13 Kasım 2012 Salı

DEĞİŞMEYEN YAŞAM AMMA DEĞİŞEN SEN...

Hayatı okumadan geçmemeye karar verince hayatın değişmeye başlar zaten. Başlıyor zaten. Bir gün hayatını değiştirmeye karar vermişsindir aslında. Rüyalarında dahi olsa. O gecenin sabahında gün doğarken hayatın değişmeye başlamıştır zaten. Hayatını okuyarak yaşamaya başladığın için artık. Ve de bir gün gelir, yeni bir gün bu kararı uygulamaya geçersin. Ve de, her şey yıkılmaya başlar.

Değişim yıkımdır. Önce.
Kimi üstüne kimi etrafına kime oraya buraya. Toz duman içinde kalır ortalık. Göz gözü görmez. Gürültü. Patırtı.

Ellerinde ne var ne yoksa  o güne kadar tuttuğun tutunduğun eline tutuşturulan hepsi uçup gitmeye başlarlar ellerinden.
Değişim böyledir. Yıkıcıdır. Yakıcıdır. Yapasın diye. Yeniden.

Çok yalnızsındır.
Artık.

Amma gülücüklerin ve de hayatın tüm iyilikleri ve de tüm güzellikleri de seninledir,
Artık.

Yıkıntıların yanmışların arasından sıyrılıp gülücükleri ile yanına gelenler bile olur. Yeniden.
Tozu dumana kata kata daha da yıkmaya başlayanlarda. Daha da yıkmak isteyenlerde. Daha da yıkmaya çalışanlarda.

Hazırsındır amma. Çelik gibi değil. Ne tuhaftır ki, bu sefer pamuk gibi amma.
Yaşanacaklara. Çelik gibi değil pamuk gibi yaşamaya hazır olduğun için yaşamaya karar vermişsindir zaten yeniden yeni hayatını.

Gülersin. Yıkana da yapana da.
Her şeye. Güle güle dediğin yıkıntıların arasından gülerek çıkarsın sende. Yeniden.

Yürümeye başlarsın. Yürüdüğün her bir gün her bir an her bir adım da, daha da uzaklaşmaya başlarsın tozdan dumandan.
Gülersin. Her şeye.          

Güzelleşirsinde. Güzelleştikçe güzelliklerde bulmaya başlarlar seni. Açmışsındır kapılarını tüm güzelliklere çünkü. Daha da doğrusu kapın yoktur artık. Dımdızlak ortadasındır. Sırtını dayayacak duvar yoksa, engellerde yoktur artık. Bu yüzden akar güzellikler sana,
Engelleri kaldırınca.

Kızgınlıkları nefretleri hepsini tozun dumanın içinde geçmişinde terk etmişsindir artık. Ruhunu çürüten ruhunu kurutan. Şimdi,
Sadece,

Gülücüklerin ve sen,
Artık.

Amma,
Yalnız.

Hatalarından aldığın derslerse tek sermayendir okumaya başladığın hayatına yeniden can veren. Bir de hayallerin. Hiç bitmeyen.
Ve de,

Yapmak istediklerinin de temelidirler dersler. Hem de çok daha sağlam. Hayallerse hala hep uçarlar. Sağlamı olmaz hayallerin. Sağlam hayale, hayal denmez zaten. Plandır o. Hayallerinse hepsi hep uçuk kaçıktır. Hala. Değişimin şartı.
Hayatın lisanını öğrenmeden hayatı okuyamazsın. Yazanla senin dilinin aynı olması lazım okuduklarının neler dediklerini iyi bilebilmen için.

O lisanı öğrenmekle geçer hayat. Önce. Zordur hayatın lisanını öğrenmekse. İnce ince işlemen lazım her bir harfi her bir kelimeyi. Hayatı yani.
Ki,

Her bir satırın önemini iyi fark edebilesin diye. Her bir paragrafı iyice hatmetmen lazım. Her bir sayfada kalman lazım. Yaşaman lazım.
Ki,

Hayatın neler yazdığını sana senin için, iyi bilebilmen için. Hissedebilmende.
Hayatın her bir gününün her bir saatinin önemini kıymetini çok iyi anlayıp hissedip her bir günü sevmelisin ki,

Hayatta sevsin seni.
Hep iyi olanlarla hep güzel olanlarla geçecek yeni hayatını sarıp sarmalayansa sevgidir sadece zaten.

Puştça bir cesaret ister amma. Çok cesaret.
Hayatını değiştirmek. Bir o kadar da yürek ister. Kocaman. Bir o kadar inanç. Bir o kadar kararlılık. Rehberinse uçuk kaçık hayallerin. Bak hele sen.

Ve de,
Hiçbir zaman,

Vazgeçmemek. Lazım.
Hayatından.

Senden vazgeçenlerden sende vazgeç zaten. Senden vazgeçenleri geçtikçe, sende vazgeçmezsin senden. Vazgeçmedikçe yalnızlaşırsın. Yalnızlaş. Ne güzel. Şahanedir. Hayatının başındasındır belki de, hem de ortalarına geldiğinde tam da hayatının,
Senin hayatının.

Gülerek gülümseyerek amma. Hep amma.
Ne kadar çok sevmeyeninin olduğunu bilmek kadar büyük bir ödül olamaz yaşamında.

En büyük hediyesidir değişimin verdiği sana.
Sevilmedikçe seversin sende.

Sevdikçe de sevilirsin. Sevgi,
Canına sıçar kızgınlıkların nefretlerin acıtmaların çünkü.

Sevilmedikçe seni sana anlatmaya başlar hayat yeniden. Kendi lisanında. Ve de senin artık öğrendiğin lisanda. Sevdikçe sen, hayat seni anlatır bu sefer sevenlerine.
Anlattıkça hayat,

Gülersin sende. Hayatı seversin çünkü,
Hayatta,

Ağlayacağına.
Her şey bir gün doğumunda, gözlerin henüz kapalıyken seni gülümseten gece görülmüş bir rüya ile başlar.

Rüyalarsa gerçek olurlar hep.
Sadece seninle senle senin gibi görüldükleri sana göründükleri için.

Rüyaları uykuda gözlerimiz kapalıyken görürüz,
Değişimlerse,

Gözlerimiz açıkken yaşanır ve yaşatılır hep. Gerçek değişimlerse eğer.
Gözlerin kapalıyken gördüklerinle,

Açılır gözlerin,
Hayatta zaten. Ki, bir kez tam da,

Kapanmadan da tam da açılamaz gözlerin.
Tam da açılmışken tam da açılınca da gözlerin,

Kaparsın bir gün gözlerini tekrar yeniden, görmesen de yaşayabildiğin için artık hayatı. Görmek gerekmez,
Okumak yeterlidir artık hayatı.

Değişimse okumakla çalışmakla seyretmekle yazmakla çizmekle dinlemekle anlatmakla olmuyor.
Değişim için,

Rüya görmek lazım. Önce. Hayal kurmak lazım. Esas. Bitmez tükenmez.
Yaşamınızı değiştirmeden,

Değişemezsiniz.
Yaşamınızın kuralları izin vermezler sizlerin değişiminize.

Değişimle,
Olgunlaşmak arasında ki farktır bu.

Olgunlaşınca da değiştiğinizi zannetmeyin sakın. Olgunlaşarak değişemezsiniz. Ancak gelişirsiniz. O kadar.
Gelişmeyi ise değişiminiz zannetmeyin hiç.

Değişimi yaşamadan,
Değişemezsiniz.

Değişmeyince siz,
Değişmez ki yaşamınız.

Değişemezseniz de yaşayamazsınız yaşamamış sayılırsınız hem de yaşadığınızı zannederken,
Aynıyı,

Ha bire,
Tekrar ederken siz.

Her şey bir rüya ile başlar.
Sevgiyi,

Görüyorsanız hissediyorsanız  içinde.
İçinizde.

Hiç yorum yok: