6 Ekim 2012 Cumartesi

YAZIP DURU DA, NEYİ?

Her şeyi yazdığımızı  zannediyoruz değil mi? Her şeyi de okuduğumuzu değil mi?

Ne yalan. Yazan hayat aslında. Bizlerse hayatın yazdıklarından okuyabildiğimiz kadarını  yazabiliyoruz  ancak.
Yazdıklarımızı da okuyunca,

Okudukça yazdıkça,
Tamamdır,

Diyoruz.
Tamam. Bi bok tamam değilken hem de. Ki, tamam olmaz hayat hiç. Hiç hem de.

Ki,
Hayat hep tekrar başlıyor yazmaya,

O ana kadar hiç okumadıklarımızı her bir an yeniden.
Ki,

Hiçbir zaman yazamadıklarımızı o ana kadar. Bilemediğimizden.
Her biri bir başkayken.

Her biri hep bilinen zannettiğimiz amma o ana kadar da yaşamadıklarımızken.
Her biri bir evvelkilerden,

Hiç biri gibi değil.
Ken,

Biz yine de yazıyoruz. Sanki aynını tekrar yaşamışız yaşıyormuşuz gibi. Sanki aynıymış gibi.
Ne aşklar eskisi gibi.

Ne de sevgiler.
Ne keyifler eskisi gibi.

Ne de neşeler.
Ne gözyaşları eskisi gibi.

Ne de acılar.
Ne hayaller eskisi gibi.

Ne de ümitler.
Ne sevişmeler eskisi gibi.

Ne de sarılmalar.
Ne işler eskisi gibi,

Ne de çalışanlar.
Ne memleket eskisi gibi.

Ne de millet.
Ne idealler eskisi gibi.

Ne de çabalar.
Hiçbir şey eskisi gibi değilken bizler bile eskisi gibi değilken yeniyi yazıyor zannedip,

Yeniyi yazdığımızı zannederken,
Yazdıklarımızın hepsi,

Eskisi gibi yine. Nedense, hep.
Yeniyi  okuyup  öğrenene kadar sabretmemekten muhtemelen.

Tek aynı olansa,
Yaşama sarılmalarımız sadece.

Eskisi gibi olmasa dahi bir sonrasında yeniden,
Her bir yenide,

Yaşam arzusu hep eskisi gibi amma. Bir tek.
Haydi yeniden,

Yeni baştan,
Yazıyorsun yazmaya başlıyorsun her şeyi bildiğini zannederken.

Tam da,
Okurken okuduğuna eminken  yenileri  öğrendiğini bildiğini tam da okuduğunu  zannederken,

Hoop,
Hayat tekrar çıkıyor sahneye,

Öyle bir yazıyor ki yep yeniyi yeniden,
Okudukların,

Eskiyor,
Daha ilk sayfayı dahi çeviremeden.

Tekrarlara yer yok bu hayatta. Hayatın her bir anı yeni.
Sana yeni bana yeni herkese yeni.

Sadece,
Eskiyi  hala eskisi gibi yazanlara okuyanlara eskide kalan eskiyle eskileriyle yaşamaya çalışanlara hep aynı hep eskisi gibi,

Hayat.
Zannedenler için.

Ha bir de,
Hep yaşanan yaşadıkları hüsranlar hayal kırıklıkları,

Yeni hayatta da,
Eskisi gibi bir tek sanki. Ne çok seviyorsak artık hüsranları hayal kırıklıklarını, onlar hep eskisi gibi sanki.

Hep yeniden yepyeni yepyeniyi severken hep yeniden yepyenileri taşırken hayat bize,
Hüsranları hayal kırıklıklarını hep eskisi gibi yaşarız yaşıyoruz  bir tek.

Değişmeyenlerdir. Bir tek.
Aynı hayal kırıklıklarıdır aynen aynıdır hüsranların ruhumuza düşüşü. Her bir seferinde.

Eskisi gibi. Bir evvelleri gibi.
Ki o hüsranlardır bizi eskilerde tutan eskilere esir eden. Hayatın bizlere taşıdığı yenilerin içine,

Akması  yerleşmesiyse bir andır sadece bir an,
Eski,

Hüsranların,
Eski hayal kırıklıklarının yeniymiş gibi bugünü de kesip biçip yok edip eritmesi.

Ki o hüsranlar hayal kırıklıkları bir anda yeniyi dahi eski kılar,
Eskisi gibi,

Eskiden olduğu gibi. Bir an da. O bir an. Yeni olur eski.
Yeni aşklara,

Eski hüsranları yakıştırırız mesela.
Yeni yaşamlara,        

Eski hayal kırıklıklarımızı.
Yeni hayatları yenileri yepyenileri berbat etmenin en güzel yoludur,

Eskileri,
Geçmişi taşımak,

Yenilere.
Sen istediğin kadar arın geliş genişle farkında ol üstat ol guru takıl,

Eğer ki,
Hayatın her gün yeniden yazdıklarını iyi okuyamıyorsan her bir yenide yeniden,

Kendi yazdıklarını yeni sanıp,
Kendin yazıp kendin okuyorsan hayatını kendini,

Eskiler alır eskiler satarsın sen.
Ve de,

Hayatın boyu artık,
Eskicisin sen.

Eskici kalırsın sen. Hep kaldığın gibi.
Ki,

Hayat,
Hem de her gün yeniden açarken yeni sezonunu hep yeniden. Yeni moda. Yepyeniyken.

Sense,
Demode. Bildiğimiz eski sen.

Sorgulamayın bilgiç bilgiç eski hayal kırıklıklarınızla  eski hüsranlarınızla,
Ne hayatı,

Ne yaşadıklarınızı ne yaşananları,
Ne de insanları.

Ne de anları.
Hayat akıyor. Hayat kendi gibi yazıyor bildiği gibi. Hayat hep yazıyor. Her sabah bir daha. Her akşam bir daha. Hayat okumuyor amma.

Hayat sadece yazıyor. Bizlerde okuma ödevleri.
Siz hayatı okuyun yeter. Hayat siz okuyasınız diye yazıyor zaten.

Siz yazmayın hayatı amma.
Sizin yazdığınız hayat,

Sizin eskileriniz kadar.
Siz yeniyi okuyun yeter.

Yeniyi yeni olan,
Hayatı yeter.

Okuyabildiğiniz kadardır hayat,
Hayatınız,

Çünkü.
Ve,

Siz.
Usulca yaslanın sadece hayata. Hayatın omuzu hep orada.

O hep özlenen,
O,

Omuz,
Hayatın ta kendi.

O omuzdaki mutluluğunuzsa,
Okuyabildiğiniz,

Kadardır,
Hayatın sizlere yazdığı yenileri.

Eskici olmayın sakın.
Eskirsiniz,

Eski,
Hüsranlarınızla  hayal kırıklıklarınızla,

Her gün,
Yeniyi yazan,

Yenilenen,
Yeni,

Hayatın,
Yeni hayatınız içinde her daim her zaman.

Serçe olun mesela,
Her sabah.

Yeter.
Akşamları da,

Gece kuşu.
Yeter.

Gerisi,
Eskiler alırım eskiler satarımdır,

Hayat mahallesinin,
Köhnemiş köhneleştirdiğiniz köhneleşmesine izin verdiğiniz,

Eski,
Sokaklarında.

Değişin.
Değiştiremezsiniz hayatı boşunadır verdiğiniz uğraş,

Yeninin,
Ne olduğunu dahi bilemeden ne olduğunu bile yaşamaya fırsat tanımadan öğrenmeden öğrenemeden.

Siz hayatı yaşarsınız aslında,
Hayatınızı,

Yaşadığınızı zannederken.
Hayatınızı yazdığınızı zannederken.

Hayat,
Kendi bildiği hayatı size yazarken.

Yeniyi yaşamadan,
Yeniyi bilmeden,

Yeniyi tatmadan,
Boşuna beyhude çabalardır ve de mümkün değildir,

Yeniden,
Yenilenmen.

Böyle.
Ben demedim. Ben bilmem. Ben,

Okuduklarımı yazdım,
Okuyabildiğim kadarıyla,

Hayatı,
Yazdım.

Yaşarken.

Hiç yorum yok: