Bende
Fazıl’ı Say’ın dedim. On binlerle insan da dedi. Biz hep beraber seni Say dık.
Şimdi senin bizi Say man gerekiyor. Başla saymaya Mösyö Fazıl Efendi. Say mayı
becerebiliyorsan. Önce soldan sağa sonra sağdan sola Say. Say ki, Say sınlar
seni de Mösyö Fazıl Efendi.
Haddini bil
çocuğum.
Dünya sanatçısı
olmak çok güzel çok hoş. Gurur verici. Ve çok nadide.
Amma,
Terbiyesizlik
ve haddini bilmezlik küstahlıksa başka bir şey. Karıştırma sakın bir birine.
Senin
verdiğin konserlerde kapıda duran güvenlikten tut,
Kapıda
biletleri davetiyeleri kontrol edene kadar, hatta o davetiyeleri biletleri
basan matbaalarda çalışanlara kadar,
Senin
konserlerini duyuran afişlerini basanlardan, biletlerini satanlardan tut,
Senin konser
salonunun kapısının önünü içini dışını temizleyen boyayan tamir edenlere kadar,
Senin
konserini verdiğin o piyanoyu sahneye taşıyanlardan, o sahneyi silip
süpürenlerden tut,
Senin
konserlerinde ışıkları takan yakan söndürenlere kadar,
Sen
konserlerine giderken bindiğin o uçakta sana hizmet edenlerden tut,
Senin
arabanın benzinini dolduran, arabanı gıpçır parlatan tamir edenlere kadar,
Senin şık
şık gezmene neden olan üstünde altında giyim kuşam ne varsa onları kesip biçip
dikip mağazalarda sana servis yapanlardan tut,
Senin
gittiğin yediğin içtiğin restoranlarda kapıda arabanı alandan, pişiren
bulaşıkları yıkayana masana servis yapan kapıda hoş geldiniz Mösyö Fazıl Efendi
diyenlere kadar,
Seninle
yapılan röportajları yazan gazetelerin dergilerin basılmasında dağıtılmasında
satılmasında çalışanlardan tut,
Senin
çıktığın televizyon programlarını çeken kameramandan, kablocusuna dekorları
kuranlara kadar,
Senin
yaşadığın evi derleyip toparlayandan çamaşırlarını yıkayan ütüleyenlerden tut,
yediğin içtiğin ne var ne yoksa onları eken biçen köylülere kadar,
Senin
çıktığın mahkemenin önüne toplanmış seni destekleyen insanlardan tut, sana
açılan davanın ne denli büyük bir haksızlık olduğunu savunanlara kadar,
Senin sen
olmana neden olmuş,
Bu ülkede
elektriğinden tut suyuna kadar sen bestelerini yapasın diye seni aydınlatan ısıtan
serinleten rahat ettiren,
Senin sen
olmana neden olmuş,
Bu ülkeyi
canları uğruna korumak için sapır sapır şehit düşen gazi olan o gencecik
insanlar,
Senin sen
olmana neden olmuş,
Senin konser
salonlarını dolduran, sidilerini alan dinleyen seni öven seni göklere çıkaran seninle
gurur duyan seni seven insanlar,
Bu ülkede
veya bir başka ülkede yaşayan laik cumhuriyetin bekçileri insanlar,
Senin sen
olmana neden olmuş,
Atatürk’ün
evlatları,
Milyonlarca
on milyonlarca pırıl pırıl,
Amma senin
gibi,
Mösyö Fazıl
Efendi olamamış,
Amma,
İnsan olmuş
insanların tamamı,
Ben dahil,
Yeri zamanı
gelince,
‘Arabesk’
dinleriz biz,
Mösyö Fazıl
Efendi.
Yetmez,
Arabesk
dinlerken,
Rakı
kadehlerini çaka çaka kafayı da çekeriz,
Yetmez,
Arabesk
dinlerken,
Çıkar
ortalığa şakkada şukkada göbeklerde atar kıvırtırız.
Ve de,
Milyonlarca
on milyonlarca insan hepimiz de çok düşkünüzdür vatanımıza.
Hiç birimiz,
Vatan haini
falan da,
Değiliz.
Kimin vatan
haini olup olmadığı da senin galiba anladığın tek şey olan müzikle falan da hiç
belli olmaz. Belirlenemezde. Ölçülemezde.
Haddini iyi bileceksin
Mösyö Fazıl Efendi. Çok iyi hem de. Sen müziğini yap vatan işlerini bize bırak.
Biz seni,
Say,
Dık.
Sen de bizi,
Say,
Hele bi.
İster soldan
sağa,
İster sağdan
sola.
Biz dünya
sanatçısı olamadık. Yetenek meselesi. Çok belli.
Amma,
Sende insan
olamamışsın.
İnsanlık
meselesi. Çok belli. Artık.
Bu ülkede köylüsünden
kentlisine,
On
milyonlarca,
İnsanın,
Vatan
severlik senfonisi bangır bangır çalarken hem de kulakları sağır edercesine,
Senin,
Piyanonun
sesi güme gider sonra arada haberin olsun.
Hepimizin
hayranlıkla izlediği dinlediği,
Say,
Gı duyduğu
sanatının sesi daha da yükselsin istiyorsan,
Önce,
İnsanların
her telden farklı çalan seslerine zevklerine tercihlerine,
Say,
Gı
duyacaksın,
Mösyö Fazıl
Efendi. Hele vatanı falan hiç karıştırmayacaksın kişisel zevklere tercihlere
falan.
Bize yıkmaya
daha da ayrıştırmaya kavga çıkarmaya çalışan değil yapmaya birleştirmeye uzlaştırmaya
çalışan sanatçı lazım. Bize seven sanatçı lazım. İnsanı.
Şimdi,
anlatayım bak. Biz seni dinliyoruz büyük bir keyifle, sende bizi dinle hele bi.
Biz Türküz
baba.
Bizim
sağımız solumuz hem belli olur hem de hiç belli olmaz.Nasıl mı? Şöle…
Mösyö Fazıl
Efendinin,
Çıkar konserinden,
Sonra,
Çeker
kafaları,
Hade hade
hade haydeeeee diye Fatih Ürek takılır,
Göbek
çalkalarız biz mesela.
Biz Türküz
hemşerim.
Biz de böyle
bu işler,
Mösyö Fazıl
Efendi. Burun kıvırtarak ona buna ne vatan sever olunur ne de sanatçı. Burası
vatansa, hepimizin.
Ekmeğini
yediklerine seni yetiştirenlere senin bugünlere gelmene neden olanlara,
Say,
Gı
duyacaksın,
Mösyö Fazıl
Efendi. Beğenmemek başka bir şey, Say gı duymamak başka. Karıştırma hemşerim.
Burası Türkiye
hemşerim.
Bir gecede
zirve yapıp bir sabah ansızın kendini diplerde çırpınırken bulursun bizim
buralarda.
Heç belli
olmaz,
Bizim
sağımız da,
Solumuzda.
Beğenmiyorsan
zevklerimizi tercihlerimizi aha kapı orada. Buyur. Madem dünya sanatçısısın git
istediğin yerde yaşa dünyada. Arabesk dinlemeyenlerle. Amma,
Dünyanın
sanatçısı olmak için piyanonun telleri yetmez hemşerim. Önce dünyanın insanı
olmak gerekir. Yani insan olmak.
Bizim bam
telimizse senin piyanonun tellerine heç mi heç benzemez. Bizim akordumuzla
oynama,
Akordu
kaçırma,
Yanlış tuşa
basma,
Mösyö Fazıl
Efendi.
Dünyada
söker,
Nobel bile
sökmez bizim buralarda. Ne diyon hemşerim sen.
Burası
Türkiye,
Yerse.
Bırak herkesi,
Vatanı için
bir an bile düşünmeden ölenleri, kolu bacağı gözü kopup yaşamı boyu sakat
kalanları, arabesk dinliyorlar diye vatan haini yaptın sen yahu. Shubert Bach
Brahms Mozart dinlemiyorlar diye falan. Vay be. Ne acı senin gibi birine. Ki,
Arabesk acıdır
önce,
Sonra da
dört kol çengi. Yani bizim ülke.
Öyle.
Askıya aldım
sana karşı olan duygularımı. Bundan böyle arabeskin acılı dönemindesin.
Hal hareket
ve gidişatına göre,
Bildirim
gelişmeleri. Geçersen eğer ki bir gün yeniden dört kol çengiye.
Şimdilik,
Sende,
Vatan
hainisin benim,
Gözümde. Fazıl
Say sın diye. Temizle bakalım şimdi bu boku.
E,
Ne koyarsan
tabağa o gelir kaşığa.
Sakın dönme
sırtını,
Tabağını dolduranların,
Kaşığına.
Acı var mı
acı?
Diye sorarlar
sonra bir gün adama.
1 yorum:
ağzınıza sağlık.
sevgiler,
Yorum Gönder