6 Ocak 2013 Pazar

MASKARALARIN DÜNYASI

Karar metni aynen şöyle. Kelimesi kelimesine.

KARAR METNİ
Koalisyonu oluşturan DSP, MHP ve ANAP’ın genel başkanları bugün Başbakanlık’ta yaptıkları toplantıda, AİHM’nin teröristbaşı Abdullah Öcalan hakkındaki kesinleşmiş idam cezasının infazının bir süre ertelenmesine ilişkin ihtiyatı tedbir kararını ayrıntıları ile değerlendirmişlerdir.

Bilindiği gibi Türkiye’nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM’nin Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Anayasımız’dan ve uluslar arası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM’ye gönderilecektir.
Genel başkanlar, hukuka saygı içinde aldıkları bu kararın, terör örgütü ve yandaşı çevrelerce milleti ve devleti ile Türkiye’nin yüksek menfaatleri aleyhine kullanılmak istendiğinin değerlendirilmesi halinde, erteleme süreci kesilerek infaz sürecine derhal geçilmesi hususunda görüş birliği varmışlardır. 12 Ocak 2000

Bülent Ecevit
                                                           İmza

Devlet Bahçeli                                                                               Mesut Yılmaz
İmza                                                                                              İmza

Demek ki Türkiye’nin yüksek menfaatleri aleyhine kullanılmamış hiç.
Aponun nerede saklandığını Amerikan İngiliz ve İsrail’in istihbarat servislerinden öğrendi Türkiye. Adres Nairobi. Yunanistan Büyükelçiliğinin ikametgahında misafir o sırada. Amerika Yunanistan’a baskı yapıyor. Kenya zaten Amerika’yla her zaman işbirlikçi. Yunanistan pes ediyor.

Kenya polisi özel izinle Yunanistan Büyükelçiliğine giriyor,
Apoyu tek başına alıyor,

Nairobi Jomo Kenyatta Havaalanında günlerdir bekleyen içinde bizim özel timin beklediği Cavit Çağlar’dan kiralanmış jete teslim ediyor.
Tarih 15 Şubat 1999. Paketin ülkeye teslim edilmesi de 16 Şubat 1999.

Tüm operasyon Amerikan İngiliz İsrail istihbaratçılarının gözetiminde tabii ki.
Ve Apo getiriliyor bizim ülkeye. Bizim özel tim Kenya’da uçaktan bile inmiyor. Onlar postacı görevi görüyorlar. Bütün işi üç ülkenin istihbarat servisi elemanlarıyla Kenya polisi bitiriyor.

Neden?
Neden Büyükelçilikle Jomo Kenyatta Havaalanı arasında yolda biri çıkıp da kafasına bir tane sıkmıyor mesela Aponun? Sıkıp da Dünyanın bu bölgesinde 30.000 kişinin ölmesinde neden olmuş bir insanı ortadan kaldırmıyor. Türkiye’de ortadan kaldırmak istemiyor, o ölen 30.000 kişinin tamamı Türk vatandaşı olmasına rağmen hem de.

Nairobi’de Yunanistan Büyükelçiliği ile Havaalanı arasında ki yolu ezbere bilirim,
Adamın bırak kafasına sıkmayı, adamı elli parçaya ayırsan o yolda hem de o zamanın Kenya şartlarında tarih olur giderdi Apo. Kemiklerini bile bulamazsın bir daha o azgın ormanın kıyısına bile atsan.

Neden Apoyu ısrarla yaşattılar?
Neden idam edilmeme, yaşatılma garantisi verildi,

Amerikalılara? Mı. AB’ye mi? İsrail’e mi? Hepsine birden mi?
Ve de neden mahkemeden bu kadar hızlı çıkan (31 Mayıs 1999 dava başladı 29 Haziran 1999 idam kararıyla bitti) ve de aynı hızla Yargıtay’dan da (25 Kasım 1999) geçen idam kararı Mecliste bekletildi,

Önce,
12 Ocak 1999’da Bülent Ecevit Mesut Yılmaz ve de Devlet Bahçeli’nin ıslak imza bu karar metnini imzalamalarına kadar,

Sonra da,
2002 de AKP’nin ilk iktidarı döneminde idam cezasının kanunen kaldırılmasına kadar.

O zamanların aslında iki farklı iktidar döneminde dört majör partisinin elbirliği ile hizmet ve de organize ettikleri bir operasyondur Apo’nun ısrarla yaşatılması.
MHP dahildir bu operasyona. Hayır yoktur diyenlere,

İdamın kaldırılması ile ilgili o dönemin Meclis Adalet Komisyonu çalışmalarının tutanaklarını ve de oylamaları okumalarını tavsiye ederim öğrenmek istiyorlarsa MHP’nin çaktırmadan nasılda destek verdiğini bu operasyona. Aksini iddia etseler dahi.
Neden Apoyu idam etmedi bu ülkenin 4 (dört) farklı görüşüne sahip 4 (dört) partisi,

Hem de iktidardayken ve de ellerinde yeterli meclis oyları varken?
Bundan 2-3 yıl evveldi galiba,

Apo meclise girecek diyordum. Hala diyorum. Apo özgür kalacak. En fazla beş bilemedin on yıl içinde. Hem de Meclise girişte ayakta alkışlanacak.
Apoyu özgür kılacak ‘ulusal barış’ affı tüm partilerin oy birliği ile onay görecek günü gelince Mecliste ve de,

Balyoz ve Ergenekondan hüküm giymişleri de kapsayacak,
Ve de,

Önce 1950’lerde Demokrat Parti ile başlatılan,
1960 ihtilali ile devam ettirilen,

1970 lerin ikinci yarısında anarşiyle bir başka fazına geçilen,
Sonrasında 1980’de askeri darbe ve devamında Özal’ın Başbakan yaptırılmasıyla bir adımı daha da atılan,

1984 yılında başlayan terörle bir tık daha da ileriye götürülen, sonrasında da gökten zembille indirilmiş Tayyip’in de dahil edilmesiyle de operasyonda böylece hedefine ulaşacak sonunda ve de bu etap sona ermiş olacak.
Var mısınız iddiasına?

Yoksunuz.
Zaten herkes böyle sonlanacağını biliyor artık. Ne 1950’lerde Demokrat Parti'ye oy verenler, ne 1960 ihtilalini alkışlayanlar, ne 1970’lerde anarşiye karışanlar bilmiyorlardı o günlerde neden bunların olup bittiğini. 1980’de ihtilalin aslında neden olduğunu da bilmiyordu vatandaş. Sonra Özal’ın Tayyip gibi gökten zembille inmesinin nedenini de bilmiyordu vatandaş. Sonra biraz Derviş’te çakar gibi oldu amma üstünde durmadı yine hiç vatandaş.

Amma şimdi vatandaşın gözü açıldı iyice. İşin ucu Atatürk’e kadar da gelince.
Amma,

İt is tu leyt şekerim…
Neyse var mısınız iddia? Yoksunuz. Peki.

Kimse salak değil haybeye iddiaya girip kaybetsin.
1984 yılında doğanlar anne baba oluyorlar şimdilerde.

Bu hikayeyi okuduklarında onlar için İstanbul’un fethini okumak gibi olan bitenler son altmış yıldır bu ülkede.
1984 yılında doğanlar oy veriyorlar şimdilerde.

Oğulları damatları ölsün şehit düşsün filan istemezler. Zaten bu ülkenin Güney Doğusu falanda umurlarında değil. Mardin’e bile gitmezler. Gitmiyorlar da. Sıra gecelerine götür Urfa’nın, hepsi İngiliz kalırlar ne yapacaklarını bile bilemezler zaten.
Batı ülkeleri bir başka ülke üzerinde ki beklentileri doğrultusunda sonuca yönelik stratejilerinin eylem planlarını iki en az iki üç kuşak sonraya programlarlar.

İkinci kuşakta çoktan artık yetiştiler zaten.
2013 yılında doğan bir insan otuz yıl sonra 2043 yılında otuz yaşına bastığındaysa Apo belki de ölmüş olur zaten.

Reagan öldü çoktan. Bush’da ölmüş olur. Ecevit'le Türkeş ve Erbakan zaten öldü. Evren, Bahçeli ve Yılmaz’da ölmüş olurlar. 2023 vizyoneri Recep bile ölür bence.
Sonra,

Yıl gelir 2083’e. Gelir mi? Gelir. Tarih bu. Durduğu yerde durmuyor.
Beşinci kuşak yani 2073 yılı doğumlular olur mu sana 10 yaşında? Olurlar haliyle.

Eyaletler arası bilgi yarışmasına da katılırlar mı o günün 10 yaş bebeleri bizim buralarda? Katılırlar.
Sorular en az üç dilden sorulur. İsteyen istediği lisanda cevaplar.

Etnik dillerimiz Türkçe ve Kürtçe,
Ulusal dilimizse,

İngilizce.
Var mısınız iddiaya?

Aponun yakalandığı Kenya’da ulusal dil İngilizce. Ulusallığının onay görmesinin üstünden geçen süreyse altmış yıl falan.
Etnik dillerse, binlerce yıllık Doğu Afrika ortak lisanı swahili, bir de artık iyice unutulmaya yüz tutmuş her insanın kökünden gelen yine binlerce yıllık kendi özünü temsil eden kabilelerinin dilleri. Ki swahili bile artık yavaştan tarih olmak üzere.

Var mısınız iddiaya?
Ölürüz o tarihe kadar deyip yırtmak yok amma…

Ha,
Atatürk de Kristof Kolomb muamelesi görür artık o tarihlerde.

Kaşif biri.
Keşfeden biri.

O günlerden bu günleri görebilecek kadar çok büyük kaşif biri. O kadar amma.
Neden Kurtuluş Savaşı sırasında Ruslar Türk ordusunu desteklediler her yönde her türlü şekilde?

Bu sorunun cevabında yatıyor son 60 yılda bu ülkede olan bitenlerin nedenleri.
Ruslara sormak lazım. Türkleriyse,

Hiç ilgilendirmemiş o zamanlar bu nedenler,
Bugün bile,

İlgilendirmiyor da zaten.
İlgilenilseydi zamanında, Atatürk öldüğünde mesela,

Apo şu sıralar emekliye ayrılmış memurun tekiydi.
Adını eşi dostu akrabaları hariç,

Hiç kimsenin de bilmediği.
Balyoz bir aracın adıydı taş kırmak için kullanılan.

Ergenekon’da destan adı olarak kalmaya da devam ediyordu hala,
Türkçemizde.
Yalan mı?

3 yorum:

Asortik Krep dedi ki...

Çok güzel bir yazı,paylaşabilir miyim..?

DENIZEL dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
DENIZEL dedi ki...

Teşekkür ederim. Blog linkini vererek evet. Tamamını kopyalayarak lütfen paylaşmayın.