Ya patron
aşkına bırakın gırgırı be hiç olmadı birkaç zaman. Ya patron aşkına. Ya
insanlık aşkına. Her halde ben kesin akıl özürlüyüm. Ya da içime karalar
bağlamış. Ki, gülme ve eğlenme yetimi kaybetmedim de. İçim kıpır kıpır. Da, içim
çok üzülüyor. İçim kıvranıyor. İçim kavruluyor.
Sabahlara
akşamlara kadar yazmak istiyorum.
Bağırmak
geliyor avaz avaz. Ki, yazdıkça bağırıyorum. Yetmiyor.
Ülke ve
sınır kavramalarına karşıyım hep dedim hep diyeceğimde. Amma yazık kardeşim ya
on binlerce yüz binlerce insan evladının kanıyla kurulmuş bir ülkenin bu denli
ucuz ve de gaddarca oyunlarla bu denli içler acısı hale getirilmesine.
Demokrasi
haa…
Benim anam
ağlasın okumaktan izlemekten ne nedir diye,
Çapraz
okumalar,
Bir o
basından bir bu,
Bir o akil
adamından dinliyorum bir diğerinden,
Bir Türkçe
okuyorum bir İngilizce,
Öğreneyim,
Öğreneyim ki
bir sonraki seçime kadar en doğru için üç kişi daha ikna edeyim diye,
İnsanlık
adına,
Geçtim ülke
adına olmasından,
Hani
insanlar ölmesinler diye,
Hani bu
kıyım çok daha büyük boyutları ulaşmasın diye,
Hani,
Geçtim
bizden,
Çocuklarımız
torunlarımız iki satır huzur bulsunlar bir gün diye,
Sonra,
Hani resmine
cismine kılığına kıyafetine duruşuna baksan,
Adam
sanacağın,
İnsan
sanacağın,
Birileri,
Ki,
Bu ülkenin
pasaportuna sahip, bu ülkenin kimliğini cebinde taşıyan,
Bir kısım
insan,
Sanki,
Bu ülke
barış mutluluk zenginlik refah içinde yüzüyormuşçasına,
Büyük bir
vurdumduymazlıkla,
Büyük bir
umursamazlık içinde,
İşin,
Hayatın
gırgırındalarken,
Benim oyum 1
sayılacak,
Onlarınki de
1.
Komuşum böyle
demokrasiye.
Hadi diyorum
bende katılayım gırgıra eğlenceye. İyi de,
Neyin
gırgırı bu yahu?
Ya siz mi bu
ülkede yaşamıyorsunuz?
Ben mi?
Ya siz mi bu
dünyada yaşamıyorsunuz?
Ben mi?
Siz mi
akıllısınız ben bir şeyleri kaçırıyorum farkında değilim keyifler adına,
Yoksa benim,
Aklım,
Sizin
akılsızlık seviyelerinizi algılayamayacak kadar,
Özürlü mü
acaba?
Teessüf
ediyorum sizlere.
Ve de,
Şiddetle
kınıyorum sizleri.
Kınamakla
kalmıyorum,
Bel altına
inmemek için verdiğim mücadele içinde takdirler bekliyorum sizlerden.
Ki,
Öyle bir
vururum ki,
Her
birinizi,
Belinizin
tam da,
Altından,
Bu kadar
olur hani. Müptelası bile olursunuz.
Kendinize
gelin,
Hanımlar
beyler.
Bırakın,
Gırgırı
şamatayı bir zaman için bari.
Ciddileşin.
Durum ciddi.
1974
yılından beri ilk defa savaşa sokulmaya çalışılıyor bu ülke. Belki de
sokulacak. Belki de çoktan sokulduk bile.
Müthiş
zamlar geldi. Devamı dalga dalga gelecek. İnsanlar acı çekiyor. Binin üç kez
halk otobüsüne. Amma öyle Etilerde Leventte Boğaz hattında değil, şöyle hani
varoşlara doğru gidenlere. Binin seyredin insanların yüzlerini. Kolay vermeseydi
oyu demek. Verdi. O da bu kadar. Çeksin mi cezasını? Çeksin. Öyle mi? Neyin intikamını
alıyorsunuz cahil insanların cahilce kararlarını iyi birer neden görüp? Yakışır
mı aydın olmanıza? Aydınlığınıza?
Enflasyon
yine hortluyor. Zaten vardı gizliden gizliye. Artık ayan beyan ortalıkta yine.
Ekonomi
berbat seviyede. Üç beş şehrin beş on semtinde durumlar kebap amma diye
sanmayın ki durum iyi.
Borçlar gırtlağı aştı boğuluyor insanlar. Boğuluyor
ülke. Kredi kartları ödemeleri rekor üstüne rekor kırıyor ödenmeme oranları
ile. Bakmayın avemelerin dolup boşalmasına.
Şehitler
onar onar. Yirmişer yirmişer. Birer birer ölenler haber bile olamıyorlar artık.
Ölüm bu be. Mezar bu be. Kalana ölene kadar acı bu be.
İşsizlik
artıyor gittikçe.
Laiklik
neredeyse elden gitti.
İslam
cumhuriyeti olduk olacağız eli kulağında.
İrtica tavan
yaptı. Her taraf cami doldu. Daha da doluyor. Camiler medrese oluyor. Her imam
cehaletin her imam yobazlığın çoğalmasına neden oluyor. İmam hatipten geçilmez oldu ülke.
Yobazların cahil
cühela insanların eline düştü bu ülke. Ve de daha da düşecek.
Ordunun
1.000 fazla subayı cezaevinde. O neden bu neden ordu irticanın yuvası oluyor.
Basın,
İktidarın
elinde maymun olmuş durumda. Üç beş kalemşörün haricinde herkes hükümetin
adımı.
Ve de,
Pek bir
düşkün olduğunuz batı aleminin emperyalistlerinin elinde oyuncak olmuş bir
ülke,
Savaşa sokuluyor.
TBMM onayını alması gereken hükümet, almadan vuruyor bir başka ülkeyi.
Anayasa
deliniyor. Delindi. Kanunları delmişlerdi sıra geldi anayasaya. Değil top
atışı, sapanla taş atamazsın TBMM’nin kanunlarla anayasayla belirlenmiş onayını
alamazsan almazsan bir başka ülkeye. Hükümetinde yetkileri bir yere kadar. Amma topa
tuttular bir başka ülkeyi. Hem de tezkere yokken ceplerinde.
Rezalet bir
hükümet. Rezalet ötesi. Menderes bunların yanında melaike kalır. Adamı boşa
astılar. Deniz Yusuf Hüseyin’mi vatan haini? Onlar vatan hainiyse bunlar ne?
Onlardan daha
da rezil muhalefet. İlkokul müsameresi kıvamında oyunlar oynuyorlar onlarda.
Hepsinden
rezil bir gurup insanlar topluluğu. Bu ülkenin vatandaşıyım diyen. İnsanım diyen.
Atatürk
bile,
Yok sayılıyor
artık. Yok ediliyor.
Amma her
şeye rağmen gırgıra devam.
Geçtim,
Ülkeyi,
Bu
topraklarda yaşayan insanları felakete sürüklüyor bugün ki siyasi yapı.
İktidarı muhalefeti ile.
Ve de,
Sizler,
İşin
gırgırındasınız hala.
E bravo.
Gerçekten
bravo sizlere.
Ne üzer
sizleri,
Hanımlar
beyler?
Sizler neyi ciddiye alırsınız kendi yaşamınız için,
çocuklarınız için, ailenizin geleceği için?
Hangi konular
sizleri ciddiyete davet eder?
Hangi konular
sizlerin bu ülkeye bu ülkede yaşayan
insanlara karşı sorumluluk almanıza neden olur?
Hangi konular
insanlığınızla ilgili ip uçları verir ellerinize?
Neyin gırgırı
bu hanımlar beyler?
Kulüpler dolu
gırgır kol gibi. Restoranlarda şen şakrak kahkahalar. Kafeler tıklım tıklım
işin eğlencesinde insanlar.
Feyse
takılanların bir kısmına bak zannedersin ki ortalık öyle güllük gülistanlık ki,
Artık şaşırmışlar
neyle eğleneceğimizi.
Erkek çok bu
ülkede,
İnsanı,
Yok amma.
Kadın çok bu
ülkede,
İnsanı,
Yok amma.
Tek derdimiz
aşk.
Tek derdimiz
seks.
Tek derdimiz
kadın erkek ilişkileri.
Tek derdimiz
kim nerede nasıl eğlenmiş.
Tek derdimiz
hangi meşhur şu an kiminle sevişiyor. Kimin gizli aşkı kim.
Tek derdimiz
dizilerde ne olmuş nasıl olmuş.
Tek derdimiz
futbol.
Tek derdimiz
Alex ne demiş.
Şaşkınım maşkınım.
Hayretler mayretler içindeyim.
Kalan bir
lokmacık aklımda başımdan çıkıp gitmesin diye müthiş bir mücadele veriyorum
kendi adıma kendim için.
Bir millet
uyuyor.
Sahte mutluluklarla
sahte aşklar sevgilerle sahte sekslerle kamufle edilen eziyetlerle sarmaş
dolaş,
Sarılmış,
Vurdumduymazlık
yorganına sarılmış cebinde ki paraya sarılmış lükse konfora sarılmış horul
horul uyuyor. Ağzından salyalarını akıta akıta.
Bende mutlu
olmak istiyorum.
Bende kahkahalardan
yıkılmak istiyorum.
Bende günümü
gün etmek istiyorum.
Olmuyor amma.
Olsun diye
uğraşsam dahi çabalasam dahi olmuyor.
Gereğinden
fazla,
İnsan,
Olmanın,
Gereğinden fazla
kafamın çalışmasının gereğinden fazla duyarlı olmamın,
Gereğinden fazla
bön olamamanın kahredici cezasını çekiyorum sanki.
Gereğinden fazla
sorumlu hissetmenin bedeli bir işkence sanki,
Bu ülkede.
Ölümlerin vahşetlerin çekilen acıların son bulması için,
Ve de hadi geçtim
kendimden,
Gençlerin bebelerin,
Hatta,
Hayvanların doğanın,
Yaşamları daha
da güzel olsun diye kafa patlatmaktan çabalamaktan,
Bir an için
bile,
Yüksünmeyip
bir an için bile pes etmeyi düşünmeyip bir an için bile yorgunluk hissi
duymadan,
Yaşarken,
İşin hala
gırgırında olan insanlarsa beni delirtiyor. Beni çıldırtıyor. Bu da benim
takıntım artık. Fobim artık.
Din yobazları
ne denli çıldırtıyorsa beni,
Vurdumduymazlık
yobazları da aynı oranda çıldırtıyorlar beni.
Bir tek
dinin bağnazı olmaz. Bir tek dinle gelmez yobazlık.
Her tür
inancın yaşamın,
Yobazı olur.
İnceliklere sahip
olmayan kaba saba bağnaz bir düşünceye bir inanca körü körüne saplanmış insana
denir yobaz.
Din
yobazları ne kadar tehlikeyse bu ülke ve de dünya ve de insanlık için,
Sizlerde vurdumduymazlığın
umursuzluğun,
Yobazlarısınız.
Sizlerde kaba sabasınız. Sizlerde yaşamın inceliklerinden nasibiniz alamamış
insanlarsınız.
Sizlerde çok
büyük bir tehlikesiniz.
Bizler için.
Biz kadını
erkeği insan gibi insanlar olmak adına çabalayanlar için hatta hayvanlar için
hatta ağaçlar için otlar için çiçekler için.
Hem de din
yobazlarından çok daha da tehlikelisiniz.
Doğru mu
Samet?
Doğru.
Doğruları bilen
bir tek Samet kaldı bu ülkede. İyi ki varsın be Samet kardeşim.
Ona soracağım
bende bundan sonra bir tek.
Doğru mu
Samet?
Doğru.
Haydi şimdi doğru
savaşa.
Haydi,
Gırgıra devam.
Ne gırgır
amma…
Yakışır,
Sizin gibi,
Yobazlara.
Doğru mu
Samet?
Doğru ağbi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder