16 Aralık 2012 Pazar

MAÇA MAÇA

7,32 metreye 2,44 metre dikdörtgenin içinden, çevresi 62 - 64 santimetre, ağırlığı 410 – 440 gram, içinde ki hava basıncı deniz seviyesinde ortalama 0,6 – 0,9  atmosfer yani 600 – 900 gram / santimetre kare olan deri veya benzeri malzemeden mamul küre geçince, milyonlarca kişi havalara zıplayıp sevinçten çıldırıyorlar. Olacak şey değil. Akla mugayir. Amma oluyor.

Çünkü çok olsun isteniyor. Çok amma.
Ha bire çalışıyorlar. Ha bire yeni teknikler geliştiriliyor. Doktorlar psikologlar fizyoterapistler tıp alemi ilaç sektörü neredeyse her nevi sektör müthiş bir çaba içinde.

Küre o metreler arasından geçsin diye.
Hele bazı insanlar için hayat duruyor. Sadece o 90 dakika değil. Evveli sonrası da.

Basının en önemli enstrümanı.
Büyük bir sektör artık. Yan endüstriler ile küresel futbol sektörünün hacmi 2 yüz milyarlar dolar civarında. Tahminen dünyada 1 milyara yakın insan futbol endüstrisinden ekmek kazanıyor. Yuh.

Sıkı mı kazanamayacaksın. Döverler adamı. Dövüyorlar zaten.
İcada bak sen.

Tüm dünyada her şey amma her şey durabilir bir gün, amma futbol duramaz.
Buruştur iki üç kağıdı iç içe,

Her evin koridoru futbol sahasıdır. Her kapı kale. Evde kim varsa hepside futbolcu.
İster kıyamet kopsun yerin altında yaşa, ister uzaya çık yaşa uzay gemisinde,

Her yerde oynarsın futbolu.
Kuralları da kolay. Beş on dakika seyret bitti. Ezberde.

Kadınların bir kısmı için ofsayt pozisyonu hariç.
Geri geri park etmekle ofsayt dişi genlerine aykırı.

Dediğimde,
Başıma yıkıyorlar dünyayı kadınları bir kısmı. Amma darılmaca yok, amma öyle.

Rekabetse müthiş.
Adam canını veriyor futbol için. Kalpten gidiyor maçta. Olmadı katil oluyor. Olmadı cinayete kurban gidiyor.

Arkadaşlıklar bozuluyor.
Evlilikler bile bitiyor futbol hastaları nedeniyle.

Seksten kesileni de vardır kesin.
Dünyada bir doğal afetle on binlerce yüz binlerce kişi ölüyor haberi tartışması osu busu toplasan yarım bilemedin bir saat televizyonlarda.

Ölüm bu be. Binlerle on binlerle insanın ölümü.
Savaşlar oluyor binler on binler ölüyor. Ne yarım saati beş dakika bilemedin on dakika haberlerde. Tek tük birkaç tartışma programı bir saat sürerse öp başına koy.

Sonra,
Adamın biri bir başka adama çelmeyi taktı mı yoksa ayakkabısı ucu diğerinin topuğuna mı değdi diye,

Onlarla kanalda yüzlerle insan saatlerce bu konuyu tartışıyorlar. Konuşuyorlar. Milyonlarda kitlenmiş ekran başına pür dikkat dinliyorlar. Ki,
Olan da olmuş çoktan hani. Konuşsan ne fayda dinlesen ne.

Çünkü kolay. Hem taraftar olması hem de öğrenmesi.
Eğitim standarttı aranmıyor bir kere. Kültürel özelliklerde geçersiz. Yaş cinsiyet cinsel tercih farklılıklarının hiç önemi yok.

Evli bekar fark etmiyor. Anne baba olmakta keza.
Zeki ve akıllı olman, beceriksiz veya beceri sahibi olmanın da ilgisi yok futbola olan düşkünlüğünde. İster zengin ol ister fakir, ister bilim insanı ol ister düz işçi,

Her türlü siyasi yapının iç içe harmanlandığı,
Her türlü farklı hayat anlayışının tek bir noktada birleştiği,

Herkesin aynı ölçüde konuşabildiği aynı lisanın paylaşabilindiği tek icat.
Müthiş.

Derken geliyor Galatasaray Fenerbahçe maçının günü saati.
Kitle evlerin restoranların kahvelerin birahanelerin kapılarını dışarıdan, memleket bana kalır bu akşam.

Ülkenin yarısı televizyon başında. Belki daha da fazlası.
Reytingler tavan yapıyor.

Para dağıtsan çuvalla, bu kadar çok sayıda milyonlarca insanı aynı anda küfür ettirtemezsin mesela.
Aynı anda zıplatamazsın havalara oturdukları yerden.

Aynı anda sarılmazlar birbirlerine. Genelde de erkek erkeğe. Sokakta tek bir erkeğe değmek istemeyenler bile yanında ki erkeğe sarılıyor hem de zevkle.
Derbide galip takım taraftarlarının sevişme arzuları ne denli kırbaçlanıyor acaba maçtan sonra?

Mağlup olan takımın taraftarlarıysa hangi oranda seksten uzaklaşıyorlar acaba?
Veya sevgi duygularının kabarmasıyla, sevginin adını bile anmama oranları nedir acaba iki taraftar topluluğu arasında?

Özgüvenlerin yükselmesiyle özgüvenlerin çökmesinin oranları da nedir acaba?
Fenerli diye kırmızı giymeyenler var mesela. Hele sarı kırmızı katiyen.

Cim Bomlu bir kimseye de sarı lacivert giydiremezsin.
Halbuki belki de çok yakışacak. Ne hoş kadınlar beğenecekler onları hayalini bile kuramayacakları hayatları boyu.

Belki çok mutlu bir hayat başlayacak onlar için. Amma katiyen. Hiçbir Cim Bomlu sarı lacivert giyinmez. Fenerlide sarı kırmızı.
Metabolizmasını bozarsın hepsinin.

Günlerdir ülkenin neredeyse tamamı bu maçla ilgileniyor. Bu maçı konuşuyor. Bu maçla ilgili tahminlerde bulunuyor.
Ülke bu maça kitlendi.

Bu arada ne oluyor mesela bu maçın haricinde ülkede,
Şu oluyor mesela.

Yaşı yetmişlere yakın. Uzun beyaz sakallı, başında bir namaz beresi, yeşil pardesümsü bir giysinin altından geniş paçaları havada askıda kalmış bol şalvarımsı bir pantolon, ayağında mes,
Bir adam,

Koymuş kucağına bir büyük naylon alışveriş poşeti,
Taksim Hacıosman metro hattının vagonlarını sanki yolcuymuş gibi tek rek ziyaret edip,

Bulduğu yere oturup,
Elinde ki büyük poşetten çıkardığı bir kağıdı veriyor sağına soluna.

Kağıt ön yüz;
NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR ve NAMAZDA 10 HASLET VARDIR.

Yüzü Güzelleştirir,
Kalbi Nurlandırır,

Kabirde Arkadaşlık Eder,
Rahmetin İnmesine Neden Olur,

Göklerin Anahtarıdır,
Mizanı Ağırlaştırır,

Allah’ı Razı Eder,
Cennetin Ücretidir,

Ateşe Karşı Engeldir,
Namaz Kılan Kişi Dini Ayakta Tutmuş , Kılmayan ise Yıkmıştır.

Kağıt arka yüz;
Kur-an’dan hadisler.

Tek tek. Sabırla. İnsanlara dağıtıyor.
Yanımın yanına oturdu. Yanımda ki genç erkeğe de verdi. Aralarında konuşmaya başladılar amma o dağıtmaya devam ediyor bir yandan. Usulce.

Tam karşımızda bir kadın oturuyor. Mont. Etek. Bacak bacak üstüne atmış, elinde ki gazeteyi okuyor. Üstte ki bacağının dizden yukarı beş on santimi açık.
Gözü kadının bacağında.

Konuşuyor kağıt dağıtıyor amma gözler iki de bir kadının bacağına takılıyor.
Kadının elinde ki gazete,

SOL 
Günlük Gazete.
Halka yalan söylemek suçtur.

Ana sayfa koskocaman puntolarla başlık atmış gazete,
Ergenekon Terörü Silivri’de.

Başlık altı,
İçeride de Dışarıda da Hukuksuzluk.

Akşama maç var.
Esas maçsa bir ülkeyi iki takıma bölüp insanlarını da oyuncular yapan devletler arasında oynanıyor. Yıllardır hem de. Doksan dakika da değil süresi. Onlarla yıldır.

Fener mi Cim Bom mu kazanır bilemem,
Amma diğer maçta,

Birileri kazanmak için bir başka birilerinden çok daha fazla çaba gösteriyorlar o kesin. Hem de ne kadar ahlaksızlık varsa ne kadar şike yolu varsa hepsini de deniyorlar maçı kazanmak için. Her şey mübah onlar için.

Amma kazanamayacaklar maçı yinede. Yırtsalar kazanamayacaklar.
Çünkü,

İt is tuu leyt anacım.
Çünkü insanlar hangi siyasi gücün hangi dinin baskısı altında hangi siyasi görüşün hangi inancın savunucusu olurlarsa olsunlar,

Artık sadece keyif peşinde.
Hangi dinin mensubu hangi tanrıya inanırlarsa inansınlar, tanrıya inanmayanlar dahil,

Hayatın keyfini çıkarmak istiyor insanlar sadece. Hani vursunlar patlasın çalsınlar oynasın gibi.
Sıkıldı insanlar hiç bitmeyen dertlerden ha bire yeniden peydahlanan krizlerden.

Bizim ülkede son on yılda kişi başı alkol tüketimi yüzden on artmış. Her şeye rağmen. Hem de.
Müslüman ülkelerin toplamındaysa son on yılda yüzde yetmiş artmış alkol tüketimi.

İran bile bizim ülkeye yaklaşmış tüketimde. En çok alkol tüketen üçüncü Müslüman ülke artık İran. Hem de üretimi içmesi de yasakken hem de.
Bunların hepside efkardan içmiyor ya. Keyif işidir içki işi.

Esas maç,
Futbol sahalarının dışında oynanıyor. Dünyanın her yerinde. Bizim ülkede de.

Kim kazanır?
İyi olan kazansın. İyi olan da kazanacak zaten. İyi olmak için önce güzel bir kafan olması lazım amma. İçi güzel olanından. Güzel kafalar kazanacaklar yani.

Yani,
Kafası güzel olanlar kazanacaklar.

Veriler bu yönde.
Bu akşam mı?

Dostluk mu kazansın?
Ne dostluğu be.

6-0 dan sonra dostluk mu kalmış.
Çook bee…

6 (altı) bu bee…
Hadi atan Fener, alışık 6 da atar 10 da amma,

Cim Bom un işi zor sabır ister, 6 bu bee…Ye ye bitmez be…
Tayyip de 3 çocuk yapın hatta daha da fazlasını demiş bugün yine. Atan atana. Hadi Tayyip ha bire atar alışıkta,

Patron bize sabır versin, dinle dinle bitmiyor bee..
Maçtan sonra,

Ya Fener ya da Cim Bom cephesinde nüfus patlaması yaşanır artık.
Tayyip e kalsa her hafta sonuna bir derbi maçı koydurtur. Ona fark etmiyor doğacak çocukların hangi takımı tuttuğu. Onun maçı başka sahada.

Hedefi büyüttü,
1071 nesliymiş. 2023 cepte ya zaten,

2071 i çıkardı şimdi de sahneye.
Haydi bakalım bele kuvvet bu akşam.

Hem sahada,
Hem de,

Yatakta.
Atan kazansın,

İki tek atalım,
Kafalar güzel olsun ki,
Vatandaşında 90 dakika bile olsa yüzü gülsün.

Silivri’de seyrettiriyorlar mı maçları?

Hiç yorum yok: