer bayramı resepsiyonuna  davet edilenler,

Askeri sivili sanatçısı dahil eline o davetiyeyi alan hiçbir kimsede,
Tıss yok.

Basında tıss yok.
Kimsenin itirazı yok demek. Günlerdir bekliyorum birileri yeri göğü inletecek diye.

Ya ben aklımı yitirdim ki olabilir mümkündür,
Ya da,

Cumhur,
Yani halk yani toplum aklını yitirdi,

Ki,
Bu da mümkün değil çünkü olmayan bir şeyi yitiremezsin demek artık mümkün.

Bi şi olmaz,
Diyen insanlardan oluşan bir toplum akılsızdır.

Taksirata inanan inanır inanmayan inanmaz.
Amma,

Aptalsan,
Neye neden niçin inandığını bilmezsin.

Çünkü neyin neden ve niçin olduğunu idrak edemezsin.
İdrak edemezsen,

Bi şi olmaz dersin.
Ki,

O bi şi hep olur.
Oldu bak yine.

Cumhuriyete veda resepsiyonu davetiyesini,
İdrak edemedi,

Halk yani toplum,
Yani,

Cumhur.
Hangi zaferi kutluyoruz?

Meçhul.
Enseyi karartma mı diyorsunuz?

Olur.
Aptal ol sende diyorsunuz yani,

O olmaz işte.
O davetiye bana koyar.

Bende bana koyanlara koymak için savaşırım ölene kadar.
Dumlupınar’da ölenlerden hiçbir farkım yok benim.

Onlarda cephede öldü,
Bende cephedeyim.

Ben Atatürk çocuğuyum çünkü.
Ben Cumhuriyet çocuğuyum yani.

Ne çocuğu,
Olduğum belli,

Yani…

Hiç yorum yok: