Kurbanlıkları
getirdiler. Her yerde kurban pazarları. Pis. Sefil. Kokuyor. Hastalıklara açık.
Gözü rahatsız edici. Gayri medeni. Sağlık açısından tehlikeli. Saygısızca hem
hayvana hem insana hem inançlara hem inanmayanlara hem yaşama. Ya onlar Türk ya
ben. Ya onlar Müslüman ya da Kuran yalan.
Parıldamaya da.
Emniyet
kemerini sürekli kilitli tutuyor, uyarı sinyali ötmesin diye. Bi şi olmaz abi.
Sarı renk trafik
lambasında geç demek. Hatta kırmızının ilk birkaç saniyesi de. Bi şi olmaz abi.
Şaka gibi
amma gaz kaçağını çakmağı ile yakıp kontrol ediyor. Bi şi olmaz abi.
İnşaat
yapıyor demirden çimentodan malzemeden
çalıyor. Bi şi olmaz abi.
Lastik kabak
olmuş, üstüne giydirme yapıyor başka
lastikten. Bi şi olmaz abi.
Maç kazanıyor düğüne gidiyor, çıkarıyor
tabancayı etrafa ateş ediyor. Bi şi olmaz abi.
Elinde
telefon yollarda otobanda gaza basıyor son
sürat. Bi şi olmaz abi.
İçip içip
geçiyor direksiyonun başına
polislerden kaça kaça eve varmak istiyor. Bi şi olmaz abi.
Sinyal
aksesuardır arabada. İstediği tarafa geçiyor dönüyor istediği an sinyal
vermeden. Bi şi olmaz abi.
Arabasını
dükkanını yıkıyor. Pis sular yola. Çöpünü atıyor sokaklara. Bi şi olmaz abi.
Çukurlar
kazıyor her yere her yola, hiçbir veya
yeterli işaret koymadan uyarıcı. Bi şi olmaz abi.
Herkes kasap
herkes alıyor eline satırı bıçağı alıyor altına kurbanı kesmeye kalkışıyor. Bi
şi olmaz abi.
Herkes doktor
herkes avukat. Ehil olmadığı konularda akıl satıyor ona buna kendine. Bi şi
olmaz abi.
Türk isen,
Müslüman
isen,
Bi şi olmaz
diye çıkılır yola amma,
O,
Bi şi de
olur genelde.
O gün olmazsa
bir başka gün olur amma illaki.
Ona olmaz
komşusuna akrabasına olur illaki amma.
İllaki olur
amma.
Sosyal
hayattan tut, siyasetten tut, sağlıktan tut, eğitimden tut, trafikten tut,
ticaretten tut, insan ilişkilerinden tut, hukuktan tut,
Hep bi şi
olmaz abi.
Ki,
Oluyor,
Ki,
Yine de umurlarında
değil insanların. Ne bir ders çıkarılıyor ne de tedbirler alınıyor.
Yamuk yumuk
bir hayat sürülüyor sonuç itibariyle.
Yaşın
kurunun yanında çıtır çıtır yandığı hem de.
Yaşlara
bakıyorum,
Bir de,
Kurulara,
Ya yaşlar
Türk,
Ya kurular.
Ya yaşlar
Müslüman ya da kurular.
Hem yaşın
hem kurunun,
İkisinin de
Türk ve Müslüman olması mümkün değil.
Müslüman
olmayan Türkler var.
İçlerinde
dostlarım arkadaşlarım var. Geldim bu yaşıma hiç duymadım,
Bi şi olmaz
dediklerini.
O bi şi
olmasın diye neyse yapılması gerekenler yaparlar titizlikle hem de.
Diyorum ki
demek hikmet Müslümanlıkta bi şi olmaz abilerden yana.
Ki,
Müslüman
Türk dostlarım arkadaşlarım var.
Onlarda
alıyorlar tedbirlerini onlarda titizlikle özeniyorlar her şeye.
E Türklük
cephesinde de tereddütlerim kalkıyor bu sefer ortadan. Çok belli artık,
İki türe
ayrılmış yaşıyoruz bu topraklarda.
Türkü Müslümanı
her tür dinin mensubu hiçbir dini olmayan tam harman.
Yaşıyor
muyuz,
Yaşamaya mı
çalışıyoruz belli değil.
Uçurum
gittikçe açılıyor.
Her yönünde
hayatın.
Zor kısmı,
Yaşlar
yüklenmiş durumda. Azınlıklarda zaten. Artık. Daha doğrusu azınlığa düştüler
artık.
Kuruların,
Durumları
iyi. Günlük anlık yaşamda keyifleri gıcır.
Onlar bi şi
olsa da devam ediyorlar mutlu mesut yaşama. Gelişim bu olsa gerek.
Zeki bir
milletiz. O yüzden bi şi olmaz diyoruz her şeye ha bire. Zekamıza güvenip.
Akılsız bir
milletiz o da kesin. Bu yüzden o bi şiler oluyorlar hep.
Bu yüzden
akıllılar, aklın yoluna baş vuranlar için çok zorlaşıyor bu topraklarda yaşam
gittikçe.
Duygusal
zekaysa,
Hiç mi hiç yok
kurularda. Yaşlardaysa mevcut laikiyle.
Hem akıllı
hem de duygusal zekaya sahipsen,
Acı çekerek
yaşamaya,
Alışman
lazım bu ülkede.
Yaşamın
değerini fark etmeden edemeden hayatlarını sürenlerle,
Yaşamı en
büyük değer olarak görenler,
Ya,
Aynı yolları
aynı apartmanları aynı iş yerlerini aynı şehirleri kasabaları aynı memleketi kullanmaya
alışacaklar,
Ya da bir
gurup insan toplayacaklar tası tarağı ya
dağda ya deniz kenarında henüz keşfedilmemiş köyün birine göçecekler,
Ya da yallah
başka bir ülkeye.
Yani ya
şehrini evini terk et, ya da ülkeni.
Yapamıyor
musun hiç birini,
Aklını
kaybet o zaman.
Düzelir mi?
Katiyen.
Bu uçurum
genişler derinleşir yaşlarla kurular arasında amma kapanmaz.
Ha belki bir
gün,
Belki beş on
kuşak sonra,
Belki o da.
Fevkalade
can sıkıcı olmaya başladı yaşam her yönünde her an bu topraklarda,
Yaşların
arasından birileriysen eğer.
Doğruyu
görüp doğruyu anlatmana göstermene rağmen eğride yanlışta ısrarcı olanların
arasında içinde yaşama mahkum edilmek kadar ızdırap verici bir hayat tarzı
olamaz.
Memleketin
bu hale gelmesine hayret edenlerde yaşlar zaten. Kuruları dinliyorum onların
sohbetlerini her yerlerde, toplu taşıma araçlarında özellikle,
İnanılası
gibi değil.
Memnunlar
hükümetten.
Övüyorlar
hükümeti. Gerçekten inanarak konuşuyorlar. İnançla. Akılla değil.
İnanılası
gibi değil amma böyle. Ha aynı kurular sonrada işsizlikten parasızlıktan
hastanelerde başlarına gelenlerden eğitimden savaş ihtimalinden pahalılıktan
şikayet ediyorlar.
Paradoksa
bak sen.
Övdüğünden
şikayetçi olduğunu fark edemeyecek kadar şiddetli bir akılsızlık hüküm sürüyor.
Aynı şiddetle de akılsızca bir inanç.
Şikayet
ettiklerini övüyorlar. Zarar gördüklerine inanıyorlar.
Kader olarak
görüyorlar akıl yoluyla engel olacakları sıkıntıların nedenlerini. Aklın değil
inançlarının doğrultusunda. Sonrada boyunlarını büküp kaderin karşısında,
Övdüklerinin
yolunda ilerliyorlar inatla. İnançla.
Bi şi olmaz
abi diye diye,
Kaderin
getirdiğine inandıklarına razı yaşayıp gidiyorlar. Bazen de ölüyorlar. Kader
diye. Bazen sefalete düşüyorlar kader diye.
Aynı kaderle,
Savaşa
giriyorlar. Aynı kaderle para kazanmaya çalışıyorlar. Aynı kaderle direksiyonun
başına oturuyorlar.
İşin,
En kritik
noktası ki, işin esası zaten. Aynı kaderle,
Çocuk sahibi
oluyorlar.
Kaderle
gelen çocuklarda kaderine razı insanlar oluyorlar büyünce böylece.
Hep kader.
Ne kadermiş
bu yahu bu toprakların kaderi. Yani akılla bir türlü tanışılamaması.
Kaderlerini
kendi akıllarıyla kendileri yazarak yaşamak isteyenlerle,
Yazıldığına
inandıkları,
Kaderi,
İnançlarıyla
yaşamaya çalışanlar harman olmuşlar yaşıyorlar bir arada.
Birileri,
Kişisel gelişimlere
girişimler peşinde nasıl daha da insan olurum diye duygusal zekalarını akıllarını
zorlarlarken sonuna kadar,
Ve de ne
pahasına olursa olsun değil. Pahası önemli. Her türlü canlıya her türlü
düşünceye inanca sevsin sevmesin,
Saygı en
büyük pahayken.
Birileri de,
Gelişim
kelimesinin ne manaya geldiğinden bile bi haber.
Birileri
için gelişim en büyük değer ve olmazsa olmazları,
Birileri
içinse gelişmek demek para kazanmak sadece. En büyük değerse o şeyi de edinmiş
o şeye de sahip olmuş olmak demek. Ne pahasına olursa olsun amma.
En son tek
tanrılı dindir Müslümanlık. Yani daha da tekamül etsin insanlık diye
indirildiği iddia ediliyor Kuranın.
Ha bir de,
Türk önde
Türk ileri diye de marş var.
Tekamül
etmiş tek tanrılı din buysa insanlık için,
Nedir bu
baskıcı insan hayvan doğa düşünce haklarına saygısızlık ve acımasızca baskı?
Nedir bu yaşama karşı düşmanlık?
Türk hep
önde Türk ileriyse,
Nedendir bu
şiddetle akıldan uzaklaşmak yönünde inat ve her geçen gün evrensel doğrulardan
fersah fersah geriye düşmenin gerilemenin nedeni?
Bi şi olmuş.
O bi şi
çoktan olmuş hem de.
O bi şi
oluyorum diye bağıra bağıra gelmiş onlarla yıldır bu memlekete. Hatta bu
gezegene. Belki de hep vardı.
O bi şi
bağıra bağıra yerleşmiş yüz yıllar içinde tek tanrılı son dinin damarlarına. Hatta
tüm dinlere.
O bi şi
olmuş çoktan,
Kuruların arasında
yanan yaşlara,
Abi.
Çok iş var
yapılacak çok. Yaşsan eğer. Ne uyku ne dur ne durak. Ne sabah ne akşam. Yap yap
bitmeyecek kadar çok işi var,
Yaşların.
Ki,
Yaşların
arasına karışmış,
Kurular
kadar yaşamı çekilmez hale getiren bir tür kurular daha var ki,
Onlarda,
Tuzu kuru
olanlar.
Ne yaş ne
kuru onlar için hiç fark etmiyor. Onlar içinse varsa yoksa gemileri yürüsün.
Yürüsün de yelkenleri kim şişirirse şirirsin.
Ne pahasına
olursa olsun.
Memleket
ülke işleri çoktan iflas etmiştir.
Din işleri
de.
Ne
memleketler arasında ne kültürler ne düşünceler ne inançlar ne dinler arasında,
Sınır falan
kalmamıştır artık.
O bi şi
olmuş abi.
O bi şi,
Yaşamın
değer biçilmez pahasını fark edip kişisel gelişim için her türlü değerleri ile
girişimlerde bulunanlarla,
Hiçbir şeyi
fark edememişlerin,
Gittikçe
birbirilerinden kopuyor olmasıdır.
Cinsi ırkı
kültürü düşüncesi inancı kanı rengi yaşı ne olursa olsun hepsi bir arada, daha
da daha da insan olmak için çok büyük bir çaba sarf eden barışçıl insanlarla,
İnsanları
hatta hayvanları hatta doğayı bile, hatta yaşamın tamamını,
Cins ırk
kültür düşünce inanç kan renk yaş diye bölüp bölüştürüp sadece güç ve para
peşinde koşanlar,
İnsanımsılar,
Diye artık
net olarak bölünmüş olmamızdır o bi şi,
Abi.
Bi şi olmaz
diye diye o bi şinin olmasına neden oldu insanoğlu,
Abi.
Ve de hep
ızdırap çekenler ve de hep üzüntülere boğulanlar gelişirler. Haksızlıklara
isyan edenler gelişirler hep. Öyle insan ruhu.
Izdırap
çekenler belli. Üzüntülere boğulanlarda. Haksızlıklara isyan edenlerde.
Yani
yanmayacaklar belli bir gün. Yani yaşlar.
Bu gezegen
bu evren yaşlara kalacak sonunda. Ve de yanmayacaklar hiç. Tam insanlığın
ataları olacaklar.
Çünkü,
Kurular kendilerini
yakacaklar zaman içinde. Bi şi olmaz abi diye diye.
Tuzu kurulara
ne olacak bilemem bak. Galiba,
Onlar hep
yaşayacaklar hep var olacaklar.
İnsanımsıların
ataları olarak kalacaklar. Onlara nasıl ki gezegen bile yetmiyor şimdilerde, bir
gün galakside yetmeyecek evrende.
Onlara hiçbir
şey yetmeyecek hiçbir zaman. Karanlıklarda hep yeni hep daha da yeni ışıklar
peşinde o ışıkların yollarında ne pahasına olursa olsun hep edinmeye
çalışacaklar. Her şeyi. Hep.
Tam insanlarsa,
Kendi küçük
dünyalarında yıldızlaşacaklar gün be gün. Her biri bir yıldız olacak her biri
ışık olacak.
Bazen çok
parlayan bazense az da olsa.
Aynen şimdi
ki gibi aslında.
Ve de,
Karanlık gökyüzünde
parlayacaklar hep.
Aynen şimdi
ki gibi aslında.
Güzel insan olarak, insanca tam insan olarak yaşayan yaşamaya çalışan tüm yıldızlar adına,
Tüm yıldızlara,
Sevgilerimle.
Devaam göz
kırpmaya.
Karanlıklarda.
Karanlıklara
rağmen hem de. Manası o zaten ışığın. Karanlıkların nedeni de.
Işığınız bol
olsun hep.
Devaam…Parıldamaya da.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder