Bir insan her yıl bir kez dahi olsa bir canlının boğazının bıçakla kesilmesine ve can çekişerek ölmesine nasıl seyirci kalabilir acaba? Bu canlı bir koyun bir dana da olsa. Ve de, de ki seyirci kalabildi, o insanın ruh hali neye dönüşür zamanla acaba? Kesilen bir gırtlak, fışkıran kanlar, debelenen bir canlı. Benim gözümün önünden hiç gitmiyor çocukluğumdan beri. Ki,
Ve de,
Atatürk’ün.
Kurban bayramı kurbanlık koyunlara,
Herhalde ruh halimi de nasıl etkiledi kim bilir. Neleri hisseder veya neleri hiç hissedemez oldum o yıllardan beri acaba?
Bunun neresi ibadet acaba?
Bunun neresi sevap acaba?
Bunun patrona inanmakla ne ilgisi var acaba?
Ve de,
Bu nasıl bir zulümdür insanların önce hayvanlara sonra kendilerine çektirdiği acaba.
Akıl,
Ve bilinç,
Çağdeğiştirirken alışkanlıklar ve de örf adet gelenekler çağın gerisine düşerse ve de din unsuru da desteklerse çağın gerisine yuvarlanarak düşmeyi,
Sen istersen jet uçağı üret, ne fayda.
O jet piste çıkarılırken de kesersin danayı koyunu sürersin kanını uçağın lastiğine.
Araba alınca kurban kesip tamponunu sürerek,
Trafikte canını trafik kurallarına değil de, patrona emanet ettiğini tescilleyen,
Şehre gelen mühim şahsı karşılarken şahsın şerefine danaları koyunları kesip kanınıfışkırtan bir milletin nasıl ve ne gibi özellikler göstererek sevgiyi ve demokrasiyi yaşadığını araştırmalara konu alsan,
Al al bitmez neresinden tutacağını şaşırırsın bir zaman sonra. Her halde.
Mesela,
Bir canlının gırtlağını bağırta bağırta kesen erkeklerin ve de kesilmesine yardım eden erkeklerin veya seyreden erkeklerin karıları ve çocuklarıyla ilişkilerini araştıran bir çalışma olmuş mudur acaba?
Bu canlı bir koyun bir dana dahi olsa.
Mesela,
Aynıerkeklerin canlılara karşı duyarlılıkları ölçülmüş ve ölçülerin gerçekliği hiç test edilmiş midir acaba?
Kan akıtarak,
Yaşam dileyen ve de patrondan yaşam dilenen insanların hobileri var mıdır acaba? Varsa,
Ne gibi hobileri olduğu araştırılmış mıdır acaba? Veya hobileri olmayan insanların hayatla bağlarının nelerden ibaret olduğu? Ve de hayata bağlanmakla hobi sahibi olmak arasında ki ilişki konusunda bir araştırma var mıdır acaba?
Kanarya besleyen hayatında hiçbir canlıyı ne kesmiş ne de yüzmüş bir insanın ağaç kesmeye karşı hevesi ile,
Sıcak, üstünden hala dumanı çıkan ölü bir hayvan bedenini yüzen bir insanın hevesi hiç karşılaştırılmış mıdır acaba?
Fışkıran kanın kokusunu bir kez dahi olsa içine çekmiş bir erkeğin güzel ve çekici bir kadın parfümüne karşı memnuniyeti ve hassasiyeti ne ölçüdedir acaba?
Günlerce elleriyle ot verip beslediği hayvanın kesilmesine ve can çekişerek ölmesine şahit olmuş ve etini yemek zorunda kalmış bir çocuğa yaşamı anlat dediğinde neler anlatır neler çizer ne gibi şekiller verir yaşamı nasıl tarif eder acaba?
Hayvanlarıkesenlerle hayvanların kesilmesine karşı çıkanlar diye ikiye ayırırsak bu ülkeyi,
Bölünmüşolur muyuz acaba?
Ki,
Hayvanlarıkesenler ve de hayvanların kesilmesine karşı çıkanlar diye bölündük mü sonunda?
Bölünmüş bir milletiz biz belki de artık. İyice su yüzüne çıkıyor bölünmüşlük bilinç atladıkça yeni kuşaklar erişkin olmaya başladıkça sanki.
Bir tarafta insancıllar,
Diğer tarafta insanımsılar,
Var sanki.
İnsancıllarla insanımsılar arasında ki farksa net. Biri kan görünce bayılıyor. Yaşamın değerine bir kez daha ayılıyor. Kan tutukça yaşama sarılıyor insancıllar,
Diğer tarafsa kan döküyor hayvanları keserek. Hatta hayvan kanı yetmiyor insan kanının dökülmesine de neden oluyorlar sanki.
Biri canlıları sevdikçe saydıkça yaşam buluyor,
Diğeri,
Yaşam bulmak için kan akıtıyor.
Kısaca,
Biri kanlıseviyor,
Diğeri kansız.
Ki,
Bir gün bu ülkede,
Bilinci gelişmemişbir parti başkanı,
‘’Bir gün partimiz iktidara gelecek, adil düzen kurulacak. Sorun ne?
Geçiş dönemi sert mi olacak, yumuşak mı olacak,
Kanlı mıolacak, kansız mı olacak’’,
Demişti.
Kanlı oldu. Hele bitleri kanlandıkça daha da kanlı oldu. Daha da kanlandı.
Kanlı oldu amma,
Canlıolamadı.
Kanlı cansız oldu. İnsanları kese biçe hayvanları kese doğraya oldu. Olmaya da devam ediyor. Akıl ve bilinçten her geçen gün daha da uzaklaşarak akılsızca ve bilinçsizce insanların hayvanların ölümüne neden olunduğu toplumlarda yaşamını devam ettiren diğer insanların, yaşamın olmazsa olmazı,
Ümitlerini,
Nasıl etkiliyor acaba?
Hiçbir kimsenin bayramını kutlamıyorum bu yıl.
Ortada kutlanacak hiçbir şey yok.
İnsanların kurbanlık koyunlar gibi kurbanlık koyunlarında insanlık dışı patır patır öldüğü öldürüldüğü bir ülkede bayram kutlanmaz,
Bayramda esas yas tutulur tam tersi.
Bu bayram,
Bu ülke üzerinde dönen kanlı oyunların kurbanı olmuş on binlerce insanın anısına,
Kendi bayramımı,
Onların sevenlerine hediye ediyorum.
Bir gün insanların kurbanlık koyunlar gibi ölmedikleri hayvanlarında kurban edilmedikleri o gün düşünürüm tekrar bayramı kutlamayı.
Bayramlıklarımıgiymiyorum.
Suratımıasıyorum.
Kendimi kandırmıyorum.
Kimseleri de kandırmayayım.
Kurbanlık koyunlar gibi,
Kaderime kaderlerine,
Razı,
Yaşamak yaşanmasınıistemiyorum.
Daha ölmedim,
Derimin yüzülmesine izin vermiyorum ben.
Derim,
Bende,
Derim benim.
Ölmedim.
Henüz.
Ölmedim henüz o yüzden günü gelince Cumhuriyet Bayramını kutlayacağım sadece. Cumhuriyet için,
Ölenlerin anısına.Ve de,
Atatürk’ün.
Kurban bayramı kurbanlık koyunlara,
Cumhuriyet bayramı,
Cumhuriyetçilere.
Ööle…
Yerse…
Beni kan tutar.
Ha,
Sert mi olacak,
Yumuşak mı?dersen,
Sert.
İm,
Ben.
Öyle…
Amma,
Diğerleriyse,
Yumuş,
Ak parti,
Malı,
Sın,
Sen.
Böööle…
Bayramda havalarsa şööle,
Marmara kısmen yağmurlu parçalı bulutlu,
Ege Akdeniz’se açık görülüyor.
Gerisi,
Zaten kimin umurunda. Gerisi görülmüyor zaten. Gerisi, memleketin gerisi. Derisi de vakıflara yüzüle yüzüle.
Haydi,
Bayrama. Şimdi düşelim yollara hep beraber.
Dönüşte,
İşimiz,
Memleketi kurtarmak yine.
Kıçımızın derdiyle memleketi germeyelim tatilde.
Memleket bekler,
Tatilse beklemez.
Yeersee…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder