Her şeyi
yazdığımızı zannediyoruz değil mi? Her
şeyi de okuduğumuzu değil mi?
Ne yalan.
Yazan hayat aslında. Bizlerse hayatın yazdıklarından okuyabildiğimiz kadarını yazabiliyoruz ancak.
Yazdıklarımızı
da okuyunca,
Okudukça
yazdıkça,
Tamamdır,
Diyoruz.
Tamam. Bi
bok tamam değilken hem de. Ki, tamam olmaz hayat hiç. Hiç hem de.
Ki,
Hayat hep tekrar
başlıyor yazmaya,
O ana kadar
hiç okumadıklarımızı her bir an yeniden.
Ki,
Hiçbir zaman
yazamadıklarımızı o ana kadar. Bilemediğimizden.
Her biri bir
başkayken.
Her biri hep
bilinen zannettiğimiz amma o ana kadar da yaşamadıklarımızken.
Her biri bir
evvelkilerden,
Hiç biri
gibi değil.
Ken,
Biz yine de yazıyoruz.
Sanki aynını tekrar yaşamışız yaşıyormuşuz gibi. Sanki aynıymış gibi.
Ne aşklar
eskisi gibi.
Ne de sevgiler.
Ne keyifler
eskisi gibi.
Ne de neşeler.
Ne
gözyaşları eskisi gibi.
Ne de
acılar.
Ne hayaller
eskisi gibi.
Ne de
ümitler.
Ne
sevişmeler eskisi gibi.
Ne de
sarılmalar.
Ne işler
eskisi gibi,
Ne de
çalışanlar.
Ne memleket
eskisi gibi.
Ne de
millet.
Ne idealler
eskisi gibi.
Ne de
çabalar.
Hiçbir şey
eskisi gibi değilken bizler bile eskisi gibi değilken yeniyi yazıyor zannedip,
Yeniyi
yazdığımızı zannederken,
Yazdıklarımızın
hepsi,
Eskisi gibi yine.
Nedense, hep.
Yeniyi okuyup öğrenene kadar sabretmemekten muhtemelen.
Tek aynı
olansa,
Yaşama
sarılmalarımız sadece.
Eskisi gibi
olmasa dahi bir sonrasında yeniden,
Her bir
yenide,
Yaşam arzusu
hep eskisi gibi amma. Bir tek.
Haydi
yeniden,
Yeni baştan,
Yazıyorsun yazmaya
başlıyorsun her şeyi bildiğini zannederken.
Tam da,
Okurken okuduğuna
eminken yenileri öğrendiğini bildiğini tam da okuduğunu zannederken,
Hoop,
Hayat tekrar
çıkıyor sahneye,
Öyle bir
yazıyor ki yep yeniyi yeniden,
Okudukların,
Eskiyor,
Daha ilk
sayfayı dahi çeviremeden.
Tekrarlara
yer yok bu hayatta. Hayatın her bir anı yeni.
Sana yeni
bana yeni herkese yeni.
Sadece,
Eskiyi hala eskisi gibi yazanlara okuyanlara eskide
kalan eskiyle eskileriyle yaşamaya çalışanlara hep aynı hep eskisi gibi,
Hayat.
Zannedenler
için.
Ha bir de,
Hep yaşanan yaşadıkları
hüsranlar hayal kırıklıkları,
Yeni hayatta
da,
Eskisi gibi
bir tek sanki. Ne çok seviyorsak artık hüsranları hayal kırıklıklarını, onlar
hep eskisi gibi sanki.
Hep yeniden
yepyeni yepyeniyi severken hep yeniden yepyenileri taşırken hayat bize,
Hüsranları
hayal kırıklıklarını hep eskisi gibi yaşarız yaşıyoruz bir tek.
Değişmeyenlerdir.
Bir tek.
Aynı hayal
kırıklıklarıdır aynen aynıdır hüsranların ruhumuza düşüşü. Her bir seferinde.
Eskisi gibi.
Bir evvelleri gibi.
Ki o hüsranlardır
bizi eskilerde tutan eskilere esir eden. Hayatın bizlere taşıdığı yenilerin
içine,
Akması yerleşmesiyse bir andır sadece bir an,
Eski,
Hüsranların,
Eski hayal
kırıklıklarının yeniymiş gibi bugünü de kesip biçip yok edip eritmesi.
Ki o
hüsranlar hayal kırıklıkları bir anda yeniyi dahi eski kılar,
Eskisi gibi,
Eskiden
olduğu gibi. Bir an da. O bir an. Yeni olur eski.
Yeni
aşklara,
Eski
hüsranları yakıştırırız mesela.
Yeni yaşamlara,
Eski hayal
kırıklıklarımızı.
Yeni
hayatları yenileri yepyenileri berbat etmenin en güzel yoludur,
Eskileri,
Geçmişi
taşımak,
Yenilere.
Sen
istediğin kadar arın geliş genişle farkında ol üstat ol guru takıl,
Eğer ki,
Hayatın her
gün yeniden yazdıklarını iyi okuyamıyorsan her bir yenide yeniden,
Kendi
yazdıklarını yeni sanıp,
Kendin yazıp
kendin okuyorsan hayatını kendini,
Eskiler alır
eskiler satarsın sen.
Ve de,
Hayatın boyu
artık,
Eskicisin
sen.
Eskici
kalırsın sen. Hep kaldığın gibi.
Ki,
Hayat,
Hem de her gün
yeniden açarken yeni sezonunu hep yeniden. Yeni moda. Yepyeniyken.
Sense,
Demode.
Bildiğimiz eski sen.
Sorgulamayın
bilgiç bilgiç eski hayal kırıklıklarınızla eski hüsranlarınızla,
Ne hayatı,
Ne
yaşadıklarınızı ne yaşananları,
Ne de
insanları.
Ne de
anları.
Hayat
akıyor. Hayat kendi gibi yazıyor bildiği gibi. Hayat hep yazıyor. Her sabah bir
daha. Her akşam bir daha. Hayat okumuyor amma.
Hayat sadece
yazıyor. Bizlerde okuma ödevleri.
Siz hayatı
okuyun yeter. Hayat siz okuyasınız diye yazıyor zaten.
Siz yazmayın
hayatı amma.
Sizin
yazdığınız hayat,
Sizin eskileriniz
kadar.
Siz yeniyi
okuyun yeter.
Yeniyi yeni olan,
Hayatı
yeter.
Okuyabildiğiniz
kadardır hayat,
Hayatınız,
Çünkü.
Ve,
Siz.
Usulca
yaslanın sadece hayata. Hayatın omuzu hep orada.
O hep
özlenen,
O,
Omuz,
Hayatın ta
kendi.
O omuzdaki
mutluluğunuzsa,
Okuyabildiğiniz,
Kadardır,
Hayatın
sizlere yazdığı yenileri.
Eskici
olmayın sakın.
Eskirsiniz,
Eski,
Hüsranlarınızla hayal kırıklıklarınızla,
Her gün,
Yeniyi
yazan,
Yenilenen,
Yeni,
Hayatın,
Yeni
hayatınız içinde her daim her zaman.
Serçe olun
mesela,
Her sabah.
Yeter.
Akşamları
da,
Gece kuşu.
Yeter.
Gerisi,
Eskiler
alırım eskiler satarımdır,
Hayat
mahallesinin,
Köhnemiş
köhneleştirdiğiniz köhneleşmesine izin verdiğiniz,
Eski,
Sokaklarında.
Değişin.
Değiştiremezsiniz
hayatı boşunadır verdiğiniz uğraş,
Yeninin,
Ne olduğunu
dahi bilemeden ne olduğunu bile yaşamaya fırsat tanımadan öğrenmeden
öğrenemeden.
Siz hayatı
yaşarsınız aslında,
Hayatınızı,
Yaşadığınızı
zannederken.
Hayatınızı
yazdığınızı zannederken.
Hayat,
Kendi
bildiği hayatı size yazarken.
Yeniyi
yaşamadan,
Yeniyi
bilmeden,
Yeniyi
tatmadan,
Boşuna
beyhude çabalardır ve de mümkün değildir,
Yeniden,
Yenilenmen.
Böyle.
Ben demedim.
Ben bilmem. Ben,
Okuduklarımı
yazdım,
Okuyabildiğim
kadarıyla,
Hayatı,
Yazdım.
Yaşarken.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder