GAYRİ TABİİ MUKARENET

Gayri tabii mukarenet. Eşcinselliği böyle tarif ediyor. TSK’nın yeni disiplin tüzüğüne göre en ağır suçlardan biri eşcinsellik yani. Ordudan ihraç direk. Yeni tüzükte cinsel tercihe yasak konuyor. Erkeksen kadın, kadınsan erkek olanla aşk sevgi seks tercih etmek zorundasın diyor yani orduda görevliysen. Diktatörlüğün ucunu görmüştük, bu da başı. O baş artık neremize isterse oramıza giriyor artık. Da,

Gurur duyduğun o padişahlara sefere giderlerken yeniçeriler değil sadece, civelekler taburu da eşlik ediyorlardı. Mehteran takımı değil yani sadece.

Tüysüz oğlanlar yani.

Sadece kahve yapıp kılıç parlatmak için değil herhalde senelerce süren savaşlarda seferlerde.

Aç oku.

Ecdadın oğlancı. Gayri tabii mukarenet yani. Eşcinsel yani. Biseksüel de olabilirler mümkün.

Hatta gurur duyduğun ecdadının padişahları oğlanlara aşk seks kokan methiyeler yazmışlar uzun uzun. Saray arşivi elinin altında. Aç oku.

Evliya Çelebi oku mesela. Bakalım neler anlatıyor.

Fuzuli de. Döktürmüş.

Dellakname-i Dilkuşa’yı oku özellikle mesela. Hamamlar kısmını yani.

Say say bitmez erkeğin erkeğe aşklarının sekslerinin hikayeleri Osmanlı da. Anlatırlar uzun uzun.

Hatta,

Yetmez,

Tanzimat döneminde sorun bile olmuş oğlancılık. Gayri tabii mukarenet. Eşcinsellik. Yabancılara karşı da ayıp olacak kulamparalık şimdi falan diye. Oğlancılık yani. Cevdet Paşa’yı oku mesela. Nasılda dertleniyor ne oldu bizim o güzelim oğlancılığımıza diye.

Erkekler oğlanlar yerine kadınlara meyil etmeye başlamışlarda o tarihlerde. Yeni yeni.

Yine mi yetmez,

Murat Bardakçı oku mesela. Osmanlı’da Seks.

Hatta bakın,

‘Yaz olunca avradlara, kışın oğlanlara meylet ki, vücutça sağlam olasın. Zira oğlan teni sıcaktır, yazın iki sıcak bir araya gelirse vücudu bozar. Avrat teni ise soğuktur, kışın iki soğuk vücudu kurutur’ diyor,

Emir Keykavus ‘Kabusname’de taa 1082’de hem de. Sonra kaynak olmuş ecdatlarına. Benim değil. *Senin ecdatlarına.

Dedikodu okuma amma. Öyle hikaye kitapları değil amma.

Belge oku.

Ecdadından bu ülkenin arşivlerine miras kalan belgeleri oku. Orijinalleri yani.

Eşcinsel biseksüel ecdatlarının kazandığı zaferlerle gurur duyuyorsun amma,

Sonra,

Eşcinselsen biseksüelsen orduda işin ne diyorsun. Olmuyor amma. Eşcinsellerin önünde terse yatıp terse düşüyorsun amma.

Ki,

Ağbin var ya hani sözünden hiç çıkmadığın o ağbin hani, ABD yani,

E onun ordusunda serbest eşcinsellik.

Nato ülkelerinin ordularında da serbest.

Eşcinsel erlerle subaylarla paşalarla omuz omuza çalışıyor senin ordunda ki heteroseksüel olduğunu varsaydığın erin subayın paşan amma.

Eşcinsel subay senin heteroseksüel subayınla omuz omuza harekat yönetiyorlar mesela tatbikatlarda.

Hani olmaz olmaz da,

Ya el atarsa ya göz süzerse yanından geçerken?

Olur mu olur.

Aşk bu. Mevsimi yeri zamanını mı olur. Sivili askeri mi olur aşkın gönlün bedenin. Ruhun.

Ki yapılan araştırmalar bu ülkede eşcinsel oranının yüzde on civarlarında olduğunu gösteriyor. Hayda. Ne olacak şimdi?

Kadını erkeği nüfusun yüzde onu. Erkeklerin oranı daha fazlaymış hem de eşcinsellerin içinde. Öyle diyor araştırmalar. Seks özgürlükleri kadınlardan fazla olduğu içindir muhtemelen. Benim görüşümse, eşittir kadını erkeği eşcinsellerin.

Ha bu yüzde on da, ben eşcinselim diyenler. Bir de demeyenler diyemeyenler var. Gizlisinden saklısından olanlar. Ki, demeyen diyemeyen kadınların oranı daha da yüksekmiş erkeklere nazaran. Diyor araştırmalar. Aç oku.

Hadi bu oran orduda düşsün düşsün yüzde beşe düşsün, hadi de ki yüzde bire ikiye.

Orduda görevli sayısı 700.000 kişi. Yüzde ikisi eşcinsel olsa eder mi sana 14.000 kişi.

Eder.

At o zaman. Nasıl tespit edeceksen. Atatürkçülere buldun bir yol. Buna nasıl bir yol bulacaksın? Islak kuru imza falan idare ettin de Atatürkçüleri, bunun ıslağını kurusunu nasıl halledeceksin, çok merak ediyorum bak şimdi.

Camiler kışlamız, müminlerimiz asker demiştin,

Kışlalarımız cami, askerlerimiz mümin olacaklar şimdi. Hedef belli.

Nereden nereye geldik demeyin,

Köy enstitüleri kapanmasaydı 60 sene evvel bugün eşcinsellik öcü olarak görülmezdi bu toplumda.

Eşcinsellik ayıplanmazdı.

Aydınlık olurduk çok daha. En azından bu denli karanlıklara düşmezdi bu ülke.

İnsanı kadın erkek diye cinsiyetine bakıp bölmezdik ikiye toplumu.

Heteroseksüel biseksüel homoseksüel transseksüel diye de ayrıştırmazdık insanları.

Ahlaklı bir toplum olurduk. Ahlaklı insanlar olurduk. Ahlakı cinsellikte aramayan.

Böyle ahlaksızca kanunlar tüzükler de yazmazdık çıkarmazdık.

İnsanlar hayvanlar doğa için. Yaşam için.

Gönüllerin ruhların bedenlerin tercihlerine kimliklere saygı duyardık.

Yaşama yaşam hakkına saygı duyardık esas. İnsanı hayvanı doğası. Hepsine.

Aklımızla. Gelişmiş aydınlık aklımızla.

Amma eşcinsellere saygı duyana kadar, eşcinsellere gelen kadar,

Kadının heteroseksüeline bile saygı sıfır esas. Erkek olarak. Heteroseksüel olduğunu iddia edeninden.

Kadının heteroseksüeline bile,

Sevgi sıfır esas. Erkek olarak. Heteroseksüel olduğunu iddia edeninden.

Güven sıfır esas. Erkek olarak. Heteroseksüel olduğunu iddia edeninden.

Nefse güven sıfır. Erkek olarak. Heteroseksüel olduğunu iddia edeninden.

Bizim ülkede.

Müslümanlıkta da.

Kadına sevgi saygı, kadına ve de erkek olarak kendi nefsine güven olsa, zaten kapamazsın kadının orasını burasını saçını başını din diye de.

Ne kendine güveniyorsun ne de kadına. Erkek olarak.

İnsanlığına güvenmiyorsun sen. Demektir önce. Yani.

İnsanlığa güvenmiyorsun sen önce. Demektir. Yani.

Cücük kadar gelişmemiş aklınla bakkal hesabı ülke yönetiyorsun alem ilerlerken koşar adım giderken gelişirken uçup giderken uzayda fink atarken, atomu parçalarken,

Sen geriliyorsun her an her bir gün. An be an. Bizi de.

Aklın cinsel organında var olduğu müddetçe ve de aklın yüzyıllardır çoktan yerleştiği için yer ettiği için cinsel organında,

Akıllıyla becerisiyle zekasıyla mesleğini icra etmek isteyen insanları küçümsüyor ayıplıyor kötülüyor ve yasaklıyorsun,

Cinsel organın boyutunda,

Düşünebildiğin için. Ahlaksızca.

O cinsel organın kadar aklınla da ecdadını övüyorsun bu arada.

Ecdadımızı bize öyle anlatmadılar da diyorsun sonra.

Anlatmazlar.

Orası imam hatip. İmam hatipten, imamla hatip çıkar. O kadar. Maksadı o çünkü. İmamlık yapsınlar. Düzgün hatip olsunlar diye.

Dinlerin binlerce yıldır hep aynıyı hep eskileri tekrar ettiklerini ve de bu tekrarların bugünün dünyasından uzak bugünün şartlarına uymazlığını da anlatmazlar o okullarda tabii ki.

Din sınırlarının izin verdiği kadarını anlatırlar sadece. Gerisi insanların kişisel gelişimlerine kişisel meraklarına,

Kişisel akıllarına,

Kişisel aydınlıklarına,

Kişilerin aydınlığına kalır. Aydınsan aydın bir insan olmak istiyorsan eğer.

Bizim ülkede de ne kadar aydınlık olduğumuz, aydınlığımızda artık çok belli. Kapalı saça başa bakma. Onlar şekil. Yeni yeni çıkan kanunlara bak esas sen, yani yürütmeye yasamaya yargıya bak yeter zaten aydınlıklara mı yürüyoruz yoksa karanlıklara mı çok belli.

Müslümanlığın protesti çıkmazsa bir gün,

İslam dini felsefesinin bugünün yaşam ve insanlık ve de medeniyet koşularına uygun yeniden kabul gören şekli,

Her bir gün her bir an,

An be an gerilemeye de devam ederiz böylece. Ediyoruz. Edeceğiz de.

Askerlik işi heteroseksüel tercihleri olanların işi diyoruz bugün. Yarın öbür gün heteroseksüel olmayanlar meclise giremeyecek de deriz belki. Hatta devlet memuru da olamaz deriz. Ki, ordudan maaş alanlarda devletin memurudurlar aslında.

Hatta orduda eğitim sırasında namaz molası da veririz belki bir gün. Olur mu olur.

Muhteşem Yüzyılı gündeme taşıyıp,

Bak kuş uçuyor orada deyip,

Arada sahillere yeni imar kanunu çıkarıp kafana göre maksadı çok belli,

Arada insanları cinsel tercihlerine göre ayrıştırdığını da görmüyoruz sanma amma.

Şimdilik sağ gösterip sol vuruyorsun. Ha bire. Görüyoruz artık iyice belledik.

Belledik amma ne fayda.

Bu millet böyle devam ederse bellemeye,

Yakında sağ gösterip sağ sol gösterip sol da vuracaksın zaten. İyice bellersin bizi de o gün artık. Yakındır.

Millet nasıl bellerse bellenirse bellensin, ben bellemeyeceğim belletmeyeceğim kendimi. Son anıma kadar.

Benim şansım çok oldu hayatta ustalardan yana. Ustalarım sıkı ustalardı insanlıktan medeniyetten akıldan beceriden yana.

Geleceği görmekten geleceğe bakmanın ustalığından yana.

En büyük ustamsa Atatürk’tü.

Her şeyi bilen adamdı.

Bildiği için gördüğü için ölmeden tam da giderayak oturup uğraşmış kurgulamış organize etmişti Köy Enstitülerini. Ne kadar belli anladığı gördüğü durumu taa o günlerden bugünlere baktığında.

Da,

Ömrü vefa etmemiş.

Ki,

Yedi cihan bir araya gelse kimse inandıramaz beni ayrıca da sirozdan öldüğüne.

Büyük usta öldükten hemen sonra bu ülkede olanlara yaşananlara, bu ülke üstünde hem orta hem de uzun vadede olanlara oynanan oynanmaya devam edilen oyunlara baktıkça okudukça,

Katiyen ikna edemiyorum kendimi ölümünün nedenine.

De,

Kime ne fayda bugün.

Bugün insan haklarının savunucusu, ordusunda eşcinselliği serbest bırakmış ülkelerle karşılaştırdığında bu ülkelerden çok daha uzun yıllar evvel insan haklarını kadın erkek eşitliğini desteklemiş savunmuş, kadına seçme seçilme hakkını vermiş,

Aydın bir devlet adamının,

Kurduğu ülkenin vatandaşı olmanın gururunu yaşamaya fırsat vermiyor bana bugünün karanlıkları. Karaları.

Bırakın eşcinselliğini, oğlancılığını dahi saklamayan üstünü örtmeyen ayıp saymayan hatta statü gören bir ecdadın,

Soyundan geldiğini iddia edenler ecdatlarını övüp, eşcinselliğin varlığını ise inkar ediyorlar bugün amma. Cahillik çok tehlikeli çok fena.

Amma,

Ecdatla soyları bir noktada benzeşiyorlar birleşiyorlar.

İkisi de kadını yok sayıyorlar.

Biri utanıyor biri utanmıyor cinsel tercihlerinden. Tek fark orada.

Kadını sevmeyen, yani insanlığı sevmeyen,

Kadını saymayan, yani insanlığı saymayan,

Kadını cinsellik olarak gören, yani insanlığı,

İnsanları cinsel tercihlerine göre yasaklarla sınırlayan, yani insanların sadece kendilerini ilgilendiren kişisel özgürlüklerini haklarını her geçen gün daha da kısıtlayan,

Kadın erkek diye insanları cinsiyetlerine göre ayıran bölen yaşatan giydiren görevler veren erkeklerin yönettiği bir devletin,

Vatandaşı bir insan olarak bugün için bu devletin bir parçası olmanın utancını yaşıyorum,

Kendi kendime o kadar.

Hayallerim de milyonlarca insan sokaklara dökülüyor her gün,

İnsanların hayvanların özgürlükleri hakları,

Doğa,

Gasp edildikçe.

Hayallerimde amma.

Gerçek hayattaysa hayat devam ediyor sanki bunların hiçbiri olmuyormuşçasına bu ülkede.

Şaşkınım.

Çok hem de.

En çok ha bire yeniden şaşırmama şaşırıyorum. En çok.

Her bir olan bitenden sonra,

Artık şaşırmam bir daha diyorum. Sonra yine şaşırıyorum. Buna çok şaşırıyorum bak.

Şöyle,

Oğlunuz kızınız kardeşiniz arkadaşınız dostunuz eşcinselse veya siz,

Orduda görev alamayacaklar alamayacaksınız bu ülkede.

Atatürk ilkelerine bağlı olanların artık alamadığı gibi.

Yassak.

Özgürlükler gidiyor elden tek tek.

Önce zihinlere düşüncelere zincir vuruldu şimdi sıra geldi insanların duygularına cinselliklerine.

İyi mi?

Bir de böyle demiş olayım oldum,

Bakalım ne olacak.

Muhteşem Yüzyıl ha?

Muhteşem Yüzyıl şimdi başladı.

Esas.

Dizi bu da.

Her hafta bir başka heyecan.

Haydi doğru ekran başına.

Dizim dizim,

Dizilelim.

Yine.

*Senin. Neden benim ecdadım değiller? Ben Türküm gibi sanki. Kim Türk ki? Yarın.