9 Kasım 2012 Cuma

KENDİMİ BULACAĞIM...BİR GÜN

Bir ben mi salağım ya, ara ara bulamadım kendimi bir türlü. Kime değsem şu son sıralarda diyor ki bulmuş artık kendini. Tamammış yani. Nereden buluyorlar bunlar kendilerini yaa? Bilen varsa söylesin bende oralara bakınacağım karar verdim. Herkesin bir kendi olmalı artık kabullendim, amma benim kendim yok hala. Kafadan yaşıyorum. Amma kafaya koydum. Kendimden geçmeden kendimi bulup kendime geleceğim mutlaka. Müsaitsem tabii ki. Akşam yemekten sonra.

Genelde akşam yemekten sonra ki sohbetlerde alıyorum insanların kendilerini bulduklarının haberini.
Açken ve de günün aydınlığında haberi vermek iyi gelmiyor demek sağlığa.

Tok karnına,
Hazmı daha mı kolay oluyor nedir kendini bulma haberinin.

Haklılarda.
Bulanı var bulamayanı.

İnsanın canı çeker aç karnına olursa. Tok açın halinden anlamazmış. Amma bulunca kendini insan ister istemez açlara da saygı duyuyor demek. Eskiden aç olunca kendine, empati şey ediyor insan demek.
Hele bir de iki kadeh attın mı,

Bulmak ne kelime, sere serpe seri veriyorsun alem-i cihana kendini. Hem ruhen hem de bedenen hem de.
Çok özeniyorum kendini bulanlara çook.

Mesela,
Kendini bulunca çözüyorlar insanlar her bir şeyi galiba. Öncelikle hayatı. Hayatı çözdün mü de bir kez her şeyi, artık tamamdır her halde diye düşünüyorum.

Ben de çözmek istiyorum hayatı. Olmadı hazır çözülmüşlerden de edinirim aslında gerekirse amma,
Kendin çözeceksin hayatı.Öğreniyorum yavaş yavaş. Yavaşım ya ben ancak bu hızla öğrene biliyorum. İşin püf noktası buradaymış. Hem daha havalı oluyormuşsun o zaman. Karizma önemli.

Hayatı çözünce kendini de bulmuş oluyorsun böylece.
Bir taşla,

İki kuş. Zaten hayat dediğinde kuş gibi gelip geçer zaten. Kendini de bulunca kuş gibi hafiflediğinden,
İki kuş tamamdır işin böylece.

Benim durumumsa tam perişan. Ne kendimi bulabildim ne de hayatı çözdüm bugüne kadar. Bende kuş problemi mi var acaba? Altın kafes bulursam anlaşılır hemen.
Hayatı çözünde her şeyleri anlaması da kolay oluyordur. Ne güzel yahu. Mesela ben de anlayıp bir çözsem,

Hayatı,
Abdullah Gül Beyefendinin Çankırı ilimizi ziyareti sırasında neden ilaçlama makinesi ile hem onun hem de halkın üstüne gül suyu sıkıldığının cevabını bulurum hemen.

Olası haşaratlarımı temizlemek istediler acaba? Yoksa,
Soyadı Gül diye mi?

Böyle bir türlü anlayamadığım pek çok şey var.
Mesela,

Neden bir çok insan yalnız hem bizim kuşakta hem de daha genç kuşaklarda. Kadını erkeği. Ve de bu durumdan neden erkekler şikayetçi değilken kadınlar şikayetçiler sadece? Hatta erkekler daha özgür denirken neden kadınlar her geçen gün daha özgürleşiyorlar acaba? Özgür denilen erkekler neden özgürlüğün düşmanı acaba? Al sana anlayamadığım bir çok şey daha.
Hiç anlamıyorum hayatı. Çözmesi zor demek.

Mesela,
Tayyip Erdoğan 10 Kasım törenlerine yetişemiyormuş. Brunei Sultanı ile çok önemli bir görüşmesi çıkmış. Demek benim bilmediğim anlamadığım çok önemli ilişkilerimiz var Brunei Sultanlığı ile. Ne güzel. Görüşsün mutlaka. Bu sayede her anlamda çağ atlarız belki milletçek. Fevkalade önemli bir sultanlıktır dünya için Brunei.

Ayrıca son sıralarda diyor ki ikide bir, halk idamı geri istiyormuş. Demek ki asmamız gerekenler var. Asamadık şimdiye kadar amma bundan sonra asmamız gerekiyor birilerini. Cellat kadrosu da açılır yeni. Binlerce celladımız olur. Asar durular artık sabah akşam. İstihdam önemli.
Brunei Sultanı idam falan çok zor bir dönem geçiriyor adamcağız ki 10 Kasım törenlerine bile yetişemiyor. Zor be işi.

Kendini buldu demek. Çözmüş. Helal. Hayranlıkla seyretmesi düşüyor biz kendini bir türlü bulamamışlara da.
Ben çözemedim ya hayatı hem kıskanıyorum hem de kalbim kırık her halde ki bozuluyorum böyle çöze çöze yaşayanlara baktıkça.

Zaten kendim de değildim şimdi iyice geçtim kendimden artık. Toparlanmak lazım.
Ki,

Ayrıca,
Mesela yine anlayamadığım bir şey yeni nesil insanların büyük bir kısmının içtikleri suyun kaynağı ile hiç ilgilenmiyor olmaları. Yani o anı keyifle yaşasınlar da o keyfin kaynağı durumlar nasıl oluştu o paralar nasıl kazanıldı nasıl kazanılıyor hiç umurlarında olmamasını ben hiç anlamıyorum mesela.

Devletin de durumu onları hiç ilgilendirmiyor. Dünyanın da. Çözmüşler işi demek onlarda. Dedim ya bir salak ben çözemedim hala.
Mesela,

Yine hiç anlamıyorum, acaba Diyanet İşleri Başkanlığı bu kadar çirkin sesleri ile bu denli çirkin ezan okuyan on binlerce imamı müezzini bulabilmek için nasıl bir özel metot uyguluyor acaba? Ve de bu kadar çirkin seslerle okunan ezanlara bu millet nasıl tahammül edebiliyor acaba? Kendilerini bulmuşlar demek. Bravo yani.
Toplum filozoflarla doldu. Çok gurur duymak lazım. Çalışınca oluyor demek. Ben tembel çalışmadığımdan hala kendinden bi haber yaşayıp duruyorum. Yaşamak denirse buna.

Mesela,
Yine kaldırımların yeni baştan yapılması furya halinde yayıldı şehre. Bu sefer kaldırımlar betondan amma. Parke olanların modası geçti zahir. Hem daha da yüksek yaptılar bu sefer. Yaşlılar ve özürlüler için büyük bir fırsat. Spor yapmaları adına. Hem diz kireçlenmelerine hem de bedensel özrün ile her bir sokak geçişinde yeniden yüzleşmek için. İç ruhsal barış önemli. Kabullenmeye destek veriyor belediye. Müthiş.

Belediye meclisi de filozoflarla dolu demek ki bu özlenen gelişmeyi yaşıyoruz hep beraber.
Çetin Altan’ın belki kırk sene evvel köylerde tenis kortları olmalı diye ortaya attığı iddianın ne kadar geçersiz olduğunu da görüyoruz böylece hep beraber.

Tenisi direk geçmişiz toplum olarak meğersem. Bedensel ve zihinsel ahenkle gelen mükemmeliyeti direk geçince ruhsal gelişimimiz hızlandı. Bak nasıl anlamaya başladım niyetlenince kendimi bulmaya. Aferin bana.
Mesela,

Milyarlarca lira parası olanlar hayatları boyu değil yedi sülaleleri gelse bitiremeyecekleri paralarını bankalarda borsada altında saklarken falan ne düşünüyorlar acaba? Neyi bekliyorlar acaba? Bir türlü çözemediğim bir konuda bu. Çözemem tabii ki. Kendini bulamamış bir insandan beklenemez zaten.
Ki,

Bu arada milyonlarca çocuğu bebesi erişkini insanda açlıktan susuzluktan hastalıklardan ölüyorlar dünyada. Demek ki ölmeleri lazım. Onlar öldükçe gelişeceğiz demek ki. Yüz milyonlarca hatta birkaç milyar insanın ölüm sınırında yaşıyor olması ruhumuzu daha da geliştiriyor demek ki. Ben de henüz tık yok bu anlamda. Gelişemiyorum, gelişemeyince de hırsımdan ağlıyorum. Amma ağlaşmayı bırakıp önce kendimi bulmam lazım, biliyorum artık.
Mesela,

Ellilerine gelmeden veya gelir gelmez emekli olmuş milyonlarca insan var. Yorgun. Yorgunlar ki ne çalışıyorlar ne de bir şey üretiyorlar artık. Ev araba emekli maaşı yaşıyorlar dinlenerek. Eh doksanlara kadar yaşasalar demek ki bir otuz kırk sene dinlenecekler kesin. Ancak zaten. Hem çalış para kazan hem de kendini bul aynı anda insanda aşırı yorgunluk yapar. Kolay mı. Bana kolay geliyor tabii ki. Davulun sesi uzaktan kolay gelirmiş. Ben de çözünce hayatı bana da zor gelecek o gün. Bende emekli olurum artık o gün. Dinlenirim bi güzel. Yaşasın.
Mesela,

Üniversite mevzunu olanlarla sohbet ediyorum arada. Çoğu bizim memlekette kaç şehir var bu dünyada kaç devlet var, Anadolu’da kaç medeniyet yaşamış, bizim güneş sisteminde yer alan gezegenlerin isimleri sayısı gibi konularda tam bilgisizler. Demek ki çok sıradan şeyleri bilmemekte bir erdem. Buldun mu kendini bilmen de gerekmiyor. Hayatın içinde var olanları bileceğine hayatı çözmek esas demek. Eh bozuluyorum haliyle. Bende bilmemek istiyorum çok. Kendimi bir bilsem, bende bilmeyeceğim zaten boşu boşuna bir çok sıradan şeyi bile.
Ki,

Mesela aynı insanlar uzay faaliyetlerinde insanlık ne alemde bundan da habersizler. Mars deyince iki oyun bir marsı biliyor çoğu da, Mars gezegenine neden gitmek istiyor insanlar bilmiyorlar. Evrenle ilgili sayısal bilgileri önemsemiyorlar amma burçlar ezberde.
Ha birde,

Uzayı evreni bilmeyen amma astroloji uzmanı meraklıları var. Uzman astrologlar yani. Hayatımızın yıldızların pozisyonlarına göre değişim gösterdiğine inanıyorlar. Ve de yıldızlara bakıp ne zaman neler olacak bilmek de mümkünmüş. Al sana bir eksik daha bende. Bende yıllardır benim işlerin bir türlü toparlanmamasının faturasını, ekonomik parametrelerle cemaate ampule katılmıyorum gibi nedenlere çıkarıyorum ha bire. Halbuki yıldızların halt yemesiymiş meğersem. Yeni öğreniyorum beni astroloji yakmış meğersem. Oldu mu bak şimdi. Yakıştı mı yıldızlara. Aşk olsun yani. Şart oldu kendimi bulmak, şart. Acilen çözmem lazım hayatı çözenlerin arasına kaynaşıp. Sonra gelsin paralar lingo lingo. Ohh ne ala.
Zor işler bunlar. Fark ediyorum artık. Bunca yılım boşa geçmiş amma zamanı geldi ki bilinçleniyorum bende. Bende farkında olup fark şey edeceğim artık. İnsanlarla aramda ki fark açılmış, şimdilik sadece bunu fark ettim, amma olsun, kaparım. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Demek azim de lazım. Olur. Edinirim.

Bir an evvel kendimi bulmam lazım acilen. Bulup hayatı çözmem lazım.
Yumurta kapıya dayandı.

Kendini bulmuşlara bakınca insan ister istemez özeniyor.
Benim de şahane müthiş bir hayatım olacak kendimi bulunca. Hayatım ilmek ilmek çözülecek. Akacak çağıl çağıl. Paçalarımın resmini çekip feyse koyacağım mutluluklar akarken. Profil resmi daha mı iyi olur acaba?

Mutluluğun resmi. Kendini bulmuş hayatı çözmüşün resmi diye belki paylaşırda insanlar. Meşhur olurum da hem. Hemen araba fuarına giderim bende. Ormandan da ev alırsam, değmeyin keyfime.
Amma çalışmak gerekiyor. Şart. Emeklilik hayal demek bana. Ömrüm boyu tembellik edince ancak şimdi dank etti kafama kaybettiğim yıllarım. Neleri kaçırdığım.

İlk işim insanları anlamak olacak hemen. Hayatı çözünce.
Kendimi bulunca da tabii ki.

İnsanları anlayınca da oturup yazacağım. İnsan neye denir? Neye insan demeliyiz? Diye.
Maksat kaynak olsun,

İnsanlığa.
Ulvi bir görev.

Hazırım artık.
Ruhum,

Kuş olup uçacak artık.
Son kazıkları da yiyeyim önce bi. Sonrada çıkarayım içimden bi, gerisi kolay.

Kazık kadar insan oldum,
Hala,

Kazık yiyorsam çözmek şart oldu hayatı.
Hayırlısı.

Kendimi kandırmadan yaşamayı becereceğim bende. İnsanlara inanmadan da.
Yaşananlar deneyimmiş öyle deniyor. Ehh,

Deneyelim bakalım bizde. Yetmemiş demek denemeler henüz. Hem,
Denesinler de üstümde bakalım.

Bende denenmiş olurum böylece. Denenmek denenmişi insanın iyidir mutlaka.
Prospektüs bile bastırım o gün kendime. Hem,

Kullananlara,
Kolaylık olsun diye.

Garantide veririm,
Alanım da çok olur o zaman. Hem,

Herkesler gibi olurum bende,
Sevenim bile çok olur.

Bende sevinirim,
Ha bire.

Aç kollarını hayat,
Koşuyorum,

Senin,
Sevgine.

Geri geri amma.
Sende istediğin zaman,

Girersin hem,
De,

İstediğin gibi yine,

Götüme.
 

Hiç yorum yok: