Kıyamet
kopmadı deniyor. Kıyamet mi dedin? Mesela, dünyada 3 milyonun üstünde çocuk
fahişe var. Al sana kıyamet. Her yıl 2 milyonun üstünde çocuk kaçırılıp
satılıyor. Bir kıyamet daha. Esas kıyamet 3 milyon çocuk fahişe ile kim bilir
kaç yüz milyon yetişkin seks ilişkisine giriyor her türlü her an. Hala mı
bekliyorsun bir başka kıyamet daha olsun diye? Daha da mı olsun kıyamet? Peki. 100 milyonun
üstünde çocuk sokaklarda yaşıyor dünyada.
Kıyamet kopmaz ya bi yuh ile...
İyi mi?
Kıyamet doğanın
kükremesi diye algılanıyor bir tek. Doğayla gelecek zannediliyor kıyamet.
Evrenden. Patrondan. Manyetik alanların kaymasından. Artık hangisine
inanıyorsan.
Doğa kükrese
ne olur kükremese ne.
İnsanoğlu
kükremiş çoktan. İnsanoğlu kıyameti çoktan koparmış zaten.
Geçtim
dünyayı, kaç çocuk tacize tecavüze uğruyor sadece bu memlekette mesela her gün?
Bilinenler haricinde korkudan utançtan söylenemeyenlerin sayısı ne kadar acaba?
Hem de,
Yüzde ellisi
muhafazakar ve de dinine uygun din kurallarına sıkı sıkıya bağlı yaşadığını
dindar olduğunu iddia eden bir ülkede. Ki esas kapalı kutu orası. Orada neler
oluyor meçhul çünkü kadına baskı taciz esas o kesimde alabildiğine.
Tek bir
çocuğun fahişe olarak satılması bile,
Tek bir
insanın bile bir çocukla seks yapması yetmez mi en büyük kıyamet için?
Çocuk bu be.
Kıyamet
zaten kopmuş kıyameti zaten yaşayan bir dünyada,
Bizlerse
Nuh’un gemisinde kıyameti her saniye yaşayanların tam da yanı başlarında,
Amman
boğazını üşütmesin amman doğru düzgün beslensin amman doğru dürüst okusun diye
uğraşırken çocuklarla evlerde,
Diğer
tarafta,
100 milyon
çocuk yaşıyor sokaklarda.
Ve de dünya
ne kadar parası varsa silah yatırıyor diğer tarafta.
Sokakta
yaşayan çocuklara ev aş için harcayacağı yerde.
Kıyamet
zaten kopmuş. Mayaları geçin siz bir hele.
Şirinceymiş.
Aptal saptal
fantezilerle şirinlik yapıp Şirince’ye gömeceğinize paralarınızı,
Bir çocuğun
elinden tutun mesela.
Onu ısıtın.
Onu doyurun.
En önemlisi
ona sarılın.
Ki,
Bir çocuk
için zaten kopmuş kıyamet son bulsun hayallerini bile kuramayacağı bir şekilde.
100 milyon
çocuk.
İllaki
biriyle karşılaşırsınız yaşadığınız çalıştığınız semtlerin birinde.
Şov taym
beybies hayat bazen Nuh’un gemisinde. De,
Esas
beybiler sokaklarda.
İnsan
kılığında heriflerin altlarında yataklarda.
Pornolarda.
Alınıyorlar
satılıyorlar milyonlarcası elden ele. Çocuklar yani.
Tek bir
nedeni var,
Dünyanın bir
yerlerinde çok amma çok aç anneleri babaları iki lokma daha yemek yiyebilsinler
diye bile bile satılıyorlar bile bile teslim ediliyorlar üç kuruş için çocuk
tüccarlarına, seks tüccarlarına, seks yapıyorlar bu çocuklar her yerde. Bizim
çocuklar gibi çocuklar yani.
Karınlar doysun
bir de başlarını sokacak bir barınakları olsun diye.
Ve de insan
kılığında heriflerde en sapıkça duygularını arzularını tatmin ediyorlar bir
lokma kızların hatta oğlanların üstlerinde.
Kıyametmiş.
Koparmış
zaten kıyameti insanoğlu hem de kendi elleriyle. Ne kıyameti bekliyor ki
insanlar bir de üstüne?
Keşke
doğanın kıyameti gerçek olsa da temizlese bu gezegeni şöyle bir güzel. Sil
baştan olsak yeniden.
Bizler hep
beraber Nuh’un gemisinde yaşıyoruz hayatımızın içinde. Gerek yok bu bilgileri
bilmeye.
O gemiye
binememişlerse,
O gemiye
alınmamışlarsa,
Açlıktan
ölüyorlar bir yerlerde. Sapıklıklara kurban ediliyorlar. Sapıklıklara alet
oluyorlar.
Bir kez
düşünün.
Empati.
Kadın olarak
mesela.
İlk
seksinizi.
Kim bilir
kaç yaşınızda kimle.
Amma
erişkinken. Olmadı genç kız irisi. Amma sevdiğiniz amma sevemediğiniz bir
erkekle. Amma tecavüzle değil ilk seksiniz.
Bir de mesela,
O gün sekiz
on yaşında on iki yaşında bile değildiniz ayrıca.
Hani
memelerinizin daha olmadığı yaşlarda değildiniz yani.
Hatta adet
bile görmeden evvel ki yaşlarda yani.
Bir herif
üstünüzde. İçinizde. Ve de siz de altında o herifin.
Bir an
düşünün mesela.
Nasıl?
Veya,
Sizler sıcak
evlerinizde. Karnınız tıka basa dolu. Hatta az yemişsiniz diyet var ya. Var da
az yemişsiniz amma. Yokluktan değil.
Sıcak
rahat kanepenizde.
Gece.
Soğuk
dışarıda. Rüzgar fena üfürüyor. Kar var yağmur var. Soğuk insanın içine
işliyor. Hatta pencerenin kenarından esiyor da üstünüze şikayetçisiniz yani, yaptıramadınız
yine bir türlü kış geldi yine hani.
Ya sokakta
ne oluyor o sırada?
Milyonlarca
çocuk kediler köpekler gibi birbirlerine sokulmuşlar aç açıkta titriyorlar.
Hani yazı kışı hep korumaya çalıştığımız kediler köpekler gibi yani.
Şanslısı
belki bir binanın dışında da olsa kaptığı bir kuytu köşede. Çok şanslıysa bir
kartonun üstünde. Ha, ayakkabı çorap palto mı? Şaka yapıyorsunuz her halde.
Nasıl?
İyi değil
mi?
Kıyamet mi?
Mayalara
gerek yok kıyamet kopsun diye. Hatta tarihlere hiç gerek yok.
O kıyamet kopmuş
zaten kendi içimizde.
İçim dışım
kıyamet mesela benim. Her gün de kopuyor bir daha öğrendikçe gördükçe
hissettikça. Yaşadıkça yani.
Ya sizin ki?
Bekliyor
musunuz şimdi yeniden bir başka tarihi mesela kıyamete çeyrek kaldı yine diye?
Mayaların
tarihi ha?
Mayalar
takvimi ha?
21 Aralık
ha?
İnsanlığınla
bak sen bir insanlığın tarihine,
Takvimine
hele önce bir.
En büyük
doğa felaketiyle gelen en büyük kıyametler bile çok şefkatli kalır,
3 milyon
çocuğun fahişe olarak çalıştırıldığı, koca koca insan kılığında yüz milyonlarca
herifin bu çocuklarla her türlü seksi yaptığı,
Her yıl 2
milyondan fazla çocuğun kaçırılıp mal gibi satıldığı,
100 milyon
çocuğun sokaklarda yaşadığı,
İnsanlık
aleminde.
Esas,
Kıyamet,
Nuh’un
gemisinde yaşamayanların yaşamında kopuyor her an her saniye.
Bizlerse,
Kıyamet kopsun
diye bekliyoruz,
Kıyametin içinde.
Yuh olsun mu bizlere?
Ehh olsun bari.Kıyamet kopmaz ya bi yuh ile...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder