12 Ağustos 2016 Cuma

SIĞINAK

SIĞINAK

Mesela sığınamamakta. 
Ne bir dine, ne bir tarikata, ne bir sosyal yapılanmaya, ne bir siyasi partiye, ne bir insanın koltuk altın, ne paraya, ne güce, ne statüye,
Ne de bir başka insanın kıçının dibine.
Sığınmaya gerek duymadan birey olarak keyif içinde yaşamak, Yaşadığını görüyor ve biliyor olmak,
Delirtiyor,
Sığınanları.
Sığınmaya gerek duymadığın yönünde söylemlerini duymak çok kızdırıyor,
Sığınmadan yaşayamayanları.
İllaki bir şeylere ait olacaksın.
Ya bir millete ait olacaksın,
Ya bir devlete,
Ya bir dine,
Ya bir kültüre,
Ya bir inanca,
Ya fonksiyonu ne olursa olsun bir yapıya.
Bir sivil toplum örgütüne,
Okulun mezunlar topluluğuna,
Bir spor kulübüne,
Bir taraftar kitlesine,
Olmadı bir burca,
Olmadı bir hobinin meraklılarına,
İllaki,
Bir topluluğun, bir düşüncenin, bir inancın, bir sülalenin, bir becerinin, bir zevkin, bir mesleğin, bir misyonerin çatısı altında toplanacaksın. İllaki.
Ki dışlanmayasın.
Sığınmayanı dışladıklarında ona ceza verdiklerini zannediyorlar, sığınanlar.
Bir gün dışlanırlarsa eğer çekecekleri acıları hayal ettiklerinden.
Sığınmamak,
Yalnız olmak değildir. Halbuki.
Sığınmamak gelişmektir sabah akşam.
Sığınmamak sabah akşam yaşamla birebir içli dışlı olmaktır,
Tek başına.
Sığınmamak gerçek özgürlüktür.
Sığınmamak sevgide sonsuz özgürlüktür esas.
Ne zaman bir sığınmayan daha tanısam bilsem,
İçim sevinçle doluyor.
Sığınmayanlar çoğaldıkça,
Güzelleşecek yaşam.
Sığınmayanlar çoğaldıkça,
Her anlamda gelişecek,
Sığınmayanlar çoğaldıkça,
Anların kıymetini esas yaşamın değerini daha da iyi bilir olacak insan evladı.
Yaşarken,
Yaşamaktan o kadar çok korkuyor ki insan evladı,
Ölene kadar elini bırakmasın istiyor birileri,
Tutuveriyor uzatılan elleri.
Tutunuveriyor bir ele illaki.
Sığınakta yer kapma telaşı,
Yozlaştırıyor,
Kavruk kılıyor,
Ruhların zenginliklerini.
Esas olanı,
Sonsuz olanı,
Ruhunu akla endeksleyip,
Sığdırmaya çalışıyor bir yerlere insan evladı.
Meçhulden,
Bilinmeyenden çok korktuğu için.
Gerçek,
Özgürlükten yani.
Beynimizin kaçta kaçını kullanıyoruz diye tartışırken,
Ruhumuzun kaçta kaçını yaşıyoruz,
Ne soran var ne merak eden.
Sığınınca tamam çünkü.

Sığ kalınca tamam,
Çünkü.
Murat Denizel

Hiç yorum yok: