Tepesinde ‘Türkiye
Cumhurbaşkanı’ yazıyor iptal edilen 30 Ağustos Zafer Bayramı Çankaya Köşkü
resepsiyonu davetiyesinin. Cumhuriyet kelimesini Cumhurbaşkanlığı kaldırmış.
Hayırlı uğurlu olsun vatana. Ömrü bu kadarmış Cumhuriyetin.
Dünyaya tescil ettirdiğimiz,
Ülke adımız,
Türkiye
Cumhuriyeti.
Yani,
Republic of
Turkey hani İngilizce de yazmak
gerekirse.
Ancak,
Yenisi,
Türkiye,
Artık.
Bitti.
Bitmiş.
Ek yok.
Eki,
Yani esası
esas olanı kaldırmayı uygun görmüşler.
Çünkü,
O ek,
Bir ülkenin
nasıl yönetildiğini açıklar.
Mesela,
Cumhuriyet
demek,
Belli
aralıklarla yapılan seçimlerle devletin başlıca temel organlarının seçildiğini,
İfade eder.
Kimler
tarafından?
O ülkenin
vatandaşları tarafından yani halk.
Nasıl bir
yöntemle?
Oy vererek.
Oy ne demektir?
Bir ülkenin
vatandaşlık hakkına sahip olmuş kişilerin yani halkın kendi hür ve bağımsız
iradesi ile o ülkeyi yönetmesini istediği siyasi görüş ve kişilere onay
vermesidir.
Şimdi,
Vatandaşın yani
halkın çok uzun yıllardır,
Seçim öncesi
hür ve bağımsız iradesi söz konusu olmadığından,
Hür ve
bağımsız kavramlarının altında,
Eskiden un
tuz çaput bezi,
Yol su
elektrik vaatleri,
Şimdilerde,
Buzdolabı
bile,
Hatta
kömürde artık patron ne verdiyse dağıtılacak,
Yattığı
için,
Yani
vatandaş çok uzun yıllardır hür ve
bağımsız kavramları yerine,
Vaatlerin
içerikleri ile,
Kapısına
gelen hediyelere göre,
Ülkeyi
yönetmesini istediklerini belirlediği için,
Yani,
Çok uzun
yıllardır bu ülke vatandaşlarının büyük bir kısmı hür ve bağımsız olmadığı
için,
Devletin
büyükleri demek ki oturdular düşündüler ve de,
Dediler ki,
Bir manası
yok bu cumhuriyet kelimesinin artık.
Gerek de
yok. Çünkü hür ve bağımsız iradesi ile vatandaşlık hakkını kullananda yok.
Bence de.
Kim iddia
edebilir ki,
Bu ülke
bağımsız diye?
Biz
bağımlıyız.
Bağımlı bir
ülkeyiz.
Bağımlılığımız
başka devletlere falan değil.
Bağımlılığımız
önce,
Akılsızlığa.
Atatürk
bağımsızlığımızı kazanalım yani bir anlamda akıllanalım diye savaştı durdu tüm
yaşamı boyu,
Silah
arkadaşları ile birlikte.
Zaferler
elde ede ede.
Dumlupınar
zaferi de 30 Ağustos da kazanılır ve de tüm zaferleri temsil eder,
Bağımsızlık
adına verilen.
Ki,
Bu zaferler,
Cumhuriyetle
yönetilen bir devlet kurmak içindir de,
Aslında.
Ki,
Bu devletti
de,
Bir yıl
sonra kurdular.
Adını koydular,
Türkiye
Cumhuriyeti Devleti.
Cumhuriyet
lafıysa ağır geldi ağır gelir dincilere hep.
Cumhuriyet
seçimi ifade eder çünkü.
Seçimse,
Laikliği.
Yani dini
kurallarla değil de,
Evrensel anayasalarla yönetimi.
Kaşır bu
durum dincileri.
Kaşır çünkü
dinden nemalananların hep önünü tıkamıştır,
Cumhuriyet,
Demokrasi.
Atatürk bağımsız
bir devlet kurdu ancak ne yaptı etti akılsızlıkları yok edemedi.
Akılsızlığa
bağımlılığı. O yüzden,
Bi şi olmaz,
Der Türk
milleti iki de bir,
Sonucu
olumsuz etkileyecek hatta hayati derecede etkileyecek kadar önemlisinden,
Bir şeylerin
yaşanma ihtimali olmasını bilimsel olarak fizik kimya matematik mühendislik
marifetiyle hesap etmek istemeyerek.
İster
sağlıkta,
İster
trafikte,
İster iş
hayatında,
İster
inşaatlarda,
İster siyasette,
Her kesimde.
Bi şi olmaz
der yapar.
Ki,
O bi şi olur
hep.
Kısmet olur
bu sefer adı akılsızlığın.
Taksirat olur adı.
Patrondan
gelir o bi şi. Akılsızlıktan değil. Yani akılsız demiş olursun patrona da. Akılsızlığın
boyutuna bak sen hele.
E geldi
işte. Patrondan gelmedi amma yine. Akılsızlıktan geldi o bi şi, gelincede,
O bi şi
oluverdi yine.
Taksiratta,
Kısmette
Cumhuriyete veda etmek varmış.
Ediyoruz
zaten ufaktan.
Bi şinin
kokusu geliyor her yandan,
Derken,
Davetiyeden
geldi koku.
‘Türkiye
Cumhurbaşkanı’
Cumhurbaşkanlığı,
Cumhuriyeti
ret ediyor amma cumhurun da başkanıyım diyor. Akla bak sen.
Yani halkın
yani topluluğun başkanıyım diyor da,
Amma bu halk
bu topluluk,
Cumhuriyetle
yönetilmiyor da diyor.
Dese,
Davetiyenin
tepesine,
‘Türkiye
Cumhuriyeti’ yazardı. Yani yazması
gerekeni. Yani Cumhuriyet kurulduğundan beri hep yazanı.
Halkı
toplumu kullanarak yani seçim sistemi ile bir devletin başına geçenler,
Artık bu
sistemi reddediyorlar demek.
Demek ki,
Seçime bile gerek
kalmadan kıvırırız biz bu işi artık diyorlar ki, Cumhuriyet kelimesi fuzuli
hale dönüşüyor artık.
Bu ülkeyi
yönetenler ve dincilerin tamamı Cumhuriyete karşı demek,
Cumhuriyet
düşmanı demek.
Laik
değillerdir çünkü.
Aksini
düşünmek için çok saf çok aptal olmak gerekiyor. Ki olabilir çok normal. Bu
ülke çok saf çok aptal insanlarla dolu.
Demokrasinin
en illet kısmı farklı akıl düzeyinde kişilerin aynı yani eşit sayılmasıdır
vatandaşlık hakları karşısında.
Demokrasi
aklı gelişmiş toplumlar içindir çünkü. Yani üç aşağı beş yukarı aynı akıl
düzeyinde olan insanlar içindir.
Bize uymaz.
Uymadığı da çıktı ortaya. Bir tarafta akıllılar akıl düzeyi ortalama olanlar ki
azınlıktır bu insanlar bu ülkede,
Diğer tarafta
aptallar ki çoğunluktadır bu ülkede. Ki bu aptalları doğru yönlendirirsen hem
de Cumhuriyet esas ve kurallarına uygun olarak gelirsin devletin başına,
Akıllıysan
eğer.
Ki,
Şu an bu
ülkeyi yönetenler akıllıdan öte çok akıllılardır. Çok akıllıca bir stratejidir
bu. Aklın aptalları doğru kullanmasıyla elde edilmiş bir,
Cumhuriyet
zaferidir bu.
Cumhuriyetle
geldiler,
Cumhuriyeti
yok etmek için.
Zafer
bayramı resepsiyonuna davet edilenler,
Askeri
sivili sanatçısı dahil eline o davetiyeyi alan hiçbir kimsede,
Tıss yok.
Basında tıss
yok.
Kimsenin
itirazı yok demek. Günlerdir bekliyorum birileri yeri göğü inletecek diye.
Ya ben aklımı
yitirdim ki olabilir mümkündür,
Ya da,
Cumhur,
Yani halk
yani toplum aklını yitirdi,
Ki,
Bu da mümkün
değil çünkü olmayan bir şeyi yitiremezsin demek artık mümkün.
Bi şi olmaz,
Diyen
insanlardan oluşan bir toplum akılsızdır.
Taksirata
inanan inanır inanmayan inanmaz.
Amma,
Aptalsan,
Neye neden
niçin inandığını bilmezsin.
Çünkü neyin
neden ve niçin olduğunu idrak edemezsin.
İdrak
edemezsen,
Bi şi olmaz
dersin.
Ki,
O bi şi hep
olur.
Oldu bak
yine.
Cumhuriyete
veda resepsiyonu davetiyesini,
İdrak edemedi,
Halk yani
toplum,
Yani,
Cumhur.
Hangi zaferi
kutluyoruz?
Meçhul.
Enseyi
karartma mı diyorsunuz?
Olur.
Aptal ol sende
diyorsunuz yani,
O olmaz
işte.
O davetiye
bana koyar.
Bende bana
koyanlara koymak için savaşırım ölene kadar.
Dumlupınar’da
ölenlerden hiçbir farkım yok benim.
Onlarda
cephede öldü,
Bende
cephedeyim.
Ben Atatürk
çocuğuyum çünkü.
Ben Cumhuriyet
çocuğuyum yani.
Ne çocuğu,
Olduğum belli,
Yani…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder